Gönderi

150 syf.
·
Puan vermedi
karşı devrimci keçi
YervantOdyan’ın “Yoldaş Pançuni”si ilk olarak 1909 yılında Püzantion (Bizans) dergisinde tefrika edilerek okuyucusuyla buluşmuştur. Romanı Ermenice aslından Türkçe’ye, 2000 yılında Sirvart Malhasyan çevirmiştir. George Orwel’in “Hayvan Çiftliği” romanının bir türevi sayılabilecek nitelikteki roman, komünizmi Ermeni devrimciliği özelinde hicvetmektedir. Roman üç ana bölümden oluşmaktadır. Pançuni’ye ait biyografik bilgilerin aktarıldığı ilk bölümü, kahramanımızın Dzabılvar ve Van’daki gayretkeş devrimci çabalarını ve yaşadığı hadiseleri mektup yoluyla parti merkezine rapor ettiği ikinci ve üçüncü bölüm izler. Romanın anlatıcısı genel olarak “ben ve biz” anlatıcıdır. Yalnız ilk bölümde, yani bizi Pançuni’yle tanıştıran biyografik bilgilerin aktarıldığı bölümde “o anlatıcı” vardır. Yazar nasıl bir devrimcinin maceralarını ve mektuplarını okuyacağımız konusunda bizi, ilk bölümde biyografik bir anlatıyla ikaz eder. İlk bölümde “o anlatıcının” aktardıkları sayesinde artık ana hatlarıyla tanıdığımız Pançuni’nin ağzından yazılan mektuplar yoluyla eserin olaylarını takip ederiz. Anlatıcının konumu ironik bir şekilde “olimpik anlatım” konumdur. Her hadiseye hâkim Pançuni, tüm yaşananları “diyalektik materyalizmin” tanrısal diliyle aktarmaktadır. Sıkı sosyalist Ermeni devrimcisi Pançuni -“ilkesel” olsa gerek- romanın olaylarını tüm öznel yargılarıyla harmanlayarak mahiyeti meçhul bir “biz” ile anlatır. Anlatıcımız aktardığı bütün hadiselere içeriden bakmaktadır. Romandaki olaylara Pançuni gibi bir anlatıcının içten bakış açısıyla şahit olmak biz okuyuculara, eserin mizahi lezzetinden daha fazla istifade etme imkânı sağlamaktadır. Romanın anlatıcısı, aynı zamanda kahramanı olan Pançuni’dir. (söyleyecek şeyi olmayan). Kahramanın anlatım tutumlarındaki değişiklikler, dünya görüşüyle kusursuz bir uyumluluk göstermektedir. Sosyalizm potasında erittiği tüm hadiselerde, ideolojisine uygun olayları ne kadar benimsiyor ise, tam tersi durumlarda aynı oranda eleştiren bir tutum hâkimdir. Eserdeki olaylar, mektuplar yoluyla rapor edilerek aktarılmaktadır. Betimleme neredeyse hiç yok gibidir. Yazıldığı dönemin tarihsel gerçeklikleri üzerine kurgulanmış olan roman, çok zengin bir hiciv örneğidir. Bilhassa Dzabılvar’da devrimci saflara ilk olarak katılan ve daha sonra en fazla rol üstlenen yoldaşın köyün delisi Avo’nun olması, işçi sınıfının hepi topu nalbant Mıgo’dan oluşması, zamanında az buçuk devrimcilik yapmış herkes için romanı sükûnet içinde okumayı oldukça zorlaştırmaktadır. “Hayvan Çiftliği”nin sosyalizme getirdiği dışarıdan bakan eleştiriye karşın “Yoldaş Pançuni” konu hakkında içeriden bilgiler vermektedir. Konu hakkında bize bilgiyi içeriden aktaran ise Pançuni gibi, cesur bir cahildir. Pançuni’nin zekâsındaki kıtlık özgüvenine, bizleri eseri okurken eğlendiren bir katkı yapmaktadır. Dzabılvar’daki o muhteşem komplonun arkasından keçinin çıkması ise Odyan’ın iyiden iyiye acımasızlığı ele aldığı bölümdür. En azından bir tepkiyi hak eden bu çabalara ancak bir keçinin içgüdüsel teveccühünü layık görmek büyük acımasızlık… Romanın Dzabılvar’da geçen ilk bölümü gerek kurgu ve gerekse mizahi açıdan ikinci bölüme oranla çok daha zengindir. Eserin genel yapısında ayrımcı Ermenilikten çok uzak bir Anadolu Ermeniliği havası hâkimdir. Hem Dzabılvar hem de Van Ermenileri, işinde gücünde ve ekmeğinin peşinde Anadolu insanı olarak sunulmaktadır. Roman 1915 olaylarının öncesine mizahi açıdan da olsa, tarihsel gerçeklikler çerçevesinde zengin ve kayda değer bir katkı niteliğindedir. Anadolu’daki ayrımcı Marksist Ermeni siyasasının, tarihi gerçeklerle de desteklenen faaliyetleri kusursuz bir şekilde hicvedilmiştir. Romanın Marksizm’i hicvederken sırtını dayadığı gerçek, Ermeni milli değerleri ve kültürüdür.
Yoldaş Pançuni
Yoldaş PançuniYervant Odyan · Aras Yayıncılık · 2013125 okunma
·
107 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.