Gönderi

Ülkemizin doğasına, hayvan ve bitki çeşitliliğine neden sahip çıkmalıyız?
Bitki ve hayvan türlerinin çeşitlerinin sayıca zenginliğine biyolojik çeşitlilik (biyo çeşitlilik) denir. İnsanoğlu olarak tarımda sahip olduğumuz zenginliğe biyoçeşitlilik sayesinde ulaştık. Bitki ve hayvanlar tarım, eczacılık, tıp alanında kullanılıyor. Biyoçeşitlilik bir ülkede fazla ise o ülkenin ekonomik kazancı da fazla oluyor. Biyoçeşitlilik doğamızı dengede tutuyor, dünyayı ve dolayısıyla insan hayatını yaşanabilir hâle getiriyor. Bizim sağlıklı yaşamamızı sağlıyor. Bitki türlerinden beslendiğimiz gibi ilaç yapımında da kullanıyoruz. Zararlı böcekleri yok etmede ve yabani otlarla mücadelede yine bitkileri kullanabiliyoruz. Hastalıkları ortadan kaldırıyoruz. 5000 bitki türü şu anda eczacılıkta aktif olarak kullanılıyor. Kullanılmayanları aromatik olarak, tatlandırıcı, hoş koku olarak kullanılabiliyor. Süs olarak gözümüze gözüken güzellikleriyle içimizdeki neşeyi, sevgiyi açığa çıkartıp bizlere yaşam sevinci veriyorlar. Koyun, keçi, sığır, inek gibi türlerden besin olarak yararlanıyoruz, her biri ekonomik değerimiz. Ülkemizin hayvanlarını ve bitkilerini, doğasını kuvvet ve kararlılıkla korumalıyız! Bunlar hem sağlıklı olmamızı sağlar, daha az hastalanırız, bu sayede cebimiz de kâr eder. Hasta olmayan bedenimiz sayesinde mental, ruhsal olarak da iyi bireyler oluruz. İyi, sağlıklı bireyler iyi bir toplum demek. Biyoçeşitliliğimizi korursak ekoturizm oluşur. Bu da teknolojiden streslenen insanları dinlendirir. Endemik tür, belirli ve dar bir alanda, sadece o alanda yetişen/var olan canlıları ifade eden bir kavramdır. Yüksük otu, datura, çan çiçeği, ters lale, papatya, antep fıstığı, yağ gülü endemik bitkilerimizden. İnci kefali, alabalık ve levrek de öyle. Ülkemizdeki 9000 bitki türünün %30'u sadece Türkiye'de yetişiyor. Kazdağı göknarı, kasnak meşesi, sığla ağacı, sevgi çiçeği gibi. Ankara keçisi, Ankara kedisi, Sivas Kangalı, Van kedisi endemik hayvanlarımızdan. Kardelen ve Orkide bitkilerimiz azalmakta. Deniz kaplumbağası, Akdeniz foku, Bozayı, Kelaynak kuşu, Ankara Keçisi, Tuj koyunu, Kızıl geyik, Ala Geyik, Vaşak nesli tükenmekte. Anadolu Parsı ve Anadolu Sırtlanı hayvanlarının nesli çoktan tükendi! Artık geç olmadan ülkemizin doğasına, hayvanlarına, bitkilerine sahip çıkalım. Bizi kurtaracak olan beton değil, bunlar! Hem ekonomimizi, hem bedensel ruhsal sağlığımızı...Beslenmeden, turizme, fiziksel ve ruhsal sağlığımıza kadar faydaları saymakla bitmez. Üstelik müslümanız diyenler için bu canlılara, doğaya sahip çıkmak başta ahlâki bir gerekliliktir. Aksi nankörlüktür. Tövbe etmenin (hâlimizi düzeltip) akıllanmamızın vakti gelmedi mi? Bu vatan kolay kazanılmadı...
·
145 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.