Deccal sanırım her inançta gelmesi beklenen bir şey. Ne olduğunu da bilmediğimiz için tarif edemiyorum. Ama mutlak olan böyle bir canlı olduğu ve dinlerde bu canlının büyük bir felaketle geleceği. Yazar bunu Hristiyanlığın aldığı hal olarak nitelemiş ama inanç inançtır ve bizler de saygı duyuyoruz. Hristiyanlığı bu kadar içinden gelen birisi nasıl bu kadar eleştirmiş ona da pek anlam veremiyorum ama. Ahlak anlayışına yönelik çıkarımlar, düşünceler, yaptırım ve sonuçlar gibi aslında o dönemin neredeyse tüm düşünce yazarlarının konu aldığı bir durum var. Ahlak konusunda herkes kendi fikrini belirtmiş ama ben de defalarca söyledim. Bize lazım olan birbirimize karşı yapmamız gereken tek şey SAYGI ve diğer tüm kavramlar değişken iken bu kavram tamamen kalıcıdır. Hepimiz birbirimize saygı duymayı öğreneceğiz çünkü buna mecburuz. Saygı duy konuş, saygı duy konuşma, saygı duy karışma, saygı duy işine bak. Kendi çapımızda tanım yaptık be. :))))) Mesela dinin bozulması ve yobazlık diyebileceğim yer üzerine olan kısım harikaydı diyebilirim. Mesela bizde de vardı görüntülerde seyrettik, illa ki karşılaştık da. Bir amca (evet +60 yaş) kızı yaşındaki çocuğa şort giydi diye demediğini bırakmadı. Sonra yok şöyle olmaz, yok böyle haram meseleleri. Haram mı? Haram olsun. Karışma hakkın var mı? YOK. Neden? Hesabını, hepimizi yaratan soracak, yanlış mıyım? O zaman sen bu işin hesabını soracak olanın vazifesini kendin yapmaya çalışırsan ne olur? Seni yaratana şirk koşmuş oldun? Hadi, buyur buradan yak. Yani işler karışır. O yüzden haram olan senin bakmaman, tesettürün de senin gözlerin. Bakma ihtiyar. Sonra çıkıp "erkekler şöyle böyle" diye afkuranların ağzına laf veriyorsun. Ben köyde çay demleyip küfür yiyorum. Ne gerek var? İyi bir kitaptı diyebiliriz. Hepimize iyi okumalar dilerim..

Deccal; Hıristiyanlığa LanetFriedrich Nietzsche · İthaki Yayınları · 20084,088 okunma

·

88 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sadık Kocak