Gönderi

Türkiye Komünist Partisi, T.K.P.’m benim, seni düşünüyorum. Sen dünümüz, bugünümüz, yarınımızsın, en büyük ustalığımız, en ince hünerimizsin. Sen aklımız, yüreğimiz ve yumruğumuzsun. Dünyada bir anılır şanlı soyun var: sen küçük kardeşisin V.K.P.(B)’nin. Sen bana bugün mübarek alnındaki yara yerinle ve işçi bileklerinde zincir izleriyle göründün. yürüyorsun dimdik, pırıl pırıl. Ömrümde yalnız seninle ve senin safında olmakla övündüm. Bacımınkiler gibi gök gözlü şehrim, İstanbul’um seni düşünüyorum. Oturmuşun deniz kıyısına, bakıyorsun limana giren Amerikan zırhlısına. Hastasın, açsın, öfkelisin. O da bakıyor sana, hem de nasıl, efendinmiş, patronunmuş, sahibinmiş gibi itoğlu it. Bozkırdaki tarlalar sizi düşünüyorum. Belki karasabanla sürülürdünüz, kavruk olurdu ekininiz, kavruktu mavruktu, buğday idi ya, Amerikan şimdi beton dökmüş oraya, ölüme uçak alanı yapmış sizi. Uzun uzun şoseler sizi düşünüyorum. Üstünüzden kervan geçmez, kuş uçmaz, ölmeğe, öldürmeğe gidilir yalnız. Seni düşünüyorum tornacı Rahmi. Belki bu sabah basıldı evin, belki şimdi Birinci Şubedesin, kolların kelepçeli arkadan, kan içinde yüzün gözün. Biliyorum söyletemezler: "Barış Yolu" dergisini kimden alıp dağıttığını. Seni düşünüyorum Hatçe kadın. İnsandan çok arık toprağa benziyorsun, hayır, topraksızlığa. Beş çocuk doğurdun, üçü öldü. Fakir köy halkını peşine taktın, gidiyorsun zaptetmeğe süngülerin ardındaki bey toprağını. Üniversiteli kız seni düşünüyorum. İçerdesin bir yıldır, en az üç yıl verecekler. Bana bır şiirimi okumuştun sesin kulağımda hâlâ. Seni düşünüyorum sayacı İsmail Usta. Marşal emretti, açıldı gümrük kapıları, sen dükkanın kapısını kapattın, zarf, kaat sattın Galatasaray’da, postanenin orda. Dilendin sonra, sonra öldün veremden ev halkıyla beraber. Seni düşünüyorum anne. Büsbütün perde indi mi gözlerine? Karanlıkta mısın? Karıcığım, seni düşünüyorum. Sütün kesildi mi büsbütün, emziremiyor musun artık tosunumu Memed'imi? Ev kirasını bu ay verebildin mi? Ben aklında mıyım? Mavi bulutlar geçiyor altın kubbelerin üzerinden, kırmızı bacaların, beyaz kulelerin üzerinden mavi bulutlar geçiyor. Bakıyorum Moskova’nın pencerelerinden birinden seni düşünüyorum memleketim memleketim; Türkiye'm seni düşünüyorum zaten bir dakka çıktığın yok aklımdan, hasretin dayanılır gibi değil Moskova'da yaşamanın saadeti olmasa, burda herkes sormasa seni benden, Sovyet insanlarından her gün mektup gelmese, sevmese seni onlar benim onları sevdiğim kadar.
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
Moskova, 9.10.1951 youtu.be/H1LJ11dZmtg
··1 alıntı·
1.403 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.