Tabiatımız kurusun, hep bir arayış halindeyiz; mutluluğu, acıyı, tatlıyı, olmuşu, olmamışı, artık o her neyse... Bu kişisel bir yaklaşım mı bilmiyorum ama her zaman için böyle olduğunu düşünüyorum. Kendi yağında kavrulan bir okur olarak da arayış içinde çırpınan kurguları okumayı çok seviyorum. Hele yazar bu arayışı monologlarla süslemişse bana afiyet olsun! Bir çırpıda yiyip yutmak istiyorum sayfaları. Monologlardan bahsediyorum çünkü karakterlerin iletişimlerinden çok iç sorgulamalarını okumak beni daha çok besliyor. Hızımızı Tadacaksınız yukarıda bahsettiğim durumun tam anlamıyla gerçekleştiği bir eser oldu benim için. Hikaye Will'in olmaktan korktuğu yer olan 'kendisi'ni arama arzusuyla şekilleniyor. Ve kitap muazzam bir yolculuğa açılıyor. Bu yolculukta Will'e çocukluk arkadaşı Hand de eşlik ediyor. Yolculuğu keyifli kılan, Will'e (benim için) hayranlık duyulmasını sağlayan monologlar diğer çocukluk arkadaşı Jack'in ölümü ve Will üzerindeki yoğun etkisi oluyor. Aslına bakarsanız Jack'in ölümü Will'in kendinde eksik olan, özlediği, yarım bıraktığı, intikam almak istediği duyguların fitilini de ateşliyor. Ayrıca yazar Will ve Hand'in muazzam yolculuğunda okur için heyecan verici ayrıntılara da yer veriyor. Bu da eseri alt metin bakımından zengin kılıyor. Kitaba ismini veren kısım ise -ki bu kısmın okunmasını çok isterim- en etkilendiğim yerlerden bir diğeri oldu. Baştan sona keyifle, yer yer gülerek ama çoğu zaman üzülerek ve en önemlisi hissederek okuduğum bir eserdi. Sadece bazı kısımların daha net anlatılmasını istediğim yerler oldu ama bu kitabın akışını asla bozmadı. Will yaşadıkları ve yolculuğuyla; acıları, anıları, sapkınlıklarıyla unutamayacağım karakterler arasına girdi. Keyifli okumalar dilerim.

Hızımızı TadacaksınızDave Eggers · Siren Yayınları · 201421 okunma

·

434 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

sinem