Zorlu bir çocukluk geçiren Anaida kendini bildi bileli zihninde anlam veremediği seslerle yaşamaya çalışıyordu. Kendini başka bir güç tarafından yönetiliyormuş gibi hissettiği bir gecede bedenini camın karşısında buldu ve camdaki yansımasına baktığında alnında bir isim yazdığını görmesiyle dehşete düştü. Bu olayın üstünden çok geçmeden bedeni farklı bir evrene yolculuk yaptı ve gözlerini açtığında Ruhlar Diyarı’nda olduğunu öğrendi. Bu diyar ruhlarla cesetlerin savaş içinde olduğu bir diyardı. Anaida büyükannesinin ihanetinin bedelini ve kendi lanetini kırması gerekiyordu. Bunun için zorlu bir süreci atlatması lazımdı fakat Anaida tüm bu yaşanacaklar için hazır mıydı? Oraya alışıp barışın sağlanması için çabalayacak mıydı? Açıkçası ben bu kadar iyi bir kurgu beklemiyordum gerçekten bayıldım. Anaida’nın Efendinin Diyarı’na gitmesi, orda olma nedenini öğrenmesi, iki taraf arasındaki savaşı bitirmek istemesi öte yandan Enery ile aralarındaki bağ...Bütün detaylar muhteşemdi. Karakterlerin zaten hepsi birbirinden iyiydi. Enery, Anaida, Asha, Ryan, Yaşlı Kurt, Mercas... Bu karakterlerden bir tanesi bile eksik olsa kitap bu kadar güzel olmazmış gibi hissediyorum. Favori karakterim ise tabii ki Enery oldu. Anaida’yla aralarında geçen diyaloglar çok güzeldi. Bu arada her ne kadar kötü karakter olsalar da Mercas ve Yaşlı Kurt’u da sevdiğimi söylemeden edemeyeceğim. Kitabın karanlık havası benim çok hoşuma gitti. Bu güzel kurgu yazarın akıcı anlatımıyla birleşince ortaya çabucak bitebilecek harika bir kitap çıkmış. Ben üç günde bitirmeyi planlamıştım ama gelin görün ki dayanamayıp iki günde bitirdim. Napayım kendime engel olamadım :) İkinci kitabı merakla bekliyorum!

Ruhuma Dokunan HayaletUlduz Makh · Otantik Kitap · 202194 okunma

·

381 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Feride Göktaş