Öyle Küçük Şeyler
Haydar Ergülen’den okuduğum ilk kitap…
Öyle Küçük Şeyler; öyle küçük şeyler ve 20 aşk şiiri adlı iki bölümden ve 126 sayfadan oluşuyor. Kitabın içindekiler kısmı son sayfasında yer alıyor.
Haydar Ergülen, bildiğim bir isimdi. Birçok şiirini okumuştum ancak ilk defa kitap düzeyinde bir okumayı Öyle Küçük Şeyler ile yaptım. Kitapta dikkatimi çeken ilk husus ilk sayfada geçen -Haydar Ergülen, Nar’ın babası.- oldu. Ergülen kendini konumlandırırken kızından hareket etmiş.
Şiir kitaplarını hiçbir beklentim olmadan okurum. Bir kitapta beni düşündüren ve ilgimi çeken birkaç mısra olsa yeter, gözüyle bakarım. Ancak Öyle Küçük Şeyler’de hoşuma giden ve dikkatimi çeken birçok mısra oldu. Ergülen dili çok iyi kullanan şairlerden biri. İlk etapta kolayca yazılmış izlenimi veren şiirlerin farka planı oldukça güçlü.
Kitapta altını çizdiğim bazı ifadeler:
Köpeğin içinde bir ev havlıyor / kapısını açan yok (s. 11).
İnsan anılarıdır/beni unutma
İnsan acılarıdır/beni avutma (s. 17).
Herkesin gölgesi bir gün / kendini geçer (s. 28).
İnsan bazen yalnızlığını köpeği gibi gezdirir (s. 33).
Hem insan yaşarken yalnızlıktan / severken maviden başka nedir (s. 33).
Dünyaya gelen kirlenir, diyorlar / Dünyanın kiri, suyundan çoktur (s. 37).
Hep götüremediğimiz şeyler olacaktır (s. 62).
Onda göğün ruhu vardı, uçuyordu
onda suyun ruhu vardı, akıyordu
onda yerin ruhu vardı, koşuyordu
sende neyin ruhu var ki yazıyorsun
sen kimin suyusun ki herkesle akıyorsun (s. 73).
Okuyun, pişman olmazsınız.