Gönderi

328 syf.
·
Puan vermedi
SPOİLER İÇERİR.!!!!!
Dış güzelliğimizin kusursuz olması, içimizdeki karanlık taraflarımızı gizler mi? Kusursuz bir güzelliğe sahip olan ve çevresi tarafından tapılacak kadar sevilen Dorian Gray bu sorunun cevabını çok güzel bir şekilde veriyor bize yaşadıklarıyla. Saf, güzel ve oldukça genç biri olan Dorian Gray'in, Basil Hallward ile yolları kesişir. Basil Hallward Dorian Gray'i görünce güzelliğine hayran kalır ve onun portresini çizmek ister. Dorian Gray'in yolculuğu bu noktada başlar. Basil Hallward arkadaşı olan Lord Henry'ye Dorian Gray'dan bahseder ve onun kusursuz bir güzelliğe sahip olduğunu sık sık dile getirir. Hatta insanların onun güzelliğine tapması gerektiğini düşünür. Daha sonra Lord Henry ve Dorian Gray tanışır. Lord Henry, oldukça zeki ve konuşmalarıyla karşısındakini etkileyen bir yapıya sahip. Lord Henry'nin olduğu kısımları okurken ben bile etkisi altına girdim. Lord Henry, Dorian'a kusursuz bir güzeliğinin olduğunu ve bunun kıymetini bilmesi gerektiğine dair bir konuşma yapar. Lord Henry 'nin konuşmasından çok fazla etkilenen Dorian, o sırada kendisini portresini çizmekte olan Basil Hallward' ın çizdiği tabloya bakınca kendi güzelliğinin kusursuzluğunu kendisi de farkına varır. Ama bir yandan üzülür. Çünkü zamanla yaşlanacağını ve bu güzeliğin gideceğini fark eder, Lord Henry 'nin güzelliğe dair konuşmasından sonra.Kendisinin, zamanla yaşlanıp portresinin her zaman genç kalması gerçeği onu kahreder ve yalvararak dua eder ve bu durumun tam tersinin olmasını diler.Yani portrenin yaşlanmasını ve kendisinin hep genç kalmasını. Ve istediği şey gerçekleşir. Dorian genç kalır ama işlediği her günah sonucunda portresinin şekli bozulur. Bunu fark eden Dorian, tutkunlarının esiri olur ve aklından geçen her kötülüğü yapmaya başlar. Başka insanların hayatını berbat bir hale getirir ama bunun bedelini portre ödediği için bu duruma üzülmek yerine, mutluluk ve zevk alır. Toplumda, Dorian'ın yaptıklarına dair dedikodular yayılsa da, Dorian'ın güzel yüzünü gören söylenen kötülükleri yapacağına asla inanmaz. Çünkü onların gözünde, kötü ve aşağılık günahları ancak alt tabakadaki çirkin ve yaşlı insanlar işler. Zamanla Dorian dış güzelliğine olan sevgisini yüceltirken ruhunu yok sayar. Ruhunun, portre olduğunu ve günahlarının bedelini ödediğini düşünerek portresi bozuldukça mutlu olur. Gün gelir, Basil Hallward Dorian'la çıkan dedikodular hakkında konuşmak ister. Basil Hallward'ın dediklerine öfkelenen Dorian Gray, onu öldürür.Bu portreyi yapanın o olduğunu ve tüm bunların sorumlusunun da Basil Hallward olduğunu düşünerek. Basil Hallward'ın ölümünden bir sonra Dorian yaptıklarının ne kadar aşağılık şeyler olduğunu farkına varır ve vicdan muhasebesi yapmaya başlar. Tüm yaptıklarını gözden geçirince güzelliğinden ve gençliğinden tiksinir ve nefret eder. Sonunda bıçağı kendi kalbine saplayarak intihar eder. Dorian Gray'in yaşadığı bu serüven toplum olarak dış güzelliğe ne kadar önem verdiğimizi bir kez daha fark etmemi sağladı. Hepimiz bu zihniyetle düşünmüyoruz tabii ki. Ama günümüzde hala bu algılarla hareket eden kişiler mevcut. Dış güzelliğin tek kriter olduğunu düşünen, iç dünyaya önem vermeyen insanlar hala mevcut. Bunun yanı sıra herhangi bir suç veya günah işlendiği zaman da bunun yapanın alt tabakadan biri olduğu, düşüncesine sahip olan insanlar da günümüzde mevcut. Ön yargılarımız ve yerleşmiş düşüncelerimiz , insanı içindeki özü ile birlikte görmemize engel oluyor olabilir mi? Bu sorunun cevabını bize Dorian Gray, Basil Hallward ve Lord Henry veriyor. Çok etkilendiğim bir kitap oldu. Kitapta, yeni farkındalıklar kazandım.Kendi bulunduğum toplumu, çevremi bir kez daha sorguladım. Toplumumuza yerleşen güzellik algısını bir kez daha sorguladım. Son zamanlarda okuduğum en etkileyici romanlardan biri. Bana çok farklı bakış açıları kattı ve bir çok şeyi tekrardan gözden geçirmeme vesile oldu. Kitapla Kalın :)))
Dorian Gray’in Portresi
Dorian Gray’in PortresiOscar Wilde · Koridor Yayıncılık · 201874,4bin okunma
·
60 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.