Gönderi

724 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Kendinizinkinden başka bir zihnin içini merak ettiniz mi hiç?
Ya da bir zihnin içi ne kadar iyi anlatılabilir diye? Okurken içine çeken ve ruh halimi oldukça değiştiren bir kitaptı. Bahsedilen olayları, kişinin kafasının içinden geçen düşünceleri ve Oğuz Atay'ın bunları anlatmak için kullandığı dili çok beğendim. O kadar beğendim ki kitabı okurken sadece onunla ilgili olmak istedim ve bu yüzden okumam görece uzun sürdü. Kitap içinde sürekli Atay'ın iç dünyasından kesitler gördüğümü hayal ettim, bir yazarın olmayan olayları yazabileceğini biliyorum ancak bazı düşünceler ve hisler vardır ki bence, kişi kendisi yaşamadan çok iyi aktaramaz. Bu kitap böyle düşüncelerle dolu bir kitaptı, bir insanın ne kadar hassas olabileceğini iyi gösteren bir kitap. Kitapta çoğunlukla bir zihinden geçen düşünceleri okuyoruz, olaylar daha arka planda kalıyor. Bilinç akışı tekniği bolca kullanılmış ve bazı bölümlerde gerçekten yaptığınız tek iş bu kitabı okumak değilse hiçbir şey anlamayacağınız yerler var. Eminim okuyan herkes kendisinden bir parça bulacaktır. Hassas ve duyarlı bir insan olmanın zorluklarından, fazla duyarlı olmaktan, fazla düşünceli olmaktan dolayı bir insanın nerelere gidebileceğini oldukça karamsar bir dille aktaran Atay'ın da, ve belki de tutanamayanlara karşı bir hadbilmezlik yaparak kendimin de bir parça böyle birisi olduğunu düşünmekten alıkoyamıyorum kendimi. Dünyanın daha güzel olmasını isteyen insanlar niye böyle istemeyen insanlardan daha zor hayatlar geçiriyorlar? insanların bencilliğine ve duyarsızlığına oldukça fazla atıf vardı kitabın içinde ve ben kitabın içindeki çoğu düşüncenin doğru olduğunu düşünüyorum. Her şeyini verdikten sonra hiçbir şeyle kalan bir insanın neler hissedebileceği, hissettiklerinden ve yaptıklarından utanç duyması ve kendini suçlaması... Utanması gerekenler yerine de utanması. Kendisi dahil olmak üzere herkesi suçlaması, bir bakıma aslında tamamen benmerkezli olan düşüncelerinin olması, bencil insanlardan yakınırken içinde taşıdığı bencilliğin de diğer duyguları gibi başka insanlarınkinden yoğun olması gibi özellikler okurken beni bazen bunalttı. Benzer düşüncelere sahip olmadığım noktalarda bana batan bir insanın davranışlarını detaylıca hayal etmek kendim hakkında da bir şeyler öğrenmeme yaradı. Kısacası ben bu kitabı okurken o kadar içine daldım ki, karakterlerle konuşmuş gibi hissettim, sanki onlar tanıdığım gerçek insanlarmış, sanki benmişim gibi hissettim. Okuduğum en iyi kitaplardan birisi kesinlikle, anadilim Türkçe diye kendimi şanslı saydığım nadir zamanlardan.
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202062,5bin okunma
·
174 görüntüleme
Nisanur okurunun profil resmi
Mehaba kitabı bende okuyorum ve son 80 sayfam kaldı. Kitap her ne kadar güzel olsa da selimin buhranları okumayı zorlaştırdı. Coğu zaman okumak için kendimi zorluyorum. Okuyunca evet çok güzel insanı tahlil ediyor ama okuması zor diye düşünüyorum. Siz ne dersiniz
Kaan Guven okurunun profil resmi
Merhaba. Selim'in buhranları beni de zorladı, hele şu an olduğunuz kısma yakın olanları. Okurken sıkılıyordum ancak şimdi düşününce öyle bir süreçten geçen birinin düşüncelerini okumak - hele bu düşünceler gerçekçi biçimde yazıya döküldüyse - zaten zor olacaktır diye düşünüyorum.
2 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.