Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

223 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Sıra dışı bir yazar, sıra dışı bir hayat
Tarafımdan oluşturulmuş bu yorumun tüm hakları kitapyurdu.com'a aittir."  Alman edebiyatının en önemli isimlerinden biri olan Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Thomas Mann, meğer ailenin edebiyat ve sanat alanındaki tek yetenekli kişisi değilmiş. Ağabeyi Heinrich Mann bir yana oğlu Klaus Mann de oldukça yetenekli bir edebiyatçıymış. Bunu okuduğum bu eserde farketmemem mümkün değildi. Eserimiz Klaus Mann'in otobiyografik yapıtıdır. Yaşadıklarını gerçekçi bir üslupla bize yansıtıyor. Sanki o dönemde yaşamışsınız gibi hissedebiliyorsunuz kendinizi. Klaus Mann’ın yaşadığı dönem çalkantılarla doludur. İki büyük dünya savaşını bizzat yaşamıştır. Ki kitapta 1. Dünya Savaşı’nın sonuçları ve getirileri ile 2. Dünya Savaşı öncesinin derin siyasi çekişmelerini de az çok farkediyorsunuz. Klaus Mann'ın Almanya ve tüm Avrupa’da sanat alanında devrimlere sahne olan bu dönemde, içinde yaşadığı aile evinin sanatçılar ve çağının entelektüelleriyle dolu ortamından nasıl etkilendiğini, topluma yön veren düşünce adamları ve edebiyatçıların yer aldığı, babasının dostlarından oluşan bu topluluk onun ilk çocukluk çağlarından itibaren seçkin bir sanat ve fikir ortamında büyüdüğünü görüyoruz. Kendi kardeşleri ve komşu ailelerin çocuklarıyla kurduğu tiyatro toplulukları aracılığıyla sahneledikleri oyunlardan da sık sık bahsetmiştir K. Mann. Kurdukları “Alman Mimcileri Amatör Birliği”nin defterine kaydettikleri bilgiler, hem onun hem de arkadaşlarının bu etkinliği ne kadar ciddiye aldıklarını göstermektedir: “Amatör birlik 1 Ocak 1919 günü Erika ve Klaus Mann ve Ricki Hallgarten tarafından kuruldu. Amacı tiyatro oyunlarını sergilemektir. Oybirliğiyle Erika ve Klaus Mann başkanlığa seçildiler ve Ricki Hallgarten de metin yazarı ve kasiyer olarak görevlendirildi. Diğer üyeler geçici olarak sadece Golo ve Monika Mann. Gösterilerde giriş ücreti talep edilmeyecektir. Sadece genel masraflar için kasa yerine bir bağış kutusu konabilecektir. İlk oyun olarak von Körner’in Gouvernante (Mürebbiye) adlı eseri seçilmiştir." (s.80) Klaus Mann sekiz yaşında iken 1.Dünya Savaşı patlak verir. Bu dönem Mann ailesinin herkes gibi savaştan etkilenmesine neden olur. Belki de ilk kez Klaus ve kardeşleri maddi imkânsızlıklarla yüzleşmek zorunda kalırlar. Aynı dönem hem Klaus hem diğer aile bireyleri için hastalıklarla geçer. Öyle ki onun deyimiyle ölümün gölgesi onu sıyırıp geçmiştir. Berlin ve Münih gecelerindeki kaçamakları, 1923 yılından itibaren Almanya’yı kasıp kavuran, insanları bir gece yoksul hale getiren enflasyon dalgasına rağmen azalmamış, oldukça becerikli bir iş adamı olan arkadaşları sayesinde bir bohem hayatı yaşamışlardır. Henüz genç olan ve siyasi olarak belirgin bir yönelime sahip olmayan yazar, günlerini gece kulüplerinde arkadaşlarının düzenlediği partilerde geçirme alışkanlığı edinmiştir. Hatta intihar fikirleri de çok ilginçtir ve bunu da sanki çok doğal bir şeymiş gibi bize sunuyor. Ben eseri çok başarılı buldum. Belki çoğu insan "aman bana ne başkasının hayatından, okuyup niye vakit harcayayım" diye düşünebilir. Demeyin a dostlar. Böyle sıradışı yazarları okumaya değer bazı anlar.
Çağının Çocuğu
Çağının ÇocuğuKlaus Mann · Saltokur Yayınları · 202013 okunma
·
244 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.