Gönderi

Yaşar Kemal'in Paltosu
"Fotoğrafta Yaşar Kemal, Orhan Kemal ve Sait Faik Abasıyanık aynı masada. Sait Faik sinemayla çok ilgili değildi o yıllarda. Diğer ikisi sinemanın vazgeçilmezleriydi ama. 1960-70’li yıllar. İyi yönetmenlerin, zamanın edebiyatçılarıyla yakın temas içinde oldukları bir dönem. Lütfi Akad, Erman Film için filmler çekiyor ve sürekli yeni konular arıyor. Bir gün Yaşar Kemal’le karşılaşır ve onda işe yarar bir şey olup olmadığını sorar. Yaşar Kemal, bir Çukurova hikâyesinden söz eder. Bir süre sonra, Hürrem Erman, Şeref Gür ve Lütfi Akad, kendilerini ofiste ziyaret eden Yaşar Kemal’den bu hikâyeyi dinlerler. Hürrem Erman, hikâyeden etkilenir ve ondan bu anlattığını, senaryo olarak yazıp getirmesini ister. Daha önceki işlerinde, Yaşar Kemal’in hikâyeyi anlattıktan sonra, senaryoyu yazmak üzere avans alıp, arkasından işi unutma alışkanlığını bilen Hürrem Bey, biraz da bunun rahatlığıyla oldukça yüksek bir para önerir. O günlerde bir film senaryosu için ödenen paranın iki katı kadar bir para sözünü Hürrem Bey’in ağzından duyan Yaşar Kemal, uzun paltosunun iç cebinden, biraz önce anlattığı hikâyenin bitmiş senaryosunu çıkartarak, masanın üzerine koyar. Hürrem Bey hem şaşırır, hem de yüksek para ödemek zorunda kaldığı için bozulur. 'Bundan sonraki karşılaşmalarında' diyor Lütfi Bey, 'Yaşar, senaryo olabilecek ilginç bir hikâye anlattığında, Hürrem Bey pazarlığı yapmazdan evvel, iyice emin olmak için Yaşar’ın paltosunun ceplerini kontrol ediyordu.' Yaşar Kemal’in paltosu, Gogol’ün paltosudur bizim için."
Sayfa 137 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
··
25 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.