Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ne yana geçsem öbür yanda yanar ateşin Zamanı ve gücümü soğurur azgın bir ırmak Bütün kaybettiklerim sensin ve bilmediklerim Gittim mi dikine giderim bu yüzden Düştüm mü başüstü düşerim Sınamayı seversin, bu senin eski oyunun Bense yanılmaya tutkunum Hem sana tutkunum Hem ortadayım Nöbet davulları çalarım rüsvay oldukça Kapıma karışık notlar koyarlar En muzip yanımla dönerim sabaha Ve senden uzağa Ve sana, Sen, sen, sen ki ne belalar gördüm senin yüzünden Beni "BELA" ile yıkadığın günden beri Kızgın şerbetler içtiğim senin sofrandı Damgaladın da ortada koydun köleni. Gel diyorsun Bense kaza çukurunda çürüyen atlar gördüm Kanatları yanmış anka kuşlarını yol boylarında Yol boylarında yosun tutmuş gemiler gördüm Usta kılavuzlar gördüm şaşkınlık batağında. Dön diyorsun Nasıl yüzyüze geliriz, yüzsüzler şahıyım ben Hadd-i müntehadayım, bir kıyl ü kal içindeyim Hiç bir yerde tarifim yok sanki muhal içindeyim Büzüldükçe üzerime kurar çadırını korku Söyle neyim Yakup muyum Yusuf muyum Kuyu mu? Bu gam viranesinin baykuşuyum ben Kendi canı üzre tüneyen Leyla'ya namertlik talim ederim Bu gönül şarında Ne bana göre iş, ne başka urba Bir deli sarkaç olurum kulpuna tutunur da O yana giderim ordasın Bu yana gelirim burda Korkudan öldürme beni Leyla Bırakma ellerimi Merdoğlu mertler aşkına! Mekteplerin bir garip ladeniyim ben "Lâ"de kaldı tedrisim bu yüzden Bu yüzden gözlerimi bağladılar Şimdi hangi yana gitsem yeridir Şimdi bütün zamanlar leylidir Bana "Len terani" deme, ben bilmem Beni ara yerde mahzun bırakma Leyla! Kem sualler giyindim serkeşlik meydanında Göğe taşlar savurdum dönen olmadı Hiç adını sormadım adımı çağıranın En yüksek kuşlardan yüksek uçtum gönül kanmadı Ne korkular taşladım ardı arkası gelmeyen Tuttuğunu koparan ne vehimler gördüm ben Aklın sultanlarından seni bilen olmadı Seni şanına uygun bilgiyle bilen olmadı. Kulluğa soyunmuşum sultanlar sultanına Her şeyin tamlığı sensin oysa Bütün armağanları vareden sen Ey güzeller güzeli Ben huysuzum Töresizim Tut ipimi Eşiğine kelp yerine bağla beni Velvele gününde dost meclisinin. İşte ortasındayım bu konuşan "Sin"in Sen nazar kılmazsan canlı olamam Topal vezinlere uyarım söz öğretmezsen Kelamın sahibi sensin Ve başlatan Ve bitiren. And bozmama ses etmeyen sahibim İşime karışmazsan aklım karışır Sensin geceye ve güne kefilim Ekmeğe ve suya Ve gölgeden çıkan serin uykuya Seni reddeden hürriyeti reddederim! Mucize söyleyen tutiler tutuşup gitti Dürüldü sancak ve gitti gam askerleri Gönül kanı sunan gülgûn kaseler çoktan kırıldı Tecelligah vasfeyleyen bir tecellüdüm ben Yazık, yazık ki nasibim yok bu bahisten. Şimdi bu kalp inci Leyla'ya nasıl sunulur Bu sedef denizine yağmaz o eski yağmur Lütuf ve kerem sahibi Leyla Göğün ve yerin sahibi Leyla Ne söyleyim -ki- sözüm muhtaç sana Burdasın Uyanıksın Varsın ya!
·
133 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.