Gönderi

Cihan Aktaş'ın "halama benzediğim için" kitabından alıntılar; S 22- Fakat ne kadar da sevmeye başladı küsülü olmayı insanlar... Kırgınlıklarında küskünlüklerinde hep kendilerinin haklı olduğunda diretiyorlar. Özür dilemek istemiyorlar. S 23,24- Yüzümde bir tebessümle dolaşmamalıydım ortalıkta, güler yüz fitme kaynağı olabilirdi. Zaten gülünecek ne vardı ki Filistin'de öz yurdunda paryalaştırılan Müslümanlarını düşünecek olursak ya da Afganistan'ı veya Moro direnişçilerini.. Yeryüzünün en ufak köşesinde acı çeken bir Müslüman veya herhangi bir insan varken nasıl gülebilirdim ben? S 25- Mücahitler Afgan dağlarında Rus işgalcilere karşı ölüm kalım savaşı verirken, Mescidi Aksa işgal altındayken nasıl gülebilirdim, kaygısızca, sorumsuzca... S 26- Bir açıdan alışkanlıktı gülüşüm, üzüntü ve sıkıntılarımı örten bir maske! S 28- Kim perişan, ben mi, derdi, perişan değilim ben. Yeteri kadar uyuyorum, daha ne kadar uyuyacağım. S 33- En yıkıcı hadiselerde bile örtüsünü kaldırmanızı bekleyen hoş ayrıntılar vardır; işte o hoş ayrıntının bir ucundan yakalayarak yeniden yürümeye başlayabilir, hayatınızın ana yoluna çıkabilirsiniz, Halam bunu öğretmişti bana. S 78- Bütün ailenin iyiliğini istediği için, sırf bu nedenle, herkesin hayatına karışma, planlarına müdahale etme hakkı olduğunu hissettirirdi etrafına; başka türlüsü düşünmenizin çok saçma ve manasız olduğunu düşündürtürdü size bakışları ve davranışları... S 100- Babamın hayat dersi böyle sürer giderdi ama çoğu kez onun ters hareketleri, söylenmeleri nedeniyle duyduğum utanç yüzünden, bu dersin büyük kısmını dinlesem bile anlayamazdım ya da ona hak vermeyecek şekilde anlardım her şeyi. Cimri bir adam şu babam, derdim, dar görüşlü, çocuk psikolojisinden anlamayan kaba saba bir adam. S 108- Düşünmek istiyordum çünkü, daha doğrusu, tıkanıklığından kuşku duyduğum düşünce kanallarımı açmaya çalışıyor, bunu da en iyi yürüyerek yapabiliyordum. Saatlerce yürüyor ve düşünüyordum. Düşünüyor ve düşlüyordum. S 109- Çok gezen pabuca pislik bulaşır. S 115- Son zamanlarda sokaklarda kendi kendine konuşan insanlara daha fazla rastlıyorum. Ne yapsın insanlar! Çok ciddi şeyler bir yana dursun, dereden tepeden içinden geldiği gibi perdesiz pervasız konuşabilmek herkesin yanında mümkün mü? S 140- Kitap okumak istemiyorum, ama ne istiyorsun diye soranlara da canımı bunca sıkıntı sokan herhangi bir şeyin ismini veremem. S 147- Ancak ilk izlenimlerim kolay kolay yakamı bırakmaz benim.
·
89 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.