Günlük yaşantımızda karşılaşabileceğimiz durumlar üzerinden örneklerle açıklanması anlamayı kolaylaştırıyor. Yazar "Fizik bilmek dünyayı bir oyuncak kutusuna dönüştürüyor" demiş. Gündelik yaşantımızda karşılaştığımız basit olayları fiziğin temel kurallarını açıklamak için kullanıyor. Bundan keyif aldığını ve bu oyuncak kutusuyla oynamayı sevdiğini de gösteriyor. Kitabın adıyla ilgili olan fincandaki fırtına örneğiyle başlayıp hayatımızda karşılaşabileceğimiz olaylardan örnekler vererek anlatılıyor. Bu yönüyle akılda kalması kolay aynı zamanda da fizik kurallarını anlaşılabilir kılıyor. Kısım kısım aklımda kalanlardan; - Ağaçların içindeki boru sistemi sayesinde su sütununun üst kısmı stomanın içinin daima ıslak kalması ve ağaç büyüdükçe suyu yukarı çekmesi gerektiği, eğer bu olmazsa ağacın boruyu bir daha dolduramayacağı ve bunun da ağacın kurumasına sebebiyet verdiği, - Ketçabın içine konulan zantan sakızının uzun şeker zinciri moleküllerinden oluştuğu için yoğun kıvam vermesinde kullanıldığı ve dökülmesi için kabın altından vurulmasının sıvılaşmasına neden olduğu, fakat kabın boğazına vurulması sadece oradaki miktarı harekete geçirdiği, - Balıkların üzerlerine düşen ışığın %90'ını yansıtabildiği, denizin tonu günün saati ve suda ne olduğuna bağlı olarak değiştiği için metalik olması denizin içinde kamufle olmasını sağladığı, birkaç istisna balık dışında bu durumun diğer balıklarda da görüldüğü, - İstiridyenin içine rahatsız edici mikroskobik bir şey girdiğinde onu atamazsa zararsız hale getirmek için kendi iç yüzeyindeki beyaz maddeyle kapladığı, bunun da incinin oluşumuna sebep olduğu gibi bilgiler yer alıyor. Yazar, hayatımızda karşılaştığımız olayları fizik yasalarıyla birlikte gözümüzde canlandırabileceğimiz şekilde anlatmış. Yeni bilgiler kazandıran, fiziği zevkli bir şekilde gündelik yaşantıya dahil eden bir içeriğe sahip.

Fincandaki FırtınaHelen Czerski · Domingo Yayınevi · 201779 okunma

·

216 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Derya