Televizyonlarda, sosyal medyada tecavüz, taciz, her türlü şiddet, cinayet haberlerini görmüşsünüzdür. Belki de aramızda bunları yaşayan, kendi gözleriyle tanık olan kişiler var. Çoğu kişi gördüğü bu haberlere tepki gösteriyor, ki bu uygulamada çoğunluğun tepki gösterdiğini düşünüyorum ben. O zaman neden hâlâ bu tür kitaplar basılıyor. Öznur Yıldırım'ın kaleme aldığı bu kitapta, bu saydıklarımın hepsi var maalesef ki. Ve kitaptaki bu saydığım şeyleri yaşatan şahısa bir nevi aşık olan, kendisini çok seven ve ne olursa olsun onu savunan bir kesim var. Yazarın kendisi de bu kesimden ayrıca :D E madem tecavüzü, şiddeti haklı bulmuyorsun, neden seviyorsun bu karakteri taparcasına?
İntikam. Konumuz bu. Bir gün yanlışlıkla kadın karakterin yani Doğa'nın polis abisi, araştırdığı ve yıllardır peşinde olduğu bir adamı öldürüyor ve bu kişi erkek karakterimiz yani o çok sevilen bad boyumuz Ediz Çağıran'ın babası. Tabii Ediz hiç durur mu? İntikam alacak illa ki ama nasıl alacak? Doğa'yı öldürmeyi deneyecek, öldüremeyince de kaçıracak. Sonra da aşık olmalar vs vs bir şeyler işte.
Yazar kitabı 17 yaşında yazmış, 17 yaşında atılan büyük ve başarılı bir adım. Peki bu başarının insanlara nasıl bir etkisi var?
Öncelikle söylemeliyim ki kitapta aşırı derece de betimleme var, hani içilen bir bardak su bile betimlenmiş. Ben bunu bilerek başladım kitaba ama betimleme sevdiğim için rahatsız olmadım. Tek sorun şu ki, bu betimlemeler hep kendini tekrarlıyor... Yok sayfa satırları, yok roman sayfaları, yok karanlık... Bıkkınlık geliyor bir süre sonra. Birde kitap 2016'da basıldığı için çok fazla cringe gelen sahneler olabilir. "Bırak kolumu, canımı acıtıyorsun." gibi cümleler var... ĞQLSĞWLDPWŞDĞW
Şunu söylemeliyim ki, eğer 'kadın' haklarını savunan biriyseniz kesinlikle elinize bile almayın kitabı. Çünkü kitap kadını aşağılayan, hakaret eden sözlerle dolu. Ama nasıl bir ironiyse, yazarımız da bir kadın. Yazara bir şey demiyorum, yanlış anlaşılmasın.
Yazar tecavüz kavramını karıştırıp, harmanlayıp, baharatlayıp aşk olarak önümüze koymuş. Ama kitabı okuyan yaş kitlesi 12-15 yaş arası olduğu ve çoğu şeyden habersiz olduğu için bu duruma karşı çıkacağına daha çok sevmiş. Garip... Gerçi onlara da bir şey diyemem çünkü Ediz karakteri öyle bir betimlenmiş ki, hayranlık duyulacak biriymiş gibi yansıtılmış. İlahlaştırılmış. Kitabı Doğa'nın ağzından okuyoruz ve Ediz'in ona yaptıklarına karşılık nefret bile beslemiyor... Ediz o kadar yakışıklı, o kadar iyi biriymiş gibi bahsediliyor ki aklım başımda olmasa bende seveceğim sanki... O kadar ilahlaştırılmış bir karakter.
Kitabı okumayı bırakmadan önce burada birkaç inceleme okudum, Ediz'in Doğa için bir şans olduğunu ve Ediz'i hak etmediğini söyleyen bir yazıya denk geldim. Bu nasıl bir düşünce? Kim bilir daha kaç kişi böyle düşünüyor... Hatta wattpadde bir yoruma denk geldim yorumda aynen şöyle yazıyordu "Ediz keşke hayatımda olsan ve bana tecavüz etsen, asla bir şey demezdim." Yani... Diyecek bir şey bulamıyorum artık.
Daha birçok sayıda bu tür kitap bulabilirsiniz. Çoğunluğu wattpadde bu kitapların ve wattpad kullanan yaş kitlesi 12-17 arası. İnsanlar bu kitapları okuyup, bilinçleniyorum diye gezerken aslında beynini çürütüyor. Wattpadde seçici olup, düzgün kitap okuyanlara bir lafım yok. Bende wattpad okuyorum ama ne okuduğumu biliyorum. Ve bu kitapları genellikle kadınlar yazıyor. Biz normal hayatta erkekleri ön plana getirip, erkekleri suçlarken bunlar gibi kadını aşağılayıcı yazılar yazan kadın yazarlarımızı unutuyoruz. Belki de zihinlerine bu tür aşağılık düşünceleri sokan bu yazarlar... Bilemeyiz. Ha yanlış anlaşılmasın erkekleri savunmuyorum şu anda, anlatmak istediğim şey bu kitapların şiddeti normalleştirdiği. Zaten ülkemizde 50 yaş üstünün şiddete, tecavüze ses çıkardığı yok, yeni neslin de zihnini bulandırmış oluyor...
Aa birde, Pegasus yayınlarının da tek bastığı türk yazarın Öznur Yıldırım olduğunu unutmayalım... Üzücü bir durum.
Aşk böyle bir şey değil ya... Gerçekten değil. Psikolojik bir hastalık bu, eğer aşkın bu olduğunu düşüyorsa bir doktora gitmesi lazım. Ediz kitapta tam 80. sayfada "Rahatlamak istediğimde altıma girebilecek misin?" diyor. Bunu cidden diyor... Doğa'ya 2 kere tecavüz etmeye kalkıyor, "Sen benimsin." diyerek eline kendi isminin Ediz'in E harfini kazıyor, psikojik şiddet uyguluyor ve sayamadığım kadar onu öldüreceğini söylüyor, tehdit ediyor.
Kimseye zararı olmayan ama sadece içinde +LGBTQ bireyi olan Kalp Çarpıntısı serisi tüm ülkede yasaklanırken, içinde şiddet vs bulunan kitaplar en çok satılanlarda, yazık cidden.
Kitap incelemesinden daha çok eleştiri yazısı oldu ama düşüncelerimi açıklamak istedim. Bu söylediklerimden sonra kitabı alıp okur musunuz bilmiyorum ama benim asla elime bile almayacağım kesin. Bundan sonrası size kalmış.
