Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

1970 ‧ Western/Acid Western
western pek sevmeme rağmen izlerken zaman zaman keyif aldığım, zaman zaman kurgusunun feciliği karşısında darlandığım,`:bilinçlidir elbette` zaman zaman ise kimi sahnelerdeki vahşetin şiirsel sunumunda hayranlığımı gizleyemediğim bir film el topo. özellikle ilk yarısı ve ikinci yarısı arasındaki çizgi gerçekten çok enteresan. yazının devamı ise, feci şekilde spoyler içeriyor, o nedenle izlemediyseniz devam etmeyiniz. bi kere herkese göre olmadığı açık. bağlantılara ve referanslara kulak asmıyorsak, oldukça sıkılacağımız, "bırak lan bokum gibi film" diyeceğimiz gayet net. bu tepkide kurgu'nun normalin dışında olmasının etkisi de yadsınamaz. fakat film içinde illaki bağlantılar veya referanslar arıyorsak, içinde yüzlerce bağlantı ve gönderme bulabiliriz. her film/dizi için bu geçerlidir, lost izleyen insanların bir noktadan sonra delirip, her karede bir gönderme bulması gibi; ama bu film için varlığı/yokluğu tartışılmayacak referanslar, din ile ilgili olanlar olsa gerek. öyle ki, el topo'nun dört silah ustasını öldürme görevinde başarısızlığa uğradığında yıkıma uğraması, o sahnede çarmıha gerilmiş bir halde duvara asılı bulunan koyun, hemen akabindeki sahnede el topo'nun stigmata yaşaması, uzun yıllar bir mağarada trans halde bulunması, -bu bana yedi uyuyanlar'ı çağrıştırmıştır- ve o mağarada resmen yaşlı kadının önlüğünün altından tekrar doğması, daha sonra kurtulmaya ihtiyacı olan insanları kurtarması falan filan. bunların ise bariz bir şekilde göze sokarak gösterilmesi ise, ziyadesiyle canımı sıkmıştır. dediğim gibi, referans veya eleştiriyi çok göze sokarak yapmıştır bu film ve sadece dini konularda sınırlı kalmamıştır. köle alışverişi, zengin kesimin sapkınlıkları, hatta artık din'lerinin bile para üzerindeki bir işaret olması. (bu noktada kilisedeki haç'ın üzerine bile bu işareti çekmişler, ki çok önemli bir ayrıntıdır) sonra yaşlı ve çirkin kadınların, genç ve iyi vücutlu köleye, "amanın tecavüz ediyor bize" diye bağırışırken bir yandan da köleye tecavüz etmeleri falan. bu sahnelerin hepsi, para'nın ve hatta kapitalizm'in insanları dinden kopardığı anlatımına çıkartıyor bizi. yine aynı şeylere dayanarak, paranın bir güç olduğunu ve bu güç sayesinde, insanların istediği kadar yozlaşabileceğini de anlatmaya çalıştığını düşünebiliriz. burada durmamış `jodorowsky`, kadınlara da değdirmekten kendini alıkoyamamıştır. öyle ki filmdeki bütün kadın karakterler el topo'yu kullanmış, ve hatta doğru yoldan saptırmıştır. şahsen el topo'nun çocuğunun, el topo'nun masumluğunun simgesi olarak görmeyi tercih ettim izlerken. zira filmin başında büyük ihtimalle bilmediği bir köydeki yıkıma tepkisiz kalamayan, adaleti sağlamak için haydutların peşinden koşan el topo; bir noktada silah ustalarını hile ile yenmeye kadar götürüyor işi. daha sonra en iyi silahşöre aşık olurum ben diyen kadın'ın, onu bırakıp gitmesi ile adeta çıldırıyor. bu çıldırış elbette sadece kadın'ın onu bırakmasından değil, fakat dönüştüğü karakter ve başarıya ulaşmak için her şeyi yapan bu karakter'in, başarısızlığı kaldıramaması en büyük etkiyi vuruyor. çok dolandırdım lafı, ama çocuğunun tekrar hayatına girmesi ve hatta bir din adamı kılığında girmesi, karşılaştıkları sahneden sonra çocuğun din adamı kıyafetinden sıyrılması ve el topo'nun filmin başındaki kılıklara bürünmesi ile el topo'nun kendi hayatında doğru şeyler yapması da aynı zamana denk geliyor. üstüne oğlu din adamı kıyafetlerinden uzaklaşırken, kendisi din adamı kılığına tamamen bürünüyor ve o çok meşhur rahip gibi kendini ateşe veriyor. ayrı ayrı, bütün silah ustalarından tutun da, kuru sıkı kurşunla insanların inanç duygusunu besleyen rahip'e kadar film hakkında, şimdi değinmeye üşendiğim çok fazla şey var. ama benim asıl sorum, bunların hepsi jodorowsky tarafından "bu kadar derinlemesine" düşünülmüş şeyler mi, yoksa bir lost izleyicisi gibi, zaman zaman aslında o kadar abartılı bir şekilde üzerine düşünülmemiş şeyleri zorlayıp biz mi kurguluyoruz. sorunun cevabı her ne olursa olsun, film izleyiciyi iki türlü de tatmin ediyor. sonuç olarak izlenmesi gereken kült bir film.
51 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.