Gönderi

128 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Biraz Lirke ve Çokça Lirik
Yapılan incelemeler neden hep şiirlerin ağır, ağdalı, süslü olduğu yönünde? Şiir dediğimiz şey basitlikten ne kadar sıyrılırsa, ne kadar sarsarsa okuyucuyu o kadar şiir değil midir? Bir hikâyeden, bir denemeden farklı kılan şiiri biraz da bu değil midir? Yoksa alt alta sıralanan mısralar bütünü olmaktan başka ne olabilirdi şiir? Kitap, şiirlerden önce Lirke'den, yaşamından bahsederek başlıyor. Lirke'yi tanımakla başlıyoruz işe. Önce biraz Lirke ve sonra çokça lirik. DUINO AĞITLARI ve ORPHEUS'A SONE, ağır olarak bahsedilen başlıklar bunlarla sınırlı kalacaksa şayet kabulümdür. Çünkü her iki başlık altındaki her bir mısrada; üzerinde düşünülmesi, kafa yorulması gereken imgelerle dolu. Ancak bir imge çöplüğü olarak görmek Lirke'yi! Lir'in Evladı'nı! Ne kadar da yanlış! Geriye kalan her bir şiir de gayet anlaşılır ve kararında. Benim favori bölümüm ise; Resimler Kitabı oldu. Bir diğeri ise savaşta ölen kendi atasını anlattığı şiir başlığı. İmgelerle konuşuyor Rilke. İmge, canlı-kanlı karşımızda duruyor. Her şairin Rilke'den öğreneceği çok şey var. Hakeza her okuyucunun da.
Bütün Şiirlerinden Seçmeler
Bütün Şiirlerinden SeçmelerRainer Maria Rilke · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20141,547 okunma
·
2.880 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.