Ailesini genç yaşta kaybeden, miras yoluyla zengin kalan, hayatta herhangi bir hırsı olmayan elit tabakadan 36 yaşındaki biri kitabın baş karakteri, ilk 30 sayfa boyunca içinde hiçbir şeyin canlanamadığından dem vuruyor. İşin açığı anlatımı çok beğendim, en beğendiğim kısım ise "Kendimi camdan, arasından bir şeylerin parıldadığı ama içinin boş olduğu bir obje gibi hissetmeye başladım ve bu olayda olduğu gibi başka hadiselerde de bir şeyler hissetmek için kendimi ne kadar zorlarsam zorlayayım, o iç donukluğundan ses gelmiyordu. İnsanlar beni terk ediyor, kadınlar gelip gidiyordu ve ben kendimi odada oturan ve yağmurun pencereye çarpışını izleyen biri gibi hissediyordum her defasında. Sanki benimle olan biten arasında, irade gücümle yıkmayı başaramadığım cam bir duvar vardı" burası oldu. İçindeki iç donukluğundan başkalarının mutluluğunu hissederek, kendini tanıyarak ve çevreyi gözlemleyerek kurtulduğu süreci çok iyi bir şekilde işlemiş, karakterden bir şeyler öğrendim. Üstelik hikayenin, gerçek bir hikayeden esinlendiğini de yeni öğrendim." *Avusturyalı yedek subay Baron Friedrich Michael von R., 1914’ün sonbaharında hafif süvari alayıyla katıldığı çarpışmalarda şehit düşmüştür. Subayın 1913 yılının Ekim ayında bizzat kaleme aldığı yazı ailesi tarafından ünlü yazar Stefan Zweig’a iletilmiştir. Zweig, Michael von R.’nin ruhsal öyküsünü hiçbir değişiklik veya ilave yapmadan, sadece isimleri değiştirerek yayımlamıştır.* " Kısacası, her günün ne getirdiği tahmin edilemez olabilir ve hayatın küçük parçaları büyük bir dönüm noktası olabilir. Küçümsenen, göz ardı edilen insanların hayatları da insana çok şey katabilir. İyi okumalar dilerim.

Olağanüstü Bir GeceStefan Zweig · Olimpos Yayınları · 2019143,6bin okunma

·

88 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.