Gönderi

Dindar Yönetimin Neden Dindarlığı Azalttığını Hissediyoruz?
Sekülerleşmenin veya tersi gelişmelerin nesnel göstergeleri sayılan dinsel sembollerin görünümünde azalma yok, artış var. Buna rağmen bir rahatsizlik var ve hiç de yabana atılır bir rahatsızlık değil bu. Ruhu mu kayboluyor bazı şeylerin? Belki de İslamcılığın iktidar ve muhalefet ekseninde kaydedilen resimleri de bir bakıma dindarlık ve dünyevilik hikâyesinin resimleridir. Muhalefet sürecindeyken daha dindar bulunanların iktidar sürecinde dindarlıklarinin azaldığı, dünyevi ilgilerinin merkeze oturduğu hissediliyor veya buna dair bazı görüntüler daha sıklıkla ortaya çıkıyor. Aslında mesele bu ise, bundan doğal bir şey olmaz. Muhalefet dönemindeki heyecanın iktidar döneminde aynı şekilde sürmesi işin tabiatına aykırı. İbn Haldun olsa bu durumu asabiyenin iktidara (şehre) yerleştikten sonra azalmasının, yani hadarīliğin yavaş yavaş bedevileri etkisi altına alması olarak, doğal bir görünümü gibi değerlendirir. Max Weber olsa başlangıçta büyük fedakârlıklarla, samimiyetle, heyecanla yürüyen karizmatik bağlılığın, belli bir başarı seviyesinin ardından rutinleşmeye başlamasinin doğal sonuçlan olarak alır. Rutinleşme, her başarılı karizmatik hareketin bir aşamasında başa gelen bir durum. Karizmayı değerleriyle uyumlu bir kurumsallığa dönüştürebilme başarısı göstermek apayrı bir meziyettir tabii. İslam'ın ilk ortaya çıktığı dönemde, Mekke'de o işkenceleri, aşağılanmalar, yerinden yurdundan sürülmeyi göze alarak Müslüman olanların bağlılık kalitesi ile İslam muzaffer olduktan ve giderek yükselen bir güç hâline geldikten sonra Müslüman olanların bağlılık kalitesi aynı sayılabilir mi? Bu soruna bir gerçeklik olarak işaret ediyor Kur'an: "Allah'ın zaferi ve fetih geldiğinde insanların dalga dalga İslam'a girdiğini görürsün" (Nasr). O zaman insanlar daha önce alaya aldıklan, dışladıklanı, baskıladıklan o dinin iddialarına çok kolay ikna oluveriyorlar. Ancak o kolaylık o dinden beklentileri de giderek basitleştiriyor ve daha fazla dünyevileştiriyor. Bu dine bağlanmakla bu dini güçlendirdiklerini iddia edip başa kakanlar, bundan dolayı daha fazla ödül ve ganimet talep edenler, Müslüman toplumun ilk zamanlardaki duygu ve heyecanlarını sündürenler bu dönemde ortaya çıkar. Tam da bundan dolayı ilk zamanlar bir Müslüman, Allah'ın yardımı ile on kişiye bedel iken, bu aşamada iki kişiye bedel oluyor. Bu da İslam'ın -aslında her türlü karizmatik hareketin- iktidar hâlinin bir gerçeği. İslami siyasi pratik (başka bir din veya siyasi görüşün pratiğine de uyarlanabilir bir kural), nesnel dünyayı ne kadar kendi sembolleriyle donatsa da dünyevileşmeye karşı bitirici bir hamle yapamaz. Çünkü tıpkı dindarlık gibi dünyevilik de bu insanlık durumunun ezelî bir gerçeğidir. İnsanların dünyevi ilgileri, bu ilgilerinin merkeze oturma istidatlan hiçbir zaman bitirilemez, bitirilmesi de gerekmez, yoksa imtihan diye bir şey olmaz.
49 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.