Gönderi

496 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 18 days
Gerçek Erkek severse, Ömürlük Sever !
Thomas Hardy ‘nin “ Çılgın Kalabalıktan Uzakta “ adlı romanı; İngiltere ‘nin güneybatısındaki düşsel Wessex bölgesinde Weatherbury köyünde, bir tane güzel bir bayan ile ona aşık olan 3 erkek arasında yaşanan aşk hikayesi konu edilmiştir. İlk başlarda genç çiftçi Gabriel Oak Toller-Down vadisine uzak olmayan Norcombe tepsinde kendi çiftliğinde tek başına yaşamaktadır. Genç kız Miss Bathsheba Everdene ise, Norcombe tepesinde 2-3 aylığına teyzesi ile beraber yaşamak için bu tepeye gelmiştir. Bathsheba teyzesinin yanına gelirken , arabada; alımlı, güzel, kendini beğenmiş ve egoist bir şekilde otururken, çiftçi Gabriel Oak tarafından görülmüş ve kızdan etkilenmiştir. Çiftçi Oak, kızın yaşadığı yeri öğrenip, çeşitli bahaneler ile kıza yakınlaşmaya çalışmış, en sonunda, gidip kızın teyzesi ile tanışmış ve miss everden ‘i görmek istediğini söylemiştir. Kız o esnada at üzerinde kasabaya doğru giderken, hızlıca kestirme yoldan kızın önüne çıkmış ve kendini göstermiştir. Kızla tanışıp, bir kaç hasbihal etmiştir. Çiftçinin, hayatının en önemli meselesinin bu güzel kız bathsheba olduğu ortaya çıkmıştır. Çiftçi Oak, kendince yakışıklı, içten, yardımsever, centilmen, içinde kötülük olmayan naif bir gençtir. Bu küçük yaşında çiftçi olmayı başarmış, kendi çiftliğinde koyunları ile yaşamıştır. O dönemde çiftçi olmak, kırsal yaşamda üst seviyeden bir ünvandır. Çiftçi Oak, bethaheba ‘dan hoşlandığından, sürekli onu takip etmiş, gece gündüz teyzesinin çiftliğini izlemiş, kızla buluşmanın her türlü yollarını aramıştır. Miss Everdana ormanda dolaştığı bir zamanda, Çiftçi Oak hemen koşarak kızın yanına gelmiş, merhaba diyerek kızın elini öpmüş ve beraber yürümeye başlamışlardır. Kendisinin çiftçi ve bekar olduğunu, kendi koyunları ile tek başına yaşadığını söylemiştir. Kız bunları teyzesinden öğrendiğini, 2-3 aylığına buraya geldiğini, sonra tekrar Weatherbury köyüne döneceğini söylemiştir. O esnada çiftçi Oak ‘ın hareketlerinde, çekingenlik ve durgunluk göze çarpmış, kız bu durumun farkına varmış ve durumdan hoşlanmıştır. Bethsheba ‘da az çok Oak ‘tan hoşlanmıştır. Sonra vedalaşıp ayrılmışlardır. Günler rutin faaliyetlerle devam ederken, bir sabah çiftçi Gabrial Oak , uyanıp koyunlarına baktığında, koyunların yerinde olmadığını görmüş ve hafiften içinin ürpermesi ile beraber hızlı hızlı koşmaya başlamıştır. Ormanda etrafına bakına bakına geldiğinde, bütün koyunlarının uçurumun dibinde yattıklarını görmüş ve dünyası başına yıkılmıştır. Elindeki tek sermayesi gitmiştir. Üzüntülü ve bitmiş bir durumda çiftliğine geriye dönmüştür. Sevdiği kız Bethsheba ‘nın da gitmesi, koyunlarının da telef olması yüzünden, artık burada yaşananın bir anlamının kalmadığına inanarak, sevdiği kızın da yaşadığı yer olan Weatherbury köyüne doğru yola çıkmıştır. Bethsheba Everdane’nin amcası aniden ölmüş, tek yasal mirasçısı olması nedeniyle köydeki çiftlik ile beraber tüm araziler Bethsheba‘ya kalmıştır. Bethsheba kahya tutmayarak çiftliği kendisinin idare edeceğini, her işi kendisinin takip edeceğini, kendisinin genç bir kız olmasının hiçbir şeyi değiştirmediğini, her şeyin eskisinden daha iyi olmasını ve herkesin daha iyi çalışması gerektiğini, doğruluk ve dürüstlüğe önem verdiğini ilk anda ilan etmiştir. Bathsheba böylece çiftçilik ünvanına yükselerek “ çiftçi Miss Bathsheba Everdena “ olmuştur. Bu durum köyde büyük bir sükse yaratmış, insanlar arasında şaşkınlıkla karşılanmıştır. Nedeni bilinmeyen bir şekilde bir anda, Bathsheba’nın çiftliğinde yangın çıkmış, Weatherbury köyüne doğru gelmekte olan Gabrial Oak yangını görmüş, büyük bir ustalıkla yangına müdahale etmiş, insanları sevk ve idarede büyük başarı göstererek oradaki herkesin ayranlığını kazanmıştır. Bu esnada kendisini Bathsheba’da farketmiştir. Yangın kontrol altına alındıktan sonra, Oak ile Bathsheba yan yana gelerek konuşmaya başlamış, oak başına gelen felaketleri anlatmış, her şeyini kaybettiğini söyleyerek kalacak bir yeri ve çalışacak bir işinin olmadığını söylemiştir. Bathsheba bu duruma üzüldüğünü ifade ederek, kendisine bir iş verip veremeyeceğini düşüneceğini söyleyerek Oak ‘ın yanından ayrılmıştır. Gabrial Oak, köye geçip kendisine kalacak bir yer bulmaya çalışmış, o esnada mezarlıktan geçtiği sırada bir kızın saklandığını görmüş ve bu duruma şaşırmıştır. Bu kız Oak ‘a burada saklandığını kimseye söylememesini, kendisinin parasının olmadığını söyleyerek Oak ‘tan para istemiştir. Oak ‘da kıza istediği parayı vermiş, kız oradan hemen kaçmıştır. Daha sonra, Bathsheba Oak ‘ı yanına çağırtmış, isterse yanında bir çoban olarak çalışabileceğini, çünkü bir çobana ihtiyacı olduğunu söylemiş, Oak ‘da kabul ederek “çoban Oak “ olmuştur. Günler bu şekilde sürüp giderken, Bathsheba ‘nın ünü köyde artmaya başlamış, küçük yaşına ve bekar olmasına rağmen işleri istenen şekilde kıvırmıştır. Hiçbir şeyden korkmamış, erkeklerin yaptığı işlere korkusuzca atılmıştır. Bathsheba, tabiki genç, güzel, alımlı, çiftçi olması nedeniyle güzel giyinen, boyu bosu yerinde, erkeklerin hemen ilgisini çeken, bulunduğu yerde bütün ilgilerin kaynağı, özü sözü bir, karekterlerli, fakat birazcık ego düşkünü bir bayandır. Bu bathsheba’nın durumuna herkes böyle davranırken, sadece 40 yaşında, hiç evlenmemiş, kültürlü, köyün ileri gelenlerinden, yakışıklı, uzun boylu, esmer çiftçi William Boldwood farklı davranmıştır. Yani aynı ortamda Bathsheba ‘nın varlığı, çiftçi Boldwood ‘un ilgisini çekmemiştir. Çoban Oak, bathsheba’yı çok sevmiştir. Onun varlığı çobana büyük bir huzur ve yaşama sevinci vermektedir. Kadın ile ara sıra iş konuşmalarında Gabrial ‘in yüreği büyük bir sevinç ile dolmuş, yüzü mutluluk ile ışıldamıştır. Kadın da, Oak ‘a güvenmiş, onun yanında huzur bulmuş, için için Oak ‘tan da hoşlanmıştır. Oak her işi çok iyi yapmış, verilen emirleri harfiyen yerine getirmiş, çiftçilikten çobanlığa düştüğü için bunu gurur meselesi yapmamış, Miss Everdane ‘nin yüzünü, hiçbir işte kara çıkarmamıştır. Yani Oak, sade, art niyetsiz, çalışkan, güvenilir, zeki ve planlayıcı naif bir insandır. Yaklaşık 30 yaşlarındadır. bathaheba ise 6-7 yaş küçüktür. Bazen kadın ile kavga etmiş, çiftlikten ayrılmış fakat kadının gitmemesi yönündeki ısrarları ile aşkı yüzünden asla çiftliği terketmemiştir. Yani çoban Oak ‘ın bathaheba’ya olan sevgisi; yavaş yavaş büyüyüp gelişen çocuk sevgisi gibi sade, insancıl, tadının her dakika alınabildiği sonsuz bir aşk gibidir. Çiftçi toplantılarında ve kilisede, bütün gözlerin Bathsheba’da olduğu halde, çiftçi Boldwood ‘un olmaması, Bathsheba’da şaşkınlık yaratmış, acaba neden böyle davranıyor diye de kendine sormadan edememiştir. Çünkü biraz olsun çiftçi Boldwood ‘dan hoşlanmıştır. Bathsheba bu durumu tersine çevirmek adına ve birazcıkta muziplik olsun diye, yıl başında bir Noel kartına bir şiir yazarak postayla çiftçi Boldwood ‘a göndermiştir. Boldwood, kendisine ulaşan kartı incelemiş ve bu kartı kimin gönderdiğini incelemeye girişmiştir. Sonunda Noel kartını Çiftçi Bathsheba’nın gönderdiğini bulmuştur. Çiftçi kartı kendi odasındaki aynanın yanına koymuş, her sabah o karta bakarak Miss Everdane ile nasıl tanışıp iletişim kurması gerektiğini planlama aşamasına geçmiştir. Her zamanki gibi haftalık yapılan çiftçi borsasında, gözü sürekli Bathsheba’yı izlemiş, ona doğru sürekli bakmıştır. Artık çiftçi Boldwood ‘un ilk defa hayatında sevdiği bir kadın vardır. Bathsheba, bu durumun farkına varmış, mutlu olmuş, fakat kendisi çiftçi Boldwood ‘dan çok hoşlanmamıştır. İkili her vesileyle buluştuklarında, belli seviyede ve nezaketle günlük işlerden konuşmaya başlamışlardır. Çiftlikleri de birbirine yakındır. Boldwood, her konuştuklarında bathsheba’dan daha çok hoşlanmaya başlamış, hayatının en başına bu kadını koymuştur. Fakat bathsheba bu adamı sevmediğini iyice anlamış, yaptığı çocukça Noel şakanın pişmanlığını yaşamaya başlamıştır. Çünkü çiftçi Boldwood, bathaheba ‘ya “ kendisini çok sevdiğini, onsuz yapamadığını, hayatının bütün anlamının kendisi olduğunu ve kendisiyle evlenmek istediğini, karısı olması gerektiğini, kendisine bütün imkanları sunacağını “ bütün kalbiyle Bathsheba’ya iletmiştir. Bathsheba “ bu duruma çok üzüldüğünü, şu anda ve yakın bir gelecekte evlenme niyetinin olmadığını, kendisini sevmediğini, o yaptığı Noel şakasının çocukça bir davranış olduğunu, çok üzgün olduğunu, kendisinden hoşlanmadığını “ açık bir yüreklilik ve güzel bir dille çiftçi Boldwood ‘a iletmiştir. Çiftçi şaşırmış ve tuhaf bir hisse kapılarak yüzü sararmıştır. Neden benim hislerimle oynadın diyerek, bathaheba’ya sitemde bulunmuştur. Bathsheba kendisine kızarak ve utangaç bir yüzle “ lütfen çiftçi Boldwood, sizden rica ediyorum beni rahat bırakın, ben sizi sevmiyorum, sizinle evlenemem, ahh aptal şakam, neden yaptım ki bunu, tanrı belamı verecek “ diyerek güzel olmasına ilk defa isyan etmiştir. Çiftçi Boldwood, bir kere kafayı güzel Bathsheba’ya takmıştır. Kadını melankolik derecede çok sevmiştir. Onsuz yapamamış, Çiftçi Boldwood ‘un bütün benliği bu kadın olmuştur. Sonunda, Çiftçi Boldwood, bütün sıkıştırmaları ve ısrarları sonucunda, gelecek yıla kadar kadının düşünüp kendisiyle evlenip evlenmeyeceği kararının sözünü koparmıştır. İşte tam da bu zamanda kader, Bathsheba’nın karşısına orduda görev yapan aynı köyden Çavuş Troy diye birisini çıkarmıştır. Çavuş Troy,; yakışıklı, 30’lu yaşlarında, bekar, çapkın mı çapkın, şıpsevdi, çok güzel konuşan ve kadınları etkileme sanatında hayli hünerli bir kişidir. Daha önce Bathsheba ‘nın çiftliği devralmadan önce amcanın emrinde çalışan genç ve güzel bir bayan olan Fanny ile gönül ilişkisi yaşamış fakat evlenmeleri bazı nedenlerle gerçekleşmemiştir. Çavuş Troy, bathsheba’yı görür görmez hemen kıza vurulmuş, kızla konuşmak için her fırsatı kovalamaya başlamış, bütün hünerlerini kıza uygulamış, her fırsatta dünyanın en güzel kızının kendisi olduğunu, kendisini büyülediğini, bir anda vurulduğunu ve aşık olduğunu söylemiştir. Kız da ilk zamanlar bu duruma tepki vermese de , zamanla gururunun okşamadığını, Çavuş Troy ‘un yakışıklı olduğunu ve kendisini etkilediğini, farklı bir tarzının olduğunu anlamıştır. Çavuşun, direk olarak utanmadan karşı cinse sevgisini ifade edebilmesi hoşuna gitmiş ve Bathsheba’ da çavuş Troy ‘a aşık olmuştur. Kız, çavuş Troy ‘a yakınlık göstererek aralarında aşk başlamıştır. Çavuş Troy görevi gereği köyden ayrıldığında, bathsheba arkasından giderek Çavuş Troy ile evlenip köye çiftliğe geriye dönmüşlerdir. Bu arada Troy, Bathsheba tarafından tazminatı ödenerek ordudan ayrılmıştır. Bir süre sonra evlilik istenildiği gibi gitmemiş, Mr.Troy kendini içkiye ve şatafata daha çok vermiş, davranışları değişmiş, hiçbir zaman eşini ve çiftliği sahiplenmemiştir. Bathsheba’ya da karşı ilgi ve sevgisi azalmış, at yarışları ve kumar oynama alışkanlığı artmıştır. Daha sonra, çavuş Troy ‘un önceki vukuatlarından olan ve aşk yaşadıkları Fanny adlı kadın ( daha önce çiftlikten kaçan) ortaya çıkmış, Troy ile görüşmüş ve ertesi gün buluşma kararından sonra kadın çocuğu ile beraber yoksulluk, bitkinlik, ızdırap ve de acıdan dolayı ölmüştür. Ölen bu kadının Fanny ve Troy ‘un eski sevgilisi olduğu anlaşınca cenazesi köy mezarlığına defnedilmiştir. Bu esnada Troy ve bathsheba bu durumdan dolayı kavga etmiş, kadın bunu neden yaptığını sormuş, troy ‘da “ bu fanny ‘yi sevdiğini, onunla evlenmek istediğini, ama fanny yüzünden olmadığını” söylemiştir. Bathsheba beni sevmiyor musun diye sorduğunda, “ kendisini asla sevmediğini, kendisi için bir hiç olduğunu, sadece elde etmek için uğraştığını ve elde ettiğini, artık kendisi açısından bir anlamının kalmadığını, asıl Fanny ‘yi sevdiğini “ söylemiştir. Bathsheba ızdıraba girerek Troy ‘u görmemek adına evinin tavan arasına yerleşmiştir. Troy vicdan yaparak çiftlikten ayrılmış, nereye gideceğini bilmeden yollara düşmüş, yolda giderken bir köprünün altında denize girmek istemiş, elbiselerini çıkarıp suya girmiş, akıntıya kapılıp sürüklenmiş, bir yolcu gemisi tarafından kurtarılmış ve 1 yıl müddetince ortadan kaybolmuş ve Amerika ‘da yaşamıştır. Troy ‘un elbisesini bulanlar, onun kaybolduğunu, öldüğünü köyde herkese ilan etmiş, fakat cesedi hiçbir zaman bulunamamıştır. Bu durumda melankolik aşık çiftçi Boldwood ‘a gün doğmuştur. Bathshebaya yine yakınlaşmaya başlamış, Kocasının bir yıldan beri kayıp olduğunu söyleyerek kendisiyle evlenmesini istemiştir. Kadın kocasının ölümüne inanmadığını söyleyerek bunun imkansızlığını vurgulamıştır. Yasa gereğince 7 yıl içinde kayıp olan koca gelmediği zaman evliliğin otomatik olarak düşeceğini söyleyerek kadından 6 yıl sonrası için evlenme sözü istemiş, Kadının olmaz ısrarlarına rağmen, evlenme sözünü koparmış ve bunu kendi çiftliğinde kutlama ile herkese ilan etmiştir. Kutlama gecesi gelmiş, Herkes gibi Bathsheba ‘da isteksiz ve büyük bir üzüntü ile kutlama gecesine gelmiştir. Fakat civarlarda olduğu dedikodusu dolaşan çavuş Troy’ da eğlenceye gelmiş ve ortaklık karışmıştır. Herkes şok olmuş, bathsheba da şoka girerek ne yapacağını ya da ne diyeceğini bilemeden öylece durmuştur. Troy hemen bathsheba ‘nın yanına gelerek haydi buradan gidiyoruz diye konuşmuş, Kadın tepki vermeyince, Troy “ gelsene be kadın, benim karım değil misin?” diyerek bathsheba’ya bağırıp, kolundan hızlıca çekmiştir. Kadın bunun üzerine istemsizce bağırmış, o esnada çiftçi Boldwood ‘un ekinci kez sevdiği bathsheba ‘ya sahip olmasını engelleyen Troy ‘a iç geçirerek duvarda asılı duran av tüfeğini kaptığı gibi nişan alıp bir el Troy ‘a ateş etmiş ve oracıkta bathsheba’nın kocasını ördürmüştür melankolik aşık çiftçi Boldwood. Bu olaydan sonra çiftlikte her şey yavanlaşmış, eskisine göre bathsheba da, daha sükunet içinde, çokta düşünmeyecek şekilde yaşamıştır. İlk sıradaki sevgisi olan çoban Oak, çiftlikten ayrılmak için bayan bethsheba’ ya mektup yazarak çiftlikten ayrılıp Amerika’da yaşayacağını belirtmiştir. Kadın mektubu alınca paniklemiş, Sanki dünyası kararmış, Ne yapacağını bilemeden odasında bir o yana, bir bu yana arşınlamıştır. Hemen elbiselerini giyip doğruca çoban Oak ‘ın evine gitmiş, “Ne o, artık beni sevmiyorsun oak, beni terkedip nereye gidiyorsun, ben yalnız başıma ne yaparım “ şeklinde konuşunca Oak birden, kalmamı mı istiyorsun, demiştir. Tabiki, benim senden başka kimin var diyerek bir adım atmıştır Oak ‘a. Oak “ Sana benimle evlenir misin diye 2’nci kez teklif ediyorum” demiş, Bathsheba da evlilik teklifini kabul etmiştir. Sonra, 2-3 şahit huzurunda sessiz sedasız kilisede evlenmişlerdir. Kitabın özeti genel olarak bu şekildedir. Sonuç olarak kitabı yorumladığımda ise: Bethsheba ‘nın 3 tane sevgilisi vardır. Çoban Oak ( eskiden çiftçi Osk,tı) ile ilk tanıştığında normal bir kızdı. Oak ‘tan hoşlanıyordu. Fakat Bathsheba çiftçilik ünvanına yükseldiğinde, konumu iyi durumda olmayan çiftçi Oak ‘a yüz vermedi. Çünkü Oak, bathsheba ‘nın çiftliğinde çoban olarak çalışıyordu. İkinci aşığı çiftçi Boldwood ‘du. Başlarda Boldwood kendisine yüz vermiyordu. Sonra bir şekilde dikkatini çekti ve melankolik derecesinde kendisine aşık etti Boldwood ‘u. Fakat bathsheba hiç aşık olmadı Boldwood’a. Çünkü kadın güçlü konumda olduğu için özgürce tercih yapabiliyordu. Sonra karşısına 3’üncü aşık olarak Çavuş Troy çıktı. Çavuş, yakışıklı, akımlı, konuşkan, her daim ona kadınlığını hissettiren, konumu da iyi olması sebebiyle aşık oldu. Fakat çavuş onu hiç sevmedi. Sadece güzelliğinden dolayı ona ulaşmak istiyordu. Çavuş evlenerek amacına ulaştı ve ortada da hiçbir gizem kalmadı. Yani çavuş Bathsheba ‘yı sevmiyordu. 2 ve 3’üncü sevgililer zararlı ve sıkıntılı olduklarından dolayı birbirini ortadan kaldırdı . Meydan gerçek ve abartısız, sade, gün be gün büyüyen aşka kaldı. Yazarımız, bu ikisini birleştirerek, biz okurların inandığı değerleri savunduğunu gösterdi. Denizde boğulan kişi yılan da olsa sarılırmış misali, bathaheba da Oak ‘a sarıldı. Erkek sevdi mi, tam ve canından sever. Tıpkı Oak gibi... Kitabı okumak çok çok uzun solukluydu. Yorumlamak ve incelemek ise 6 saatimi ( daha daha uzun soluklu) aldı. Kitap hakkında içimden geçenleri yazdığım için beynim rahatladı. Acaba insanların duygu, düşünce, sevgi, aşk vs.durumlarını; içinde bulundukları şartlar mı belirliyor? Kitabın iyice içine girip yaşamak isteyenler için tavsiye ediyorum. Sevgi ve saygılarımla.
Çılgın Kalabalıktan Uzak
Çılgın Kalabalıktan UzakThomas Hardy · Can Yayınları · 20183,040 okunma
··
648 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.