Gönderi

352 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
31 günde okudu
Bir günde bitirebileceğim bir kitabı bir buçuk ayda bitirdim. Bir alkışı hak ettim bence . Şaka bir yana, bu kitabı bu kadar uzun sürede bitirmenin sebebi yanlış bir dönemde okumuş olmam. Bu ay ciddi kitaplar okumayı tercih ettim. Bu kitabın çerezlik olması da şansızlık oldu. Gerçi çerezlik olup olmadığı çok tartışılır çünkü altmetinde oldukça ciddi konular geçiyordu ve kitabın bu yönden kalbimi çaldığını söylemeliyim. Bu kitaba bir feminizm kitabı diyebilir miyiz? Pekâlâ diyebiliriz! Çünkü Diana'ya çok kitap okuduğu için kızılması ile başlayan bu dikkat çekmeler, Anne'e de çok kitap okuduğu için, çok konuştuğu için, çok hayal kurduğu için vb. sebeplerden dolayı kızılmasıyla devam ediyor. Zira bunlar bir kız için yakışıksız şeyler, ev işlerini yapmaktan mahrum bırakabilir mazallah! Marilla sürekli Anne'e bunları yapmamalısın deyip duruyor ve, bana izin verilmezdi, diye kendinden örnekler veriyor sürekli. Aslında bu yüzden Marilla'ya kızamam. Çünkü kitap 1908 yılında yayımlanmış, olaylar da 1900lerin başında geçiyor dersek, Marilla'nın da altmış yaşında olduğunu farz edersek Marilla 1840larda doğmuş oluyor. Onun döneminde çoğu yerde kadınların seçme ve seçilme hakkı bile yoktu. Bu yüzden bu zihinde olması çok normal. Ayrıca kitabın sonlarında Marilla bir kızın çalışıp kendi ayakların üzerinde durması gerektiğini söylüyor, ki bu günümüzde bile ileride sadece kocasına hizmet etmesi için yetiştirilen kızlar olduğunu göz önüne alınca oldukça değerli bir tavsiye. Anneannem, kuzenlerimle alışverişten döndüğümde bana "Gene mi kitap aldın?", diye sitem ediyor. Kuzenlerim gibi giyime para vermemi falan öneriyor. İki yaz önce dikiş dikmeye takmıştım. Hiç becerememe rağmen anneannemin beni nasıl takdir ettiğini hala hatırlıyorum. Çünkü onun yetiştirilme şekline göre bir kadın böyle olmalı. Anne. Yazılmış. En. İyi. Karakterlerden. Biri! Anne'in arkadaşım olması için nelerimi vermezdim... Bazen ben de gözlerimi kapatır ve oturduğum koltuğun mor kadife kumaştan olduğunu falan hayal eder oldum. Ama lanet olası derecede gerçekçi biriyim maalesef. Bu yüzden bu beni yordu. Fakat yine de etrafınızda saçma salak hayaller kurabileceğiniz biri olması çok ferahlatıcı olurdu. Ayrıca Anne de en az benim kadar "Drama Queen". Abartılı tiyatral hareletlerle insanları bezdirirdik bence. Ayrıca en az benim kadar inatçı da... gerisini hayal edemiyorum :D Anne'in en ayırt edici özelliklerinden biri de çok hırslı ve yetenekli olması. Aslında hırslı insanlardan nefret ederim ama o, hırsını kendi içinde yaşayan biri, bu iyi bir şey bence. Yazar, Anne'i o kadar değişik ama bir o kadar da herkes gibi yaratmış ki. Anne'i kendimle bağdaştırmadan okudum ama aynı zamanda o kadar çok empati yapabildiğim ve bana birçok şey öğreten "biri" oldu ki. Özellikle de kitap beni o kadar zaman güldürüp sonda da çok üzdüğünde. Ben dizinin birinci sezonunun yarısını izlemiştim birkaç yıl önce ve çok sıkıcı bulup kapatmıştım. Başta kitabın diziden hiçbir farkı olmadığını sanmıştım ama yanılmışım. Fakat iki yapımda da ortak hisler beslediğim bir şey var, o da Gilbert. Gilbert'a düştüm! Resmen aşık oldum ona. Ah kurgusal karakterler!
Yeşilin Kızı Anne
Yeşilin Kızı AnneL. M. Montgomery · Gönül Yayıncılık · 015,4bin okunma
·
109 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.