Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

392 syf.
7/10 puan verdi
VENÜS PROJESİ || YORUM
Belirtmeliyim ki Venüs Projesi, beklediğimin aksine oldukça farklı bir okuma deneyimi sunarak beni keyifli bir yolculuğa çıkardı. Yazarın ilk kitabı olması ve bilimkurgu gibi zor bir türe dayalı bir eser olması beni düşündüren özellikler arasındaydı. Yazar olmak, daha da ötesi yazdıklarını severek okutmak gerçekten zor zanaat. Ancak yazarımızın bu yolda emin adımlarla yürümeye başladığını söylemek hiç de yanlış kaçmayacaktır. Kısaca konusundan bahsedeyim sizlere. Kitabımız birkaç ana karakterin ağzıyla farklı dönemler anlatılarak süregelen bir yapıya sahip. O halde kısaca geçmiş olarak nitelendirebileceğimiz 2010 yılını karakterler ve olaylar eşliğinde anlatayım sizlere. Demir, evli ve Derin adında sevimli bir kız çocuğu babası olan ve aynı zamanda yazarın da ifadesiyle zamanının ötesinde bir Bilgisayar Mühendisi. Kendisi oldukça zeki ve ileri görüşlü olmasıyla tanınan bir insandır. Kitabımız, Venüs Projesi adıyla anılan ve çok çok gizli yürütülen bu çalışmaya katılması için Demir’e gelen teklifle başlıyor aslında. Demir’in görevi, bu projenin hayata geçmesi için gerekli olan kuantum bilgisayarı gizlilikle tamamlamaktır. Kendisine bu görevde eşlik edecek olan Sai de, işlemediği bir suç yüzünden aranan ve Demir gibi teknolojiyle fazlasıyla haşır neşir olan bir insandır. Bir de Demir karakteriyle eşzamanlı olarak anlatılan Mert ve Tuba ikilisinden söz edelim. Mert ve Tuba, hayatta hep tüketen tarafta olmaktan yorulmuş, artık üreten tarafa geçmeyi ve daha huzurlu bir yaşam sürmeyi hedefleyen çiftimizdir. Bu sebeple karakterlerimiz çevre dostu ve kendi kendine yetebilen sözleriyle açıklanabilecek olan ekolojik köylerden birine yerleşmeyi düşünür. Bu farklı yaşama adapte olma süreçlerine eşlik etmemiz için bizler de yazarımız tarafından davet ediliyoruz. Bu arada söylemeliyim ki Mert ve Tuba’nın seçtiği yaşam biçimi en büyük hayallerimden birisi. Mert ve Tuba’nın kendi ekinlerini ekip yetiştirmeleri, barınaklarını kendi imkanlarıyla inşa etmeleri ve daha sade bir yaşam sürme çabaları tam istediğim türden bir hayat. Bu yüzden hayallerimi süsleyen bu satırları okumak inanılmaz hoşuma gitti. Neyse, biz devam edelim. Kitabımızın gelecek kısmı ise 2044 yılında geçiyor. Venüs Projesinin gerçekleşmiş olduğunu, insanlığın daha teknolojik, refah ve ütopik bir dönem yaşadığını görebiliyoruz. Ancak, her ne kadar ütopik gibi görünse de yapay zekanın bu kadar geliştiği ve kitabımıza göre bilinçlendiği bir dönem yavaş yavaş distopik bir ortam oluşmasına da önayak oluyor diyebiliriz. Zaten kitabımıza yön veren asıl konu da bunun üzerine kurulu. Kitabımızın gelecek kısmını oluşturan bölüm, sıklıkla Derin karakterinin ağzıyla anlatılıyor. Derin, felaket diye anılan ancak kitabın başlarında henüz bize açıklanmayan bir olay sırasında dondurulan babası olan Demir’i yeniden hayata döndürmek için çabalayan bir bilim insanıdır. Babasına hayran olan yıllarca özlemini çeken Derin, bu işi başarmak için gece gündüz çalışır. Kitabımızın geçmiş kısmında bizi diri tutan olay felaket diye anılan olayın ne olduğu ve nasıl başladığıyla alakalı. Gelecek kısmı ise insanlığın bilinçli yapay zeka ile olan zorlu sürecini anlatıyor. Yazarımız her iki dönemde de barınan merak duygusu sayesinde okuru kitaba bağlayabilmiş. Şimdi gelelim kitap hakkındaki olumsuz düşüncelerime. Öncelikle kitabın biraz daha yavaş ilerlemesini diledim çokça yerde. Ben uzun soluklu ve beni betimlemelere boğan anlatımların insanıyım. 3 kitap çıkarılabilecek kadar kurgu barınmasına rağmen tek kitapta tüm bu bilgilerle yoğun bir anlatıma başvurulması açıkçası beni bir parça üzdü. En azından önemli sayılan olaylara birkaç fazla sayfa eklenseydi daha şahane olurdu diye düşünüyorum. Çünkü bazen anlatılanların romandan ziyade hikaye havasına bürünmüş olduğunu hissettim. Bir diğer konu ise karakterlerin yaşlarından daha küçükmüşçesine olan davranışlarıydı. Karakterlerimiz 40 küsür yaşında olmasına rağmen yaşlarını bilmesem 18 yaşında toy genç kızlar ve delikanlılar sanabilirdim. Bir diğer konu, karakterlerin ilişkileriydi. Karakterlerin göz açıp kapayıncaya kadar başka bir boyuta taşınmış olan ilişkileri bana biraz aceleye kaçmış gibi geldi, daha güçlü adımlarla ilerleyen bir ilişki kurulsa daha güzel olurdu diye düşünüyorum. Bahsettiğim bu olumsuz düşüncelerime rağmen kitabı okumak bana çok keyif verdi ve aklıma gelmeyen birçok farklı fikri düşünebilme fırsatı tanıdı. Dünyada hala gizemini koruyan değişik olaylara karşı üretilen teorileri okumanın ve karşı tez oluşturabilmenin beni daha aktif bir okur yaptığını düşünüyorum ve bu beni çokça mutlu ediyor. Eğer yorumumu okuyup kitap hakkında içinizde ufak bir merak oluştuysa mutlaka okumanızı tavsiye ederim. Sağlıkla kalın! Puanım: 3.75/5
Venüs projesi
Venüs projesiİlker Korkutlar · Portakal Kitap · 087 okunma
··
1.007 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.