Irvin Yalom'un, psikoterapinin içinden çıkılmaz, karmaşık konularını yalın bir dille anlattığı bir başka kitabı Divan. Bu sefer sadece hastaların değil psikologların da psikolojisini okutuyor bize. Ayrıca Ernest karakteri üzerinden terapi konusundaki düşüncelerini de öğrenmiş oluyoruz.
Derin psikanalizler, incelemeler içeriyor kitap ama üslupsal olarak oldukça edebi. Kitapta 4-5 kişinin birbiriyle zaman zaman bağlantılı olan hayatlarının bir bölümü anlatılmış. Hastaların psikanalizlerinin yanısıra terapistler üzerinden yapılan incelemeler de ilgi çekici. Psikolojiye ilgisi olmayanların ilgisini uyandıracak, bir parça ilgililer için bir solukta okunacak bir kitap olmuş.
Genel olarak insanı anlama üzerine. Hepimizin çocukluktan getirdiği acılar, hayatta bazen içine düştüğümüz yalnızlık hissi, sorunlarımız, hayal kırıklıklarımız hatta intikam isteklerimiz gibi birçok duygunun bir arada ve ahenk içinde geçmesi, okuyucuyu çabucak kitabın içine alıyor. Karakterlere kendimizden ya da yakınımızdan aşina oluyoruz bir şekilde. Mesela Ernest Lash karakteri üzerinden insanın iç hesaplaşmaları ve dürüst kalmaya çalışmanın yol açabileceği durumları, Carol üzerinden insana intikamın neler yaptırabileceğini görüyoruz. Dr. Marshall Streider da kibir ve hırsın insana getireceği yalnızlığa ve bu yalnızlığın ortaya çıkarabileceği sorunlara iyi örnek olmuş. Benim favorim kumarbaz Shelly'ydi. Gerçi hem uyanık hem yalancı insanları tehlikeli bulurum ama Shelly'yi sevdim.
Genel olarak beğenmeme rağmen yine de Nietzsche Ağladığında romanı kadar etkileyici değildi bana göre biraz havada kalan bölümleri de vardı mesela Justin, Seymour, Belle ne oldu akıbetlerini öğrenmek isterdim. Sonunu okuyucunun hayal gücüne bırakmış anlaşılan.
Kitap çok yoğun kıvamlı ve akıcıydı bir an evvel bitirmek istedim ama birkaç zaman sonra terapilerde sorulan soruları ve sorulara verilen cevapları, önerilen yöntemleri kendi üzerimde denemek için bir kez daha ağır ağır okumayı planlıyorum.