HUMEYNİ - Sakalımda tam onbeş sürgün yıl birikti
Ölmedimse senin ilen görülecek bir hesabım var idi
Gözlerime iyi bak bu hafta Time mecmuasında
Resmi çektirirken zihnimde neticen var idi.
RIZA - Molla, kendini kolla
Birlik olmuşsun solla
Var mısın menim ilen
İran'ına bir tavla?
HUMEYNİ - Gelip ruh-ül kudüs imdada, erdim son zamanımda
Büyük bir zalime karşı, tavla ile bir gazadır bu.
İsabet ettire cangâhı istibdadına allah
Şeametli şeh-i İran'a bir sehm-i kazadır bu.
RIZA - (zarları kapar)
Men onu öyle demem
Men peynir ekmek yemem
Men de düşeş atmaz isem
Men muna milek demem. (atar)
HUMEYNİ - (bakar)
Ve gel gör ki penc-i yek
Bileğiniz biraz kelek
Hem tavrınız gayet ürkek
Süreyya var Şah'tan erkek..
RIZA - (zarları kapar, yeniden atar)
Önce hep yek, sonra düşes ve dubara
Durum ül vaziyet men dakka dukka
Çoluk çocuk gır gır geçer oldu şahla
Durulmaz bu İran'da artık bir dakka.
HUMEYNİ - Muna derler altı kapı
Seyahate engel olur
Kırık pullar elde terler
Mazlumların ahi vardır, çıkar aheste aheste.
RIZA - (zarları yeniden atar)
Biz tavlanın esiriyek
İşte size cıhar-ı yek
Bir atarsam penc-ü se
Severler imamı genç ise
HUMEYNİ - Penç geç yolda beraberce yürüse
Atıyorsun kodese
Atman lâzım penc-ü se
Bize bir yek gelmez ise
Ve malesef geliyor
Bir pul dahi elinize veriyor
RIZA - (zarları kapar)
Zar-ül kemik belli olmaz
Bu tavlanın CIA'sı var
Menim aslan SAVAK'ım var
Döner döner, men yenerem.
HUMEYNİ - Pes ki sen petrolü ingilize
Anayasayı fırına vermişsen
Eylemişsen İran'ı viran
Sen kafadan yanmışsen
İran senin gölgendir
Yenemezsin gölgeni
Sana lâzım yedi yedi
Henüz icat edilmedi...