Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

533 syf.
10/10 puan verdi
İnsanoğlu düzenli bir yaşam sürerse saygı görmekte. Peki, düzensiz bir yaşam sürerse, iffetli dahi olsa da saygıyı hak etmez mi? Erdem dediğimiz olgu, insanın yaşam tarzıyla sınırlı olabilir mi? Değer yargısı ve düzgün bir hayat sürme inancı, kişiden kişiye farklılık gösteren bir yaşam biçimidir. İnsanoğlunun tek gayesi, melekler kadar saf ve temiz olarak gözünü açtığı bu fani dünyadan, Allah'ın rızasını kazanmış olarak ve yine tertemiz olarak veda etmek değil midir? İnsan bazen hatalı seçimleri yüzünden, istemese de yanlış yollara sapabiliyor. Ne kadar vahim bir durum. Hatalı seçimlerimizin kurbanı olmak ve onları bir ilmek gibi, ölesiye dek boynumuzda taşımak. Biliyor musunuz, aslında hiç birimiz günahsız değiliz! Ama insan olarak, önem verdiğimiz bazı değerlerimiz vardır ki, onlardan biri de " Namus " kavramıdır. Evet, namus öyle iffetli ve öyle erdemli bir terimdir ki, kolay kolay ayaklar altında çiğnenmesine seyirci kalamayacağımız bir hasletimizdir. Özellikle biz kadınlar için, namus kavramı daha bir önem arz eder. Çünkü, fıtratımızdan gelen bir özelliğe sahibizdir ki, o da " Anne " olabilme kimliğine sahipliğimizdendir. Ne yazık ki biz kadınlar, iffetli olanları tenzih ederim ki, karşı cinsin üzerinde etkili olan, dişiliğimizi kullanarak kendimizle birlikte, karşı cinsi de günaha sürükleyebiliyoruz. En kolayıdır bir kadın için, bedenini satarak, para uğruna kendini güvenceye almak istemesi. Peki ya sonrası? Anlık geçici zevklerden sonra, insan ruhunun üzerinde bıraktığı, tamiri olunamaz hasarların yol açtığı yıkım. Bunları idrak edemez mi, insan? Ama kadına en büyük kötülüğü, yine bir kadın yapar, değerli okurlar. Sakın şaşırmayın! Ben de bir kadın ve bir anne olarak dile getiriyorum bu varsayımımı. Çünkü, biraz ağır olacak ama öyle arsız ve bencil hemcinslerimiz var ki. " Yuva yıkanın yuvası olmaz! " gibi, çeşit çeşit atasözleri türetilse de, yine de sefahat ve zevkleri uğruna yuva yıkmaktan geri durmazlar. Tabii ki, bir savunma mekanizması olarak zihnimize şu sorular hücum eder. " Erkeklerin hiç mi, suçu yok? Madem ki, o da aldatmasın! " Söyler misiniz, kaç erkek cazibesini kullanan bir kadına dirayet gösterebilir. Elbette ki, namus timsali erkekler de vardır, var olmasına da ama çoğunluğun yanında azınlıkta kalırlar. Çünkü karşı cinsin fıtratı gereği, şehevi arzuları kuvvetlidir ve asıl manevi imtihan o nefsi arzuyu köreltebilmektir. Ah! Nana, ah! Kuşkusuz insandır, hata yapar. Bir hatadır olmuştur. Kabul ederim etmesine de. Yapılan bu yanlış davranışın, akla mantıklı gelecek hiçbir izahı olmasa da! Hiç mi, doğru yolu bulamaz bir insan! Nedir, doğru yolu bulmasına engel! Nefsi mi, şehevi arzuları mı? Kentin dış mahallelerin birinde çamaşırcı bir kadın ve ayyaş bir adamdan doğan, bahtsız güzel. Daha on beş yaşındayken, baba dayağından kaçmak bahanesiyle, geçici hevesleri uğruna sığınır erkeklere. Görselde tiyatro da çalışır, hiçbir kabiliyete sahip olamasa da. Ama sahne arkasında hayat kadınıdır, Nana. Nana'nın hayatı inişli, çıkışlıdır. Yeri gelir dayak yer, yeri gelir aranılan, özlenen kadındır. Ama Nana'nın başına ne gelirse gelsin sonuç, hep hüsran, hep hayal kırıklığıdır. Bazen kelimeler yüreğini dağlar, Nana'nın. Çünkü kelimeler cam kırıkları gibi, batar ağzına. Sussa yüreği dağlanır, konuşsa kan ağlar dile dökülen kelimelerden. Émile Zola'yı ilk defa tanıma şerefine, bu eser vasıtasıyla eriştim. Ve nedendir bilinmez, yazarın kadın olabilme yanılgısına kapıldım. Sanal ortamda araştırdığımda erkek profil fotoğrafını gördüğüm de, hayretten donup kaldığımın resmidir yaşadığım. İlk defa yazarın bir eserini okumama rağmen, kalemine ve anlatım diline hayran kaldım. Ben ki eseri okumakla kalmadım, adeta bütün benliğimde hissettim ve yaşadım. Kişilik analizleri ve yer tasvirleri muhteşem. Hayatımda isimlerini dahi ilk defa duyduğum Variétés Tiyatrosu, Panoramas Pasajı gibi yerleri, gezip görmüş gibi hissettim. Anlayacağınız eser, derin ve kuvvetli bir anlatım diline sahip. Özellikle yazarın Nana isimli karakter üzerinden hayat kadınlarının gizli kalmış yönlerini naif bir dil kullanarak, okuyucunun aklında hiçbir soru işareti bırakmaksızın irdelemesi. Konu itibarıyla biz kadınların genelini ilgilendiren, ince ve hassas bir terazi. Hemcinslerimiz yüzünden adımız çıkmış bir kere. İstediğimiz kadar iffetli olalım, karşı cinse arkadaşça yaklaşalım, karşı cins tarafından kuşkuyla bakılmıyor muyuz? " Acaba, bu kadın bana pas verir mi? " diye, çağrışımlara sebep olmuyor muyuz? Yoksa değerli okurlar bu söylevlerim, bana ait bir paranoyadan mı ibaret. Adını koyamadığım... Émile Zola Nana üzerinden sorgulamış iğrenç eğilimleri ve nihayetinde getirdiği yıkımı. Saygının olmadığı yerde, sevginin de barınamayacağına dem vurmuş. Her şeyin bir güzelliği olduğunu. Herkes göremese de. Ama anlayana... Zaten biz kadınlara; tarih boyunca insan neslinin devamını sağlayan tarla, bazen kocası tarafından misafire sunulan bir ikram, uzun yıllar hizmetçi, bazen de eşya gibi alınıp satılan bir köle nazarıyla bakılmadı mı? Hak ettiğimiz değeri, sadece ve sadece masallarda bulmadık mı? Aristo insanı tarif ederken, " İnsanlar iki şekilde doğarlar; hizmet edenler ve hizmet edilenler. Hizmet edenler köleler ve kadınlardır. " demedi mi? Yahudilerin kitabı Tevrat'ta; " Kadın ölümden acıdır. Allah nezdinde iyi kimse kadından kurtulandır. Kadınlar arasında iyi birini bulamadım." diye, yazmıyor mu? Kadın, İncil'e el süremeyecek kadar murdardır, anlayışı yüzünden İngiltere'de 16.yüzyıla kadar kadınların ne kadar dindar olursa olsunlar, dinlerinin kitabını ellerine alıp okuyamadıklarını biliyor musunuz? Biz kadınlara hak ettiğimiz değeri bir tek İslâmiyet vermiştir. Kur'an-ı Kerim'de " Kadınlar sizin elbiseniz, örtünüz; siz de onların elbisesi, örtüsüsünüz." der, Alemlerin Rabbi.(Bakara/187) Ama bazı dilinin haddini bilmezler, haklı mazeretlerine kılıf uydurmak adına, çok eşliliğin gerekçesini İslâm'a bağlarlar. Ve çok iyi bilirler ki, İslâmiyet evvel uygulanan birden fazla sınırsız sayıda kadınla evlenmeyi engellemek maksadıyla, dört kadına indirgediğini. Tabii ki eski uygulamalara dönülmemesi için de, bir takım ceza'i müeyyideler getirmiştir. " Sahip olduğunuz kadın ile yetinin bu adaletten ayrılmamanız için en uygun olandır. " (Nisa/3) der, Alemlerin Rabbi. Hakikatler ayan bir şekilde bu kadar ortadayken, ben dört tane kadınla evleneyim, demek ne kadar doğru bir davranıştır. İşte orası tartışılır. Genel yargının aksine bir erkeğin dört kadın ile evlenmesi, Allah'ın bir emri değil, iznidir. Sizce değerli okurlar neden, bu kadar ayrıntıya gerek gördüm. Gerek gördüm ki, kadın kimliğimizle karşı cinse varlığımızı kanıtlamak durumundayken bile, Nana gibi kadınlar yüzünden, biz daha çok ikinci plana atılır ve hor görülürüz. Bırakalım bütün iğrençlikler kitaplar ile sınırlı kalsın! Kadınların süsü ilim, edep ve tahsilidir. Boş verelim, kişiliğimize zarar veren kötü alışkanlıkları. Dünyada güzellikler adına, ne varsa arta kalan, siz değerli okurlara gelsin...
Nana
NanaEmile Zola · İş Bankası Kültür Yayınları · 20214,344 okunma
··1 alıntı·
3.515 görüntüleme
Seyid Ahmet GÜLTEKİN okurunun profil resmi
Serpil Hocam yine muhtesemsiniz. Inceleme ile birlikte bir ic dokumu ve insan olabilmeye dair cok guzel mesajlar vermissiniz. Buyuk bir zevkle okudum. Kaleminize ve yureginize saglik...
Serpil Ağ okurunun profil resmi
Asıl ben teşekkür ederim, Seyit Bey. Nezâketiniz ve paylaşmaya değer gördüğünüz için. Sevgiyle kalın...
Ahmet Y okurunun profil resmi
Eline sağlık abla uzun zamandır sayfadaki incelemelere pek göz gezdirecek vakit bulamazken,bulsam da sıkılıp hızlıca geçerken,senin bu incelemen bana büyük bir hazzı yaşattı.Bir kadın olarak duygusal değil bilimsel olarak ve gerçekçi bir bakış açısıyla kaleme aldığın bu inceleme umarım tüm kadın ve erkeklere gerekli mesajları vermiştir.Kitap incelemesinin dışında sosyolojik tespitlerin çok hoşuma gitti.Zira bir kitap ne kadar incelenebilir ya da bir kitabı salt olay örgüsüyle sınırlamaya ne kadar inceleme denilebilir? İşte bu noktada incelemeyi fikirlerle inceltmek ona şekil vermek gerekiyor.İncelemen bir olay anlatımından ziyade bir düşünceler yumağına,bir köşe yazışına dönüşüyor.Bizim istediğimiz de bu olamalı bence.Eline sağlık ablam,incelemeler dışında da düşünce yazılarını beklerim..Keyifli okumalar ve incelemeler :)
Serpil Ağ okurunun profil resmi
Değerli kardeşim, Ahmet. Her şeyden önce yazdığın cümleler karşısında, ne kadar çok mutlu ve mahcup olduğumu anlatmaya kalksam, sanırım anlatamamaktan sınıfta kalırım. İnce düşüncelerinden dolayı, çok ama çok teşekkür ederim. Ben kitabı okumaya hem yazar, hem de kitap hakkında sıfır bilgiyle başladım. Çünkü eser, bana oğlumun hediyesiydi. Normalde okuyacağım bir kitabın arka kapağındaki yazıları okumadan almam! Ama bu sefer bir ilk oldu. Nasılsa elimde var olan eseri, her halükarda okuyacağım dediğim için, eserin arkasında yazılanları okuma gereği görmeden okumaya başladım. Ve kadın olmak, bir kadın ve bir anne olarak benim en hassas olduğum bir nokta. Adeta kanayan yaram. Ne yaparsak yapalım, erkeklerin yaptığı en zor işlerin üstesinden dahi gelelim, yine de biz kadınlara kuşkuyla yaklaşılmasından muzdaribim. Bir noktaya kadar, karşı cinse hak da veriyorum. Tamam fıtratımız gereği, karşı cinsten daha zayıf ve kırılganız ama bu hakikatler hor görülmemiz için, sence ne derece yeterli! Galiba bu düşünceler ile yoğrulmuşken, bir de yazarın Nana karakteri üzerinden iğrençlikleri sorgulaması beni mahvetti. Bedenini satan, kendi acziyetini kocasına havale eden kadınlar yüzünden, hep bir varlığımızı kabul ettirme davasındayız. Hani klasikler evrenseldir, bütün insanlığa hitap etmektedir diyoruz ya, ben de genel olarak bütün kadınları ele alarak, kadınlar hakkında ilk etapta varılan yargılara değindim. Kitap hakkında yazılan diğer yorumların aksine, ders almak isteyen bir okurun ders alacağına dem vurdum. Ben de, senin incelemelerini okumaktan çok zevk alıyorum. Hele bazen cümlelerinde göze çarpan o ince dokundurmaların yok mu? Okurken istem dışı gülümsüyorum. Sevgilerimle...
1 sonraki yanıtı göster
Beter Böcek okurunun profil resmi
Merhaba. Seri Kaç kitaptan oluşuyor, isimlerini yazabilir misiniz?
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.