Gönderi

Okumayı sevmek ruhu anlama çabasından kaynaklanır. Örneğin psikoloji ilgi çekicidir, çünkü insanların duygu ve düşünce dünyalarına onları rahatsız etmeden, sessizce ve görünmeden girebilmenin yollarını bulabileceğinizi düşünürsünüz. Sadece bu nedenle bile kitap okumaya ve okuduklarınızı anlatmaya değer. Başkalarına da bunları okumalarını önerin, çünkü okumaya ve neyi okuyacağımıza öncelikle hocalarınızın, arkadaşlarınızın önerileriyle karar veririz. Ne kadar okursak okuyalım her zaman başkalarının anlattıkları ve önerileri ilgimizi bir şekilde uyandırır. Bu nedenle okuyun ve anlatın. Okuma etkinliğinin ayrıcalığı gerçeğin ne olduğunu tanıtma gücünde bulunur. Ancak paylaşıldığı zaman gerçekleri görülebilir ve gösterilebilir kılan okuma girişimi hayranlık uyandırır. Özellikle roman okuyun. Gerçek ailenizi orada bulabilirsiniz. Göğsünüzün altındaki yüreğinize ve yüreğinizin derinlerindeki 85 Sayfa 86 / 95 duygularınıza orada kavuşursunuz. Böylece düşündüğünüzden daha çok yaşamış olduğunuzu öğreneceksiniz. Tüm bu konularda size ilham perisi olacak şey elbette klasik dünya edebiyatının temel yapıtlarıdır. Felsefecinin işi sadece düşünmek değil, aynı zamanda kendisinin bu durumundan başkalarını haberdar ettiği konuşma eylemidir. Konuşmanın gücü onun kendisini dinletebilir kılmasıyla ölçülür. Üzerine konuşulmalarının hiçbir şeye değmez olduğu düşünülen konular genellikle insanların kulaklarını en çok teslim ettikleri konuşmalardır. Felsefi bir konuşmanın insanları ne kadar sıktığını bununla karşılaşan herkes bilir. Örneğin yapılacak karşılaştırmalar, yeni bir şey öne sürüyor olunduğu iddiası, vaadler, hak ve haksızlık konusundaki öneriler sizi dinlenebilir kılmaya yardımcı olabilir, ancak örnekleri gösterilmemiş şeyler konuyu hızla kapanmaya götürürler. İşte, edebiyat yapıtlarında betimlenen dünyaların dile getirilmesi, anlatıcının dinlenebilirlik gücünü her zaman destekler.
·
80 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.