Gönderi

304 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Çok Uzakta Öyle Bir Yer Var..
Ekmek umuduya İstanbul'un Yollarına düşen yüz binlerce insandan biriydi. Üzerinde Anadolu motifleri barındıran, küçük bir ailenin İstanbul'a tutunma mücadelesi ile başlamıştı hikâyesi. Bu ülkenin kaderindeydi Belki de göç hikâyeleri. Malatya'dan yola çıktıklarında mütevazı bir hayatın peşinden sürüklenmişlerdi. Müziğe olan ilgisi hobinin ötesindeydi. Daha küçük bir çocukken eline tutuşturulan bağlama sadece Ahmet Kaya'nın hayatına değiştirmemiş, Türkiye'deki müzik anlayışına da köklü bir değişim getirmişti. Sistemle arasında derin bir uçurum vardı. Sıradan bir yaşamı sürdürmesi durumunda mutlu olamayacağını çok iyi biliyordu. İnatçı kişiliği onu başarıya götürmüştü. Yetenekli olmanın yanı sıra bildiği doğrulardan şaşmayan yapısı, zincirlerinden ayrılmasına neden olmuştu. Halif kimliğiyle halkın yanında saf tuttu. Solcuların fişlendiği zamanlarda devrimciyim diye haykırdı... Savaş Davulları çalınırken "Yoksul ailelerin çocukları ölmesin," diyordu. Kürt realitesini tanımayan Kafatası milliyetçilerin karşısında dimdik duruyor ve Kürtçe bilmemesine rağmen kürtçe bir şarkı okumayı halk sanatçısı olmanın önemli bir vazifesi olarak görüyordu. Çok daha derinden ve kudreti bir sevgiyle Bu Topraklara bağlıydı. Ahmet Kaya yüzlerce şarkı kazandırmıştı Türkiye müzik kültürüne. Sağcısından solcusuna, muhafazakâr liberaline çok geniş bir yelpazede sevenler ile var olmuştu. Normal şartlarda asla bir araya gelmesi imkânsız görünen birçok insanı tek bir şarkı etrafında toplamayı başarmıştı.... Ahmet Kaya'yı farklı kılan şey, bu sayıların çok ötesine yarattığı sanat anlayışı. AHMET KAYA, sanatçı duruşu ile bir döneme tanıklık etmenin yanı sıra o döneme iz bırakan bir kişiliktir.. Kimilerine göre bir kent ozanıydı. Yaklaşık 15 yıllık profesyonel müzik yaşantısına 19 albüm ve yüzlerce şarkı bırakıp, Ulaşılması zor bir rakama imza atmıştı. Peki Ahmet Kaya neden öldü/öldürüldü? Onu Susarak öldürenler Bizlerdik. Yağmurlarını bile tanımadığı bir ülkede Yalnızlığa mahkûm edenler... Ona çatal bıçak fırlatılırken önüne geçip siper olmayanlar... Gizli gizli kürtçe dinlerken sahnelerde ona küfür edenleri alkışlayanlar... Zor gününde bir merhabasını bile esirgeyenler... Sizce bunu başarabildiler mi? Bence hayır... Sevenleri onun ölümüne hiçbir zaman inanmadı. Çünkü efsaneleşen kişiliklerin kaderindedir bu. Bir gün mutlaka çıkıp geleceği inancı, hâlâ onun şarkılarını yüksek sesle dinleyenler, bir gün tekrardan Ahmet Kaya'yı canlı kanlı konser salonlarında göreceğini Umut etmeleri fazlasıyla olağan bir durumdur... Sevenleri haklıydı. Ahmet Kaya ölmedi... Hemen hemen her evde yükselen bir ezgi, onun ölümsüzlüğüne başka bir ölümsüzlük ekliyor... Bu kitap sayesin de KAYA'nın hayatını daha iyi öğrenmiş oldum. Teşekkürler Nevzat Erdem.
Ahmet Kaya'nın Hayatı
Ahmet Kaya'nın HayatıNevzat Erdem · Nokta Yayınları · 037 okunma
··
212 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.