Jane Austen ‘nin henüz 21 yaşındayken yazdığı bu “ Aşk ve Gurur “ romanı, tam bir şaheser. Kitaptaki isimleri geçen kişilerin karekter tahlili, mevkileri ve konumları hakkında yorumlar yapmak , tabiki gerekiyor. Fakat ben yorum yapmak istemiyorum, çünkü Kitabı okuyan kişilere haksızlık olur düşüncesindeyim. Sevgili okurların bu zevki , bizzat tatmalarını istiyorum. Roman müthiş akıcı bir dille yazılmış. Kendimi kitaptan alamadım. Bir solukta yaklaşık olarak, 100 sayfa civarında okudum. Kitabın bitmesine çok çok üzüldüm. Okurken, konuşan kahramanların yerine sanki siz konuşuyor gibi oluyorsunuz. Yani kitap sizi alıp, sanki “ harikalar diyarı” na götürüyor. Kitabın hala etkisindeyim. Elizabeth ‘in Darcy ile evlenme üzerinde konuşurken, kalbim güm güm attı ve gözlerim yaşardı. Romanda dikkatimi çeken en önemli hususları söylersem: Herkes birbirini çok sevmese de, aşırı saygılıdır. Karı-koca arasında bile isimle hitap etme yok, bunun yerine “ bay bennat, bayan bennat, babası kızlarına “ sevgili jane, sevgili elizabeth “ şeklindedir. İnsanların birbirine aşırı saygısı vardır. Dikkatimi çeken ikinci husus ise; Çevirmenin “ aman allahım, allah allah, yüce allah “ şeklindeki çevirilerdir. Ben İngilizlerin Ortodoks hristiyan olduğunu ve bunların inanışlarında allah değil de, Tanrı olduğunu biliyorum. Ben değil, bunun böyle olduğunu herkes biliyor. Fakat çevirmen, bu duruma uymamış yani tanrı yerine allah ifadesini kullanmış. Amacının kötü olduğunu düşünmüyorum. Olsa olsa okuyucuların romanı daha rahat okuyacağını düşündüğü için böyle davranmıştır. Aksi düşünce diğer inanışlara saygısızlık olurdu. Romanı genel olarak yorumlarsam; İnsanlar arasındaki ilişkilerin karmaşıklığı, kibir ve önyargının insanları hatalı davranışlara sürüklediği, iyiliklerle bunların törpülenip yerine iyilik ve güzelliklerin geleceği, baş kahramanlar olan, Elizabeth ve Darcy ‘de “ aşk ve gururu “ yaşattığı, çeşitli olaylarla ortaya konmuştur. Özelikle “ ön yargı “ üzerinde çok durulmuştur. Asla birinin anlattığı ile, diğerini yargılamayın. Çünkü herkes olayları kendi penceresinden ve çıkarına göre anlatmaktadır. Romanda; aşk, gurur, önyargı, yalakalık, çıkarcılık, bencillik, kendini beğenmişlik, dürüstlük, yardımseverlik, aşk acısı çekme, aşkın bütün duyguların üzerinde olması çok güzel ve akıcı bir dille resmedilmiş. O dönemde haberleşme aracı sadece mektuptu. Bu güzel ressam olan , Jane Austen ‘e de yüreğine ve ellerine sağlık demek istiyorum. Mekanı rahattır umarım. Kendisinden “ Jane “ karekteri ile bahsettiğini düşünüyorum. Çetrefilli de olsa, sonunda sevenleri kavuşturdu. Biz okuyucuların yüreğine su serpti. 1800 yıllarda İngiltere ‘de kadınlar kendilerini ne güzel yetiştiriyormuş öyle! Genç kız, piyano çalmasını, dansetmesini, kitap okumasını, iyi ve şık giyinmeyi bilmesini, kültürlü ve 1-2 yabancı dil öğrenmesi gerektiğini evlenmeden önce bilmesi gerekir. Kadınlar erkekleri tavlamaya çalışır, erkek kadını değil. Evlilik kadınlar için, asil bir ünvanmış. Kitap çok çok zevkli, Okuyucuyu içine çekip bırakmıyor. Roman severlere tavsiye ediyorum. Sevgi ve saygılarımla...

Aşk ve GururJane Austen · Yason Yayıncılık · 201576,5bin okunma

·

116 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Faruk