Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Kitap okuyorum çünkü okuyarak karmaşıklıklar, belirsizlikler, tutarsızlıklar ve olasılıklarla dolu onca sayfa sonunda sürprizler ve yenilikler var. Bu durum keşif ve heyecan dürtümü besliyor. Yürümek, koşmak hareket etmek ne ise okuyarak zihnim hareket halinde durmadan ilerliyor. Okuyarak falanca yılın gündelik hayatının bilgisine erişebiliyorum. İlgili yıllardaki geçerli dinin pratik uygulamalarını öğrenebiliyorum. En önemlisi iyi bir kitap bize güçlü psikolojik tahliller verir. Çeşitli duyguların insan üzerindeki etkilerini görebilirim ve üzerinde empati yaparak düşünürüm. Bu hallere girerek kalben dahil olurum. Bu oldukça kıymetli soyut bir tecrübe sağlar. Hayal gücüm genişler. Sosyolojik bilgi birikimi kazanırım. Üslubum ve dili kullanma yetim artar. Bu kriterlerin çoğunu da klasikleşmiş eserlerde görüyorum. Çok basit bir çerçeveden bakınca, kurgunun bize çok da bir şey katmaması lazım. Ne de olsa bilgiler ansiklopedide! Fakat ikisinin de ayrı ayrı katkısı var. Her şeyden önce bu ayrıma varmamız lazım. Yani öyle “Roman okumak gereksiz abi ya, ne öğreneceksin ki ondan.” diyorsanız, yanılıyorsunuz. Araştırmalar aksini gösteriyor. Yani kitaplar sadece öğrenmek için değildir. Eğlenmek içindir, heyecanlanmak içindir. Hayal etmek içindir… Ama belki de en akla gelmeyecek şekilde, unutmamak içindir. Bir roman okumak size belki atomlar arası etkileşimlerin sırrını anlatmayabilir. Fakat iyi bir insan olmanın ne demek olduğunu anlatır. Binlerce duygu ve düşünceyi sıradan görünen bir hayat hikayesiyle anlatabilmek de akıl gerektirir. Yapılan bir araştırmanın sonucu gösteriyor ki roman yani kurgu okuyan kişiler, kurgu olmayan kitapları okuyanlara göre çok daha isabetli tahminlerde bulunuyor* Bu da kurgu okumanın, empati yeteneğini geliştirdiğini işaret ediyor. Yani kitaplar sadece yazılardan ibaret değildir. Aynı zamanda duyguları vardır. Biz onları okudukça, onlar da bizimle bu yeteneklerini paylaşır. Yapılan bir araştırmadan kitap okumanın stresi neredeyse %70’e kadar azalttığı gözlenmiş. O modern hayatın telaşesinin içerisinde bir soluk alabilmek gibi aslında. Bazen kafamızda o kadar çok şey dönüyor ki, yapmamız gereken işe bile odaklanmakta zorlanıyoruz. Oradan oraya sıçrarken insan bazen aklını yitirecek gibi oluyor. Ama kitaplar öyle değil. Her satırında, yalnızca bir satır var. Sizi belirli bir ritimde okumaya itiyor. Hızla atan kalbinizi, yeniden düzenliyorsunuz. Bu yüzden kitaplar aynı zamanda bilgedir. Hayatta bazen yolumuzu kaybettiğimizde, bize ışık olurlar. Yatmadan önce kitap okunduğunda, daha kolay uykuya daldığımızı gösteren çalışmalar var. Aynı zamanda kitaba dokunmanın, o sayfaları çevirmenin de bir etkisi var. Parmaklarınızda kitabı hissetmek, sayfayı çevirmek, o dokuyu hatta kokuyu hissetmek, beyinde birçok farklı bölgeyi aktive ediyor. En basit haliyle, daha zengin bir deneyim sunuyor aslında. Bunun da daha derin öğrenmeyi artırdığına işaret eden bazı çalışmalar var.
·
1 artı 1'leme
·
46 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.