Hamza Yardımcıoğlu'nun Son Günah adlı kitabı, dijital devletleşmeyle birlikle dijital köleliğe doğru gidişatın bilgisini veriyor. "Çünkü özgürlük aynı zamanda bir insanın istemediği hiçbir şeyi yapmama hakkına da sahip olmasıdır. (s.9)" Bu alıntının devamında, sadece Çingenelerin özgür olduğunu ifade ediyor. Peki, neden diğer insanlar, halklar, topluluklar özgür değil. Özgür olmak nedir, ne değildir bir sürü soru da ortaya çıkıyor. Aldous Huxley'in Cesur Yeni Dünya adlı kitabına atıfta bulunarak, toplumların teknolojik olarak ilerlediğini, lakin çoğu şeyin de tektipleştiğinden bahsediyor. Buradan günümüze geldiğimizde ise dijital kölelik ile dijital tahakkümle karşı karşıya kalabiliyoruz. Yavaş yavaş tektipleştirilen (yaşam tarzı, yiyecek, içecek, eğlence, müzik, düşünme, davranış vb.) topluluklar 'uygar' diye nitelendirilirken, düzenin karşısında olanlar ise 'uygarlaşmamış, hatta barbar, vahşi' olarak nitelendirilebiliyor. Günümüz Cesur Yeni Dünyası'nda yeni tektip 'özgürlükler' ortaya çıkabiliyor. Birilerin istediği gibi düşünmek, inanmak, görmek, duymak, hareket etmek. Kısacası, metalaşmaya ve robotlaşmaya evrilen dönemde insanoğlu artık gönüllü zorunluluk içinde isteye isteye yeni düzene ayak uyuyor. Bu da tektipleşmeyi ve daha kolay yönetilebilir kitleyi ortaya çıkartıyor. İnsanlığı dijital köleliğe yavaş yavaş geçirmek için de bir salgın senaryosu yazıldığını ve bunun da tüm dünyada başarılı bir şekilde gerçekleştirildiğini ifade ediyor. Küresel paracıkla, dijital paracıkların mücadelesi dünyayı belirsizliğe sürüklüyor. Bir yanda fiziki kağıt parçası ve Merkez bankaları, diğer yanda ise kimdir, nedir, ne iş olduğu belirsizliğini koruyan sanal paracılar. Çatışma burada. Kim galip gelerek senyoraj hakkını elde edecek ya da kaybedecek. Toplumlar bu çatışmayı anlamasın diye de sağlık ya da başka bir durum ortaya çıkartılıp korku ile bazı şeyler gizleniyor. Bitcoin ile ne yapılmak isteniyor ve Satoshi Nakamoto kimdir veya bir şifre mi? Kripto piyasasına da bakılıyor. Özellikle aşı konusuna gelince aynı saftayız diyebilirim. Üzerimize giydirilmeye çalışılan deli gömleğini kabul etmiyor ve küreselcilerin yerli işbirlikçilerinin (prof. Gazeteci, siyasetçi, doktor, sağlık kurumları gibi) söylemlerine inanmıyorum. Aynı düşünceler farklı kişilerden tekrarlanıyor. Lakin hep aynı cümleler ve bu da tektipleşmiş insan topluluğun örneği sayılabilir. Özellikle korona adı altında tüm dünyaya korku yaydılar; hatta korku imparatorluğu kurdular. Kendilerine karşı çıkan herkesi de 'komplo' kurmakla itham ettiler. Toplumlar, panik ve ölüm korkusu ile sıraya çekildi. Kendi inandıkları resmi kurumların rakamlarına bakıldığında bile salgının olmadığı apaçık ortadayken, suni panik ve korku ile endişe yaydılar. Salt ölümden bahsedip bundan kurtulan milyonları yok sayıp değersiz gördüler. Bizim gibi bu oyuna inanmayan bir avuç azınlıktan da hala korkuyorlar. Bunun nasıl, nereden çıktığı ve nasıl yayıldığı hala belirsizliğini korurken Koronacılar sabahtan akşama yirmidört saat aynı teraneyi anlatıyor. Lakin çözüm sunamıyorlar. Hatta kendi inandıkları o kurumların resmi istatistiklerinde dünyada ve ülkemizde hastalığa yakalananların ölüme dönüşme oranını niçin söylemiyorlar? Salgın için oran kaç olmalı? Aşılar ne kadar etkili? Yoksa aşılar plasebodan başka bir şey değil mi? Kitap içinde zor, anlaşılmaz kavram ve teoriler yok. Bunun yerine sade anlatım ile okuması kolay. Yeni çıkanlar rafında görüp almıştım. Önce biraz tereddüt ettim lakin bir şans vereyim diyerek aldım. Tereddüt ettiğim nokta ise, yazarın çok sınırlı kaynak kullanması haricinde başka kaynağa atıf yapmaması. Kitabın oluşmasında okuduğu kitapların etkisi altında kalmış gibi gözüküyor. Yazarı tanımıyorum ve hakkındaki bilgileri sonradan öğrendim. Destek Yayınları güzel bir kitap basmış. Kapak resmi ve arka kapak yazısı da güzel hazırlanmış. Bu kitabı 11 Ağustos 2021 tarihinde okudum. Bu yazı ise 6 Ekim 2021 tarihinde 1000Kitap sitesine eklendi. Tavsiye ederim.

Son GünahHamza Yardımcıoğlu · Destek Yayınları · 2021132 okunma

·

349 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

S. Ali