Gönderi

232 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Perili ev hikayelerini sever misiniz? *** Benim en sevdiğim korku/gerilim konseptlerinden biridir “lanetli ev”. Evin bir hikayesinin olması, mekânın kendisinin anıların biriktiği ve çoğu zaman sıkıştığı bir fanus olarak ele alınması ve bu fanusun kimi zaman sıkışan anıların basıncına dayanamayarak tepkimeye girmesi fikri beni heyecanlandırıyor. Tek mesele, perili ev anlatılarının çoğu zaman iyi anlatılar olmaması; okurun yahut izleyicinin zekasına hürmet etmemesi ve iyi konseptin ekmeğini kötü üslupla yemeye çalışması. Bunlar hep tadımızı kaçıran işler. *** Fakat neyse ki arada iyi örneklere rastlıyoruz. Tepedeki Ev, epey iyi örneklerden biri. Netflix’te aynı adı taşıyan uyarlamasını izlediyseniz de kitabı rafa kaldırmaya lüzum yok. Zira kitap ile dizi bambaşka. Dizi ile kitap arasındaki ortak paydalar yalnızca tepe ile ev:) Bu durum bir yandan iyi bir yandan değil. İyi, çünkü aynı konsept üzerinden bambaşka ve yine başarılı bir kurgu ile daha tanışıyoruz. Değil, zira önce diziyi izleyenler olarak dizinin etkisinden çıkıp kitaba tertemiz bir sayfa açamıyoruz. Kitabın en büyük şanssızlığı da bu: kendisinden uyarlanan ve aynı adı taşıyan ama öte yandan bambaşka bir olay örgüsüne sahip bu dizinin çok çok iyi olması. *** Kitaptaki kurguda 4 ana karakterden oluşan bir ekip var. Bu ekip, paranormal olaylarla meşhur “tepedeki ev”e bir araştırmanın farklı bileşenleri olarak gidiyor ve bir süre o evde birlikte kalıyorlar. Biz de kitabı okurken ekibe katılıp onlarla tepedeki evi paylaşıyoruz. Ekibimizin başında bir akademisyen var. Kendisi paranormal aktivitelere yönelik ilgisi sebebiyle akademik camianın saygı görmeyen bir üyesi. Bu enteresan hoca dışında ekipte tepedeki evin varisi olan genç bir adam ile geçmişinde paranormal deneyimler bulunan iki genç hanım var. Araştırmanın maksadı, evi ve o evi lanetli kılan varlıkları idrak etmek. Gerisi için sözü yazara bırakmakta fayda var. *** Yazardan daha önce “Biz Hep Şatoda Yaşadık” kitabını okuyup çok sevmiştim. Bu da epey iyi bir kitaptı ama şanssız karşılaştırmalara maruz kaldı. Hem ilk okuduğum kitabıyla hem de kendisinden uyarlanan dizisiyle kıyaslamaktan ve bu gariban kitabı ikinci sıraya düşürmekten bir türlü kendimi alamadım. Bu makus talihi bertaraf etmek adına sıralama şöyle olmalıdır: Önce Tepedeki Ev’i okumak, sonra aynı isimdeki diziyi izlemek, ondan sonra da bence daha iyi bir kitap olan “Biz Hep Şatoda Yaşadık” ile devam etmek. Tercih hakkı sizindir ama ben geçmişe dönebilsem kendi avucuma bu sıralı listeyi tutuştururdum. *** Sevgiler efendim!
Tepedeki Ev
Tepedeki EvShirley Jackson · Siren Yayınları · 2017903 okunma
·
810 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.