Merhaba kitap sever dostlarım,
İçinde beş kısa öykü olan bir kitapla geldim bugün.
Öncelikle yazarımızı henüz ilk eseri olmasına rağmen kitabını böylesine ustaca kaleme aldığı için kutluyorum.
Türk edebiyatında pek fazla görmeye alışık olmadığımız postmodern kurmaca tekniğiyle yazılmış kitabımız. Yazarımız olay örgüsünden ziyade, olayları ustaca bir dil oyunuyla ön plana çıkarmış.
Ben çok severek ve ilgiyle okudum. Postmodern tarzı sevenlere ve merak edenlere tavsiye ederim.
Kısaca öykülerden bahsedecek olursam;
•Ailemizin Tuhaf Tamiratı
Gramofonuyla bağ kuran bir gramofon tamircisinden okuyoruz olayı.
“Kalbi olmayan bir şeyin, şarkıları bu kadar hisli söyleyebilmesi beni de dedem gibi şaşırtıyordu. “ demesiyle başlar olay.
•Yıldızlı Çukur
Ömer, arabasının kaputundaki kan izlerini saklar ve yakalanmamak için elinden geleni yapar hatta kaputu temizlemek için evine bile çıkarır ve okuyucuyu şaşırtan asıl olay öğrenilir.
Babasının yıldızlı çukur hikayesi gerçeğini de bu sırada öğreniriz.
“İstediğim kadar mücadele edeyim; ne kadar güzel de olsalar, hayaller, sabırlı gerçeğin soğuk yüzü karşısında, bir şekilde pes etmeye mahkûm oluyorlardı.”
•Saat Beş
1954’te Amerika Başkanı’nın Türk’lere hediye ettiği Kabe maketi ile başlar olay. Kabe’yi görmeye giden bir nine yetişememiştir ve Kabe kapanmıştır. Peki nineyi asıl şaşkına döndüren şey nedir? Maket bir Kabe’ye olan ilgi mi yoksa Kabe’nin ibadete kapanış saati mi?
•Gece Başı Ağaç Çetesi Hadisesi
Mersin’in bir ilçesinde yaşayan 70 yaşındaki Mustafa’nın hikayesinde sıra. Mustafa Bey, ilçeye ağaçların dikilmesini istiyor. Peki ya sonra? Sonrası öykünün adında gizli zaten.
•Kayıkçının Ölümü
Kayıkçının hastalanmasıyla işleri kötüye giden balıkçıların hikayesi. Birileri hariç, Osman kaptan ve oğulları...