Gönderi

249 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 days
İçinde güzel detaylandırmaların olduğu birkaç anekdot yakaladım ama çok fazla kutuplaştırıcı bir dili var. Bazı noktalarda konudan kopup başka kavramları detaylandırma gereği duymuş. Ekonomi ve politikayı erkeklerin yönettiğini, sanayi devrimi ile birlikte fazla boş vakti kalan kadınların da sanata yöneldiğini söylüyor. “Kadın sanatı” diye bir kavramdan söz ediyor ama tam olarak bunu ifade edebildiğini düşünmüyorum. Teknoloji erkeği, sanat kadını temsil ediyor diyip güzel bir frekans yakalamışken bu savını da kuvvetlendirebildiği söylenemez. Yine bu bütünsellikte inşa ettiği yakın geleceği şöyle izah ediyor; Sanayi Devrimi’nin, Teknoloji Devrimi’nin yarattığı Kültür Devrimlerinden sonra ilerde bir Kültür Devrimi’nin daha olacağını ve bunun erkek(teknoloji) ve dişi(sanat) yaklaşımlarının bütünleşip kendilerini aşarak çift-cinsli bir kültürün olacağını iddia ediyor. Bu bana oldukça ilginç geldi. “Teknoloji/internet çağından sonra nasıl bir çağ açılır acaba” diye düşünmüştüm daha önce. Bu metaforların karışımı ile varolacak androjen bir kültür nasıl olabilir, tahayyül edemiyorum. Talepleri çok keskin. Mesela; -Kadınlar doğum yükünden kurtarılmalı, yeni yollar bulunmalı. Doğan çocuklara erkek ve kadınların ortaklaşa baktığı bakım evleri yaratılmalıdır diyor. -Hem kadınların, hem de çocukların ekonomik bağımsızlığı için sibernetik komünizmi öneriyor. -Egemenlik psikolojisini besleyen aileyi yıkmak istiyor. -Okulların kapatılıp, çocukların büyüklerin yaşam sahasında özgürce hareket etmesini istiyor. -Tüm kadınlar ve çocuklara cinsel özgürlük istiyor. Zaten kitap başlangıçta bu fikirlerini kabul ettirebilmek üzerine kurulu. Farklı bir bakış açısı, okunabilir.
Cinselliğin Diyalektiği
Cinselliğin DiyalektiğiShulamith Firestone · Payel Yayınları · 197037 okunma
·
135 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.