Gönderi

Mavinin Güzeli
Mevsim değişiyor ama her nasıl oluyorsa İnsanlar aynı yürüyor, aynı gülüyor, aynı şekilde konuşuyorlardı. Geçişler, mevsim geçişleri geçmek bilmeyen zaman dilimleriydi benim için. Mevsim değişirken onun geçmesi derin bir nefes aldırmıştı. İşte yine usul usul karşıdaki banka yerleşti. Yıllardır bu böyleydi. Değişip, yaşayıp, yaşlanıp güzelliğinden ödün vermeyen tek şey oydu. Şimdi kafam, o geçip giderken, yıllardır karışık olduğu yerdeydi. O maviyle mi güzeldi? Mavi onunla mı güzeldi? İkisi ayrı ayrı mı güzeldi? Oturuşu, başını önüne alıp kitabını okşayışı…Başımı döndürüyordu her zamanki gibi. Sanki bu hayattaki bazı güzelliklerin havaya karışmaları, mevsim değişikliklerine denk geliyordu. Yok oluşları demiyorum. Havaya karışmaları. Havayı da güzelleştirmeleri ama artık hava oluşları nedeniyle kimselerin göremeyişleri… Kadınların ölümü ve terk etmeleri işte böyleydi. Bu yüzden ilerliyordu konforu bu dünyanın. Bu yüzden çocuklar, analarının soludukları hava dolasıyla git gide daha güzel doğuyorlardı. Lakin yine bu yüzden hayattan zevk alışımız azalıyordu. Bunları ve daha fazlasını bir kadın olarak eminim ki o biliyordu. Ama kimselere söylemiyordu. Çünkü söylediğini, en azından söylediği güzellikte anlayacak kimse yoktu belli ki. Karşısındaki ve tepesindeki mavilerden başka. O, aslında çoğu kadının aksine anlatmayı seçiyordu. Onu anlayacak, o anlatınca havasına karışacak birilerini bulmuştu. Her mevsim bir defaya mahsus, kendimde sorma hakkı buluyordum. Şimdi zamanıydı. Yine çayını uzatırken; “Bu mevsim de mavileri güzelleştirmeye devam edecek misiniz?” dedim. Ve her mevsime yetecek kadar, ses tonunun ve bakışının güzelliği unutmamak için direnmeye başladım.
··
268 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.