Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

216 syf.
·
Puan vermedi
·
14 günde okudu
Kürtajcı dayı duymasın!
Sürreal bir roman bu! Kitabın adının “Kürtaj” olarak seçilmesi özellikle o dönem Amerika’sına Hippisel bir başkaldırı gibi düşündürüyor kitabın sonunda. Hem gerçek hem metaforik bir kürtaj söz konusu. Aşk, umut, umutsuzluk, naiflik, bilip de bilmezden gelme, sevgi, radikal kararlar, mantık… O kadar çok kavram yoruyor ki beyninizi kitabı bitirdikten sonra. Oysaki okurken oldukça yalın, basit ve sıradan bir kitapmış gibi geliyor kitap. Kitabın başından itibaren son bir umutla içlerini döktükleri kitaplarını yayımlanmamış olsa da kayda geçmiş olması umuduyla kütüphaneye getiriyor insanlar 7/24 demeksizin. Kendi kitaplarını kendi istedikleri rafa yerleştiriyorlar gerçek hayatta kendi hayatlarını kendi istekleriyle bir yere konumlandıramasalar da. Öte yandan yazdıklarını okuyacak hiçbir okuyucunun da buraya gelmediğini biliyorlar. Önemli olan yazmış olmaları. Ayrıca bu da bir nevi zihinsel kürtaj değil mi? İstenmedik biçimde olgunlaşmamış düşüncelerin hiçbir zaman yayınlanmayacak şekilde zihinden atılması. Bu arada Brautigan’ın hayattayken gerçekten de böyle bir kütüphane projesi varmış. Adı da “Brautigan Kütüphanesi” imiş. Kendi ifadesiyle Amerikan yazılarının istenmeyen, lirik ve perili ciltlerinden oluşan bir kütüphanedir. Bu girişimi tutkuyla ve gerçekçi bir biçimde var etmeye çalışmış yazar hayatı boyunca. Yazarın ölümünden sonra bu koleksiyon -şimdi Brautigan Kütüphanesi olarak bilinen - Vancouver, Washington'daki Washington Eyalet Üniversitesi'ne taşınmış. Kütüphanenin koleksiyonu Brautigan ve kitabı yazandan başka kimsenin yayınmaya istek duymadığı, öte yandan yazanın içinden akıp gelenlerle dolu, özgürce yazılmış eserlerden oluşmuş. Kitapta da geçen konum şöyle: google.com/maps/place/315... Kürtaj kitabı da Brautigan’ın bu kütüphanesinden yola çıkılarak kurgulanmış bir eser. Kütüphane metaforik olarak insanların bilinçaltının depolandığı bir merkez olsa da buraya getirilen kitaplar burası zamanla dolduğu için Meksika’da bir mağaraya naklediliyor zaman zaman. Bu nakil işleminde görevli olan Foster isimli görevli de mağarada meydana gelen “sızıntı”larla mücadele ettiğini ağzından kaçırıyor biz okuyucuya. Nedir bu sızıntı? Aslında ne kadar uzaklarda ve kimsenin ulaşamayacağı yerlerde bilinçaltımızdakileri saklayarak koruduğumuzu sansak da en ilkel yer olarak metaforik olarak seçilen mağarada bir delikten gelen “sızıntı” ile koruduğumuz her ne ise zarar görebilir. Hiçbir yer güvenli değildir aslında bu dünyada içimizdeki masumiyeti korumak için. Kütüphaneci, Brautigan’ın kendisinden yola çıkan bir genç aslında. Bir gün Vida adında güzel bir kadın, kendisine getirdiği tüm istenmeyen erkek ilgisi ve kadın kinciliği yüzünden kendi bedeninden ne kadar nefret ettiğini anlatan kitabını kütüphaneciye getirir ve aralarında başlayan aşk ile bu güzel kadın hamile kalır. İkisi de birbirini sevmesine rağmen dünyaya bir çocuk getirme olgunluğunda olmadıklarına inandıkları için kürtaj kararı alırlar. Burada bir durup düşününce erkek gözüyle şipşak bir kararla kürtajı normalleştirme görüyoruz bir açıdan. Öte taraftan kadının da istemediği bir bebeğe zamanı gelince sahip olma arzusu kadınlar olarak bir kısmımızı rahatsız edebiliyor. İyice uzaklaşıp rasyonel bakınca salt mantıkla doğru karar ve basit bir eylem gibi görünüyor. Oysaki biz duygusal bit toplumuz ve bizi rahatsız eden kadının bebeğe dair hiçbir rahatsızlık hissetmeden ondan ayrılması oluyor. Yanlarına gelen arkadaşlarıyla içki bile içiyor kürtajdan bir gece önce hamile kadın karakterimiz. Bebek değil de sadece bir atılacak fetüs onun için bu varlık. İnsanı sarsan bir duygusuzluk var ve bir yandan da insani bir karar olarak rasyonellik de içeriyor. Açık ve yalın gidişat dramatik! Kitabın sonunda kürtaj sonrasında kadının ve kütüphanecinin fetüsten kopmaları gibi kütüphaneci de kütüphanesinden kovuluyor. Sanki üç yıldır ona sığınak olmuş ve adeta bir anne gibi onu sarıp korumuş bir annenin rahminden ayrılmış gibi hissediyor kendini. Gerçek dünyaya uyum sağlaması gerektiğini vurguluyor son yaşananlar kütüphaneciye. Hem de onun bu kütüphaneden ayrılmasına sebep olan kürtajı yaptırmış kadının vasıtasıyla. Kadın fetüsten ayrılırken kütüphaneci de kendi metaforik rahminden ayrılıyor. Nasıl yaşayacağını bilmeksizin çabalayarak…
Kürtaj
KürtajRichard Brautigan · Altıkırkbeş Yayınları · 2012477 okunma
··
729 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.