··
18,3bin görüntüleme
Yüreğine/ Emeğine sağlık kardeşim 🦋🌻🌾🐞🌼🕊❤️✌🏻🤍
Tüm kitap incelemelerini merakla beklediğimi biliyorsun zaten. Ve senin incelemelerin sayesinde kaç tane kitap okuduğumu itiraf ediyorum.
Efsun'u daha okumadım ama senin kitapta 'ön açıcı bir söz' bekleme ve bunu görmediğin için kitabı eleştirmen en doğal hakkın ama ben burda seninle farklı düşünüyorum ve bir arkadaşın olarak kendi fikrimi de paylaşmak istiyorum. Sayın Demirtaş'ın içeride olmasının sebebi zaten Kürt halkına liderlik etmesini ve yönlerdirilmesini engellemek için değil mi? (haksız ve hukuksuz içeride tutulduğuna hem fikiriz zaten.)
Demirtaş'ı sadece bir siyasetçi olarak düşünüp onun siyaseti, haklıyı haksızı ve en önemlisi de Kürt halkını yazmasını beklemek ne kadar doğru bilemedim. Ben şahsen onun kalemini sevdiğim için her konudaki yazılarını merakla okuyup, takip ediyorum. Ki yazdığı bir roman zaten bir tartışma, analiz kitabı falan değil. Roman olduğu halde ne kadar önemli konulara değindiğini sen söylüyorsun.
Ki Demirtaş Kürtlerle ilgili, Türkiye ve Dünya ile ilgili güncel konularda zaten kısıtlı da olsa Twitter'da ve avukat ve diğer ziyaretçileri ile yazılarını, görüşlerini paylaşıyor.
Eleştiriyi fazla tuttum ama inan incelemen çok etkileyici 👏
Emeğine sağlık hevalo 📚👏
Eleştiri iyidir, geliştirir geldi baş göz üstüne:)
Okumana katkı sağladıysam bazı kitapları çok mutlu oldum amacım bu zaten:)
Twitter paylaşımları yetmiyor bence. Amacım eleştiri ile daha güçlendirmek. Teşekkür ederim sana da emeklerin için. :))
“ Argo ” Kelimler için çok fazla eleştiri yağmuruna tutulduğunu görüyorum. Ve bunun sebebinin de Selahattin Demirtaşın bir siyasetçi kimliği olduğuna ve bir vizyonu olduğu için bu tarz eleştirilere maruz kaldığını düşünüyorum. Ama bence orta da bir hikaye varsa ve bu hikaye olduğu gibi bütün saf hali ve geçekçiğiyle anlatılması gerekiliyorsa o şekil de
anlatılmalı. Yani demem şu ki, bu hikaye de ki, karakterler sokak kültürüne sahip insanlar ve o kültürü en iyi şekilde anlatması için yer yer “argo” kelimelere de yer vermesi gerektiğini düşüyorum. Eğer ki bu roman siyasi kimliği ve vizyonu bir tarafa bırakılarak yazılmasaydı kapalı bir kutu haline gelirdi bütün hikaye. Ve kısıtlardı yazar kendini. Fakat burada sokak da doğup büyüyen Canerin hikayesini anlatırken bizlere her şeyiyle anlatmış. Sokakta büyüyen bir karakterin hiç küfür etmemesi ne kadar samimi gelirdi bizlere bilmiyorum.
Hassasiyetini saygıyla karşılıyorum. Sonuçta Demirtaş da Kürt özgürlük hareketinden besleniyor. Bu hareket her gün insanlarına tecavüz eden, sömüren, soykırıma uğratanlara bile en fazla "alçak" demiştir. Bütün argo küfürler ya ötekileştirici, ırkçı, cinsiyetçidir. Bu da bize yakışmaz. Ezilenlerin ve devrimcilerin dilinde hakaret yoktur. Bu sebeple bu eserde de olmamalı. Sanat bazen de her şeyi olduğu gibi yansıtmamalı. 3 birlik kuralı antik Yunanda kaldı bence. Sanat topluma yön göstermek içindir yeri geldiği zaman en varoş mahalleyi bile politize etmelidir. Eleştirini dikkate Alicam umarım daha özgür platformda karşılaşır içimizdekileri rahat rahat dökeriz:)
Bu yorum görüntülenemiyor
Hadi ordan hadsiz,buna sen karar veremezsin!!
Emeğine sağlık Umut.
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.