Herkese merhabaaa :D
Merve Akyüz ’ün kaleme aldığı Son İmparator Serisinin ilk kitabı 
Faith - Vadedilen Kurtarıcı ’nın yorumu ile sizlerleyim…
Faith, hem yazardan, hem de yayınevinden okuduğum ilk kitaptı; o sebeple biraz önyargılı başlamıştım kitaba. Ama o kadar güzel bir kitap okudum ki, yüksek bir beklentiyle başlamış olsaydım bile bu kitap o beklentinin de kolayca üstüne çıkmayı başarırdı. Serinin ilk kitabı olmasına rağmen heyecan, aksiyon ve entrika bir an olsun azalmadı. Kurgu, karakterler, olay örgüsü; her şey tek kelimeyle hârikaydı! Yazar, kurguladığı paralel evreni öyle güzel yansıtmıştı ki, normalde çok takıntılı olduğum editör hatalarını bile görmezden gelmeyi başardım. Çünkü, daha ilk satırlarda, bir kurgu okumak yerine koca bir dünyanın içine ışınlandığımı hissettim. Ya da dünyaların mı demeliyim? ;)
İki farklı dünya…
İki farklı hayat…
Kalbine dokunan iki farklı kadın…
Akıl almaz bir kehanet…
Ve tüm bunlarla mücadele etmek zorunda olan tek bir adam…
Faith!
Mavi dünyada başarılı bir bilim insanı olan olan Barlas, kendini bir gecede beyaz dünyanın orta çağında bulur ve tüm yaşamı altüst olur. Barlas, burada Veliaht Prenstir ve kehanetlere göre beyaz dünyayı karanlığa boğmak üzere olan laneti ortadan kaldıracak tek güç o’dur. Bambaşka bir dünyada, hiç bilmediği bir çağda, mantığına hiç uymayan bu görevi yerine getirmekten başka çaresi yoktur Barlas’ın. Ve ona tüm bunları başarabilecek gücü veren şey ise, gücü, zekası ve güzelliği ile daha ilk anda ruhuna sızmayı başaran Baş Kumandan Grace’e beslediği yasaklı hislerdir. Bu dünyanın Faith’i olan Barlas, asırlar öncesinden yazılmış bir savaşta galip gelmeyi ve kehaneti gerçekleştirmeyi başarabilecek mi dersiniz? Üstelik bu kehanet, kurtarıcının ölümünü vadediyorken?
Kitapta Barlas ve Grace’in maceralarlala dolu yolculuklarının yanısıra, Veliahdın gelişini bekleyen saray halkı ve orada yaşananları da okuyoruz. Ve tabii Prenses Siyara ile Muhafız Dian’ın kaidelere hiç uymayan, imkansızlıklarla dolu aşkını. ): Sırasıyla bir o kısmı, bir diğer kısmı okumak kitabın daha heyecan verici olmasını ve daha keyifli okunmasını sağlamıştı bence. Normalde böyle bir şeyi kafa karıştırıcı bulabilirdim ama hiç öyle olmadı. Bir bölüm çok heyecanlı bir yerde kesiliyor ve hop diğeri başlıyor. Biten bölümün merakıyla yeni bölümün heyacanı birbirine karışıyor ve bu döngüyle göz açıp kapayıncaya dek, hiçbir kopukluk yaşamadan bitiyor kitap. Bu olayı gerçekten çok sevdim ben. Gerçi kitapla ilgili her şeyi çok sevdim. (: Ve kesinlikle herkese öneriyorum. Özellikle astral seyahat konulu fantastik kurgulara benim gibi aşırı ilginiz varsa mutlaka okuyun derim.
Bu güzel kitapla tanışmamı sağlayan canım 
Hatun Akbulut’a çok teşekkür ediyorum. <3
·
302 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.