Gönderi

384 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Ah Kenan Bey.. İçim paramparça.. Buruk bir tebessümle kapattım kitabın kapağını.. Seni nasıl anlatsam, hayatta kendinden başka kimseyi önemsemeyen, her fedakarlığı karşısındaki insandan bekleyen, yakışıklılığınin, parasının arkasına sığınan ama bir yandan da çocuk gibi terkedilmekten, yalnız kalmaktan korkan Kenan bey.. Hayat o kadar garip ki bugün benim sandığını yarın bulamayabiliyorsun.. Kıymet vermediğin her şeyi yarın mumla arayabiliyorsun. Bunun en güzel örneği sen oldun bana.. Gülseren Budayicioglu'nun okuduğum her kitabını ayrı seviyorum ama bu kitap bambaşkaydı. Olaylar hayatın içinden olduğu için beni her seferinde çok derinden etkiliyor ama bu sefer kalbim çok kırıldı, okurken son sayfalarda göz yaşlarımı tutamadım.. 20 yılda hayatı taniyamayan bir adamın hayatının son günlerinde ki o güzel değişimi o kadar etkileyiciydi ki. Kitabımız yine Gülseren Hanımın hastalarının hayatlarını konu ediniyor ama bir farkla bu sefer sadece doktor hanımdan değil, Kenan Bey'den, Kenan Bey'in eşi Handan hanımdan ve sevgilisi Fadiden de okuyoruz yaşananları. Alışılmışın dışındaki bu yazım tarzı benim için bu kitabı çok daha ileri sıralara taşıdı. Kenan Bey, çok zengin, yakışıklı, her girdiği çevrede gıpta edilen orta yaşlı bir adam. Her kadının dönüp tekrar baktığı, bir taniyanin vazgeçemediği biri. Buna rağmen Kenan çokta bencil. Karısını sürekli aldatan, hayatı canının istediği gibi yaşayan, insanların düşüncelerine çokta önem vermeyen bu adam sevgilisi Fadinin onu terketmesiyle tam anlamıyla tepetaklak oluyor ve biz bu yirmi yıllık süreçteki Kenan Bey'in değişimini daha doğrusu son sayfaya kadar ki değişmemekte ki ısrarını okuyoruz. Okuduğum 4. doktor hanım kitabı ve en en sevdiğim kitap bu oldu diyebilirim. Gülseren hanım için artık ne yazsa okurum diyebiliyorum. Vermek istediği mesajı dolandirmadan okuyucuya ileten yazarları çok seviyorum, samimi buluyorum. Gulseren hanım edebiyat anlamında belki bir tık geri kalıyor olsa da, yazdıkları insana o kadar çok şey katıyor ki. Kitabın bazı yerlerinde kendini, ailesini anlatışını, hüznünü, sevincini bile bizlerle hasta o da doktor bizmisiz gibi yazısı o kadar hoştu ki. Bunu çoğu okur kendini övüyor olarak adlandiyor belki ama ben asla böyle düşünmüyorum. Bence bu samimiyet, kendini beğenmişlik ego asla değil. Dalında bu kadar başarılı bir kadının, bunu okuyucuya bu kadar sade bir dille anlatması bile övülmeye değer.
Kral Kaybederse
Kral KaybederseGülseren Budayıcıoğlu · Remzi Kitabevi · 201517bin okunma
·
1.275 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.