Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.26
Gönderi
Kesin İnaçlılar
Eric Hoffler felsefeci değil ve felsefe de yapmıyor. Okudukları ve yaşamından kesitlerle hayata odaklanıp kendince tespit ettiklerini, düşünce havuzundaki diğer bilgilerle harmanlayarak Kesin İnançlılar adlı bu kitabı ortaya çıkartmış. ABD'de ilk olarak 1951 yılında basılmış. Türkiye'de de uzun yıllardır yayımlanan bu kitap büyük ihtimalle dünya var oldukça da yayımlanmaya devam edecek.
Kitap içinde anlaşılmayan, girift, çok katmanlı anlatım olmadığı gibi izm'lerin peşinden götürecek yönde de bilgi bulunmuyor. Yazar bulunduğu ortamın diliyle bu kitabı oluşturmuş. O yüzden çok okunan kitaplardan biridir. Lakin bazı çok okunan kitaplar gibi 'sabun köpüğü' gibi de değil. Yazarın bir derdi olduğu için 'okumaya ve yazmaya' karar vermiş yani 'Sırça Köşk'ten haber vermiyor. Kitle hareketlerinin sebeplerini anlamak bakımından bu kitap daima el altında bulunabilir. Bir kitle hareketinin arka planı ve nerelerden beslendiği gibi konular için kılavuz olabilir.
Kitle hareketinde ortaklık, benzerlik, dini ve siyasi örneklerle açıklanarak bazı şeylerin nasıl ortaya çıktığı gösteriliyor. Örneğin, Hitler suçlu. Peki ona biat eden Alman halkı suçsuz mu ya da onlar da mı suçlu? Siyasi biat, ötekileştirme, düşman yaratma, şeytanlaştırma söylemleri bir tarafta birlik ruhunu aşındırırken diğer yanda ise yeni birliklere de kapı aralıyor. Bu yeni birlik ve organizasyonun başında bulunan lider, kitleyi çoğu zaman istediği yöne doğru sevk edebilirken, emir komuta zinciri içinde bulunan kitle için artık tek doğru, liderin onların için en iyisini bildiği düşüncesine inanmaktır.
Eric Hoffler sıradan birisi. Adının önünde bir takım payeler, unvanlar bulunmuyor. Sıradan bir kişi olarak, okuduğu ve çalıştığı ortamlardan elde ettiği birikimleri paylaşıyor. İçinde bulunduğu o 'kast'ın diliyle yazıyor. Bu yüzden uzun uzun ayrıntılamalar, metazori rabıtalı idealar bulunmuyor.
Tatminsizlik, umutsuzluk, çaresizlik kitle hareketine yol açabilir mi? Özlü sözlerin, sloganların yoğun bir şekilde kullanıldığı bir kitap.
Ezcümle: Bu kitabı 4 - 6 Ocak 2021 tarihleri arasında okudum. Bu yazı ise 14 Ekim 2021 tarihinde 1000Kitap sitesine eklendi. Tavsiye ederim. Okuduğum kitap, Olvido Kitap, 15. Baskı Ekim 2020 tarihli olup, tercüme eden Erkıl Günur'dur.
Not: Çeviri - arka kapak yazısı hakkında öznel düşüncelerim. Aktarmaya çalıştığım düşünceler beni bağlar. Sadece olabilir miydi, olsaydı türünde geleceğe yönelik belkiler içeriyor. Lakin ne çevirmenin ne de edebiyatçı. Düz, standart bir okurun gördükleri olarak yazmak istedim.
++ Çeviri ile ilgili birkaç not eklemek istedim. Bu tamamen bana ait. Bu kitabın bazı yerlerinin çevirisinde cümle yapısından kaynaklı bir bozukluk varmış gibi bir durum sezdim. Eğer özgün metinde 'devrik yapı' kullanıp çeviri de aynı şekilde o devrik yapıya uygun yapılmışsa sorun değil. Bunun da dipnotla belirtilmesi kaydıyla. Eski baskı (Tur yayınları, çevirmenin adı yazmıyor belki oda bu çevirmene aittir, bilmiyorum) aynı cümleler orada daha düzgün duruyor. Çeviriden kaynaklı kitabı bırakmaya niyetlendim ama sırf kitabı okuyup bitirmek için devam ettim. Kitabı okudum ama gözüm hep çevirideydi. O yüzden kitaba tam odaklanamadım. Kısaca çeviriyi sevemedim. Okuduğum kitap bir de 'tümüyle gözden geçirilmiş bir çeviri' idi.
++ Ayrıca çeviride seçilen bazı kelimeler de 'eski' kalmış.
++ Yayınevi ile ilgili not: Bu kitaba birileri atıf yapar ya da kitapçılarda dikkat çekerse satın alma daha fazla gerçekleşir. Benim için kitap arka kapak yazısı çok önemlidir. Bir kitabın raftan çıkıp kasaya gitmesinde arka kapak yazısının önemine inanıyorum ve eğer bir yayınevinde çalışsaydım buna çok dikkat ederdim. Bu kitaba ait eski bir tanıtım yazısı buldum (arşivimden imagevenue.com/ME16AFFJ ). Çok çok kaliteli ve ustalıkla hazırlanmış bir metin. Orada özellikle bu kitabın ne içerdiği ya da ne bulacağınızı çok güzel sorular eşliğinde anlatıyor. Keşke o tanıtım metnini kullanabilseler. Metinde dikkat edilirse soru soruluyor. Soru sormak da dikkat çekmek demektir. Dikkat çekmek de satın alma ve okumaya giden bir yoldur. Eric Hoffler'in anlatacağı şeyler var, o yayınevinin de bunu aktarım şekli var. Bu paylaşım okuru kitabın içine dahil edip etrafında gördüklerini düşünmesini amaçlıyor. Bu kitap için standart bir arka kapak yazısı yerine daha etkili bir metin kullanılabilirdi diye düşünüyorum.
·
301 views
"Kitabı okudum ama gözüm hep çevirideydi" demişsiniz ya benim de tam olarak hissettiğim şeydi bu. Hep merak ettim; bu dil yazarın mı yoksa çevirmenin mi dili diye.. emeklerinize sağlık, teşekkürler, hislerimize tercüman bu inceleme için.
Maalesef böyle durumlar ortaya çıkabiliyor. Teşekkürler. İyi okumalar.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.