Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

877 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
28 günde okudu
Savaşı Mizahi Açıdan Okuma Şansı: Aslan Asker Şvayk
#Bu inceleme yazısında spoiler bulunmaktadır.# Kapa Çeneni Şvayk! Romanı okurken en çok okuyacağınız söz öbeği bu olacak büyük ihtimalle. Yazar Jaroslav Hasek savaş karşıtı olan bu romanında çok fazla konuya değinmiş ve bunun için Şvayk gibi bir karakter yaratmıştır. Birinci Dünya Savaşı’ndaki konumu itibariyle Avusturya-Macaristan imparatorluğu Osmanlı imparatorluğuna benzemektedir. Zira dönem itibariyle milliyetçi hareketler had safhada ve imparatorluklar yıkımın eşiğindedir. Kitapta buna ilişkin çeşitli emareler görmekteyiz. Misal Avusturya Macaristan imparatorluğu içinde Çeklerin fazla ezildiğinden, Macarlardan fazla hoşlanılmadığından, birlikte savaşılan Almanlarda daha aşağıda görüldüklerinden bahsetmektedir Çek yazar Jaroslav Hasek. Bu anlamda dönemin güzel bir tablosu çizilmiş. Hatta İkinci Dünya Savaşı’nda yaşanan Yahudi katliamının ufak izleri de görülmektedir. Dönemin milliyetçi hareketlerinin yanında devletin işleyişindeki sıkıntılar da işlenmiş. Yaratılan dünyada din adamları başta olmak üzere yargıçlar, savcılar, doktorlar, subaylar bakımından devletin çivisi çıkmış haldedir. Din adamları, subaylar alemden aleme geçmekte, patlayana kadar yemekle meşgulken erler kemik kemirmektedir. Savcılar suç uydurmakta, delil yaratmakta, yargıçlar da delil bile olmamasına rağmen insanları darağacına veya hapishaneye göndermektedir. Savaşın acımasızlığının yanında içinde bulunulan imparatorluğun da sonuna geldiğini hissetmektedir okur. Hasek, savaşın acımasızlığını çok gerçekçi bir şekilde ve mizahla aktarmaktadır. Savaşın imparatorların ceplerini düşünmesi sonucu çıktığı bağıra bağıra söylenmektedir. Savaş çıktığında savaştan kaçan erler yakalanmakta, hasta olduğunu iddia eden erler de işkence edilip ya mezara ya da cepheye gönderilmekedir. Omzu kalabalıklara yakınlığı sebebiyle üst rütbelere ulaşan ahmak subaylar erlere dilediği acımazsızlığı göstermektedir. Teğmen Dub gibi karakterlerin üstlerine davranırken son derece saygılıyken, altında yer alan kişilere ezici bir şekilde davranmasını bugün bile gördüğümüz insanlara benzetiyorsunuz. Savaş sırasında, masum kişiler süngülemekte, yerel halkın kadınları tecavüz edilmesi emir gibi kabul edilmekte ve yerine getirilmektedir. Gidilen yerlerin halkından zorla elindeki hayvanlar, mallar alınmaktadır. Tüm bu olanlar olurken bir yandan da Şvayk’ın belirtildiği üzere bir ahmak mı olduğunu, yoksa ahmak gibi görünmeyi iyi beceren bir akıllı mı olduğunu anlamaya çalışıyoruz. Hatta Teğmen Lukaş gibi bazen siz de çokça ‘Kapa çeneni Şvayk’’ diyorsunuz. Okuduğum diğer savaş romanlarının dışında farklı bir anlatımın yer aldığı bu romanda dramatik bir anlatım yerine mizahi bir anlatım kullanılmış. Şvayk’ın gevezeliğinden dolayı anlattığı şeylere ve verdiği tepkilere karşı kendinizi sesli sesli gülerken buluyorsunuz. Kitapla ilgili olumsuz yorumum ise fazla uzamış olması. Çünkü yazar 900 sayfada anlayabileceğini 500 sayfada rahatlıkla anlatabilirmiş gibi geliyor. Bunun yanında yazarın erken vefatı sebebiyle romanda gerçek bir son yer almıyor. Bu da “Şvayk’a ne oldu?”şeklindeki merak duygusunu bırakıyor. Ama bu bakımdan da çevirmen Celal Üster’in “Şvayk’ların romanı günümüzde de sürmüyor mu? Şvayk’gillerin başlarından geçenleri de, başlarına gelenleri de günümüz dünyasında izlemeye devam etmiyor muyuz?” Şeklindeki tespitine katılıyorsunuz. Şimdiden iyi okumalar.
Aslan Asker Şvayk
Aslan Asker Şvayk
Jaroslav Hasek
Jaroslav Hasek
Aslan Asker Şvayk
Aslan Asker ŞvaykJaroslav Hasek · Can Yayınları · 2019748 okunma
·
137 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.