Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

168 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Yine bir Sunay Akın buluşması. Akın’ın yazdıklarını okumak en az sohbetlerini dinlemek kadar keyifli. Bu seferde ‘İstanbul’un Nazım Planı’ adlı kitabını okudum. İlk bölümün başlığı ‘Nazım Hikmet ve Kız Kulesi’. Nazım’ın Kız Kulesi ile olan aile bağını, sevgisini ve anılarını anlatıyor. Kız Kulesi için yazılmış mısralardan örnekler veriyor. Benimde İstanbul denilince ilk aklıma gelen Kız Kulesi’dir. Çoğunluk İstanbul’u Ortaköy Camisi ile tasvir eder ama bana göre Kız Kulesi daha ağır basar. Nedenini tam olarak bilmiyorum. Denizin ortasında yalnızlığın hüznünü taşıması, Boğaz’ın girişini tutması, Kadıköy’e yakın olması, sahilde oturup seyrine doyum olmaması olabilir. Hakkında çok şey yazılmış kuleye bende en sevdiğim şarkılardan birinin sözleriyle selam vereyim. Ruhun şad olsun Kayahan. ÜSKÜDAR Üsküdar'ın incisi gönlümün birincisi Kaçma pencerelerden gözüm sendedir Saçların kıvır kıvır yanaklarda gamzeler Sen bir kere gül Üsküdar senin olsun Gel gel gel benimle gel gel gel Karşımızda Kız Kulesi kollarımda sen Karşımızda Kız Kulesi kollarımda sen Kollarımda Kız Kulesi karşımızda sen Kollarımda Kız Kulesi karşımızda yok ki ’Deniz Kaçkını Bir Ulus’ bölümünde: “İlkokul öğretmenim İstanbul’un alınışını anlatırken sabah uyanan Bizanslıların Osmanlı gemilerini Haliç’te görünce çok şaşırdıklarını söylemişti. O gün bugün bir soru çengeli asılı durur kafamın içinde: Gemiler karadan yürürken Bizanslılar ne yapıyorlardı?” Aynı fikirdeyim, bende bu konuyu hala çözemedim, cevabı hep merak ettim. O dönemde, o teknoloji ile onca yola kızaklar döşeniyor, gemiler çekiliyor, suya indiriliyor. Ve tek bir Bizanslı dahi bu kadar işi görmüyor, duymuyor, uyuyor!!! ‘Kız Kulesi’ndeki İnek’ başlıklı bölümde: İstanbul’da toplu taşımacılıkla uğraşan kuruluşlardan biri de, Belediye’ye bağlı olan İETT’dir. “İstanbul Elektrik Tramvay Tünel” sözcüklerinin baş harflerinden oluşan İETT’nin halk dilindeki anlamı ise şudur: İneklik Etme Taksi Tut… Bizim yaşıtlarımız bu sözü bilirler, çok kullanırdık. Kim söylemiş neden söylemiş bilmiyorum. Ama kısa mesafelerde özelliklede birkaç kişi isek otobüs yerine taksi tutardık. Yani ineklik etmezdik  Bankadaki Kadın adlı bölümde: Sosyalist ülkeleri görenler yeşillikler içindeki kentlere tanık olmuşlardır. Sofya, ağaçlıklar ve parklar arasında yemyeşildir. Şehir tramvayı, korular ve parklar arasından geçer. Sosyalizmi terk eden ülkelerin kentlerinde bugün dev vinçler görmekteyiz. Sanki bir şeye geç kalmış gibi çalışır o vinçler… Evet, sosyalizm geç kalmıştır!... Ağaçları kesmeye, yeşili kurutmaya, kentleri ticari rant haline dönüştürüp havasını, suyunu kirletmeye, doğayı yok etme yarışına geç kalmıştır!... Sunay Akın söylenecekleri söylemiş, başka söze gerek var mıdır? Bu tespitler üzerine söyleyecek bir şey bulamadım, sadece paylaşıp sizi de bilgilendirmek istedim. Doyum Olmuyor Ki adlı bölümde: Günümüzde bile birçok insan Orhan Veli’nin şiirini tanımakta geç, çok geç kalmaktadır. Yazdıkları şiirimizin yüzünde bir sivilce olmaktan öteye gidemeyen kimi şairler “sivil şiir” lafını ağızlarına dolamış olsalar da, bunu başaran Orhan Veli’nin ta kendisidir. Tespitini yapmış Sunay Akın. Orhan Veli, ortaokulda tanıyıp, okuduğum; lisede benim şairim olduğuna karar verdiğim ozanım. Sonralarında sevdiğim şairler olsa da, tüm şairlere saygı duysam da O benim için daima 1 numara, ilk göz ağrım, baş tacım. Şiir/ şair tavsiyesi istediklerinde O’nu, güzel bir söz istediklerinde onun mısralarını söylerim. Sunay Akın’ın cümlelerini okuyunca Orhan Veli’yi erken tanımaktan, onu anlamaktan gurur duydum. Nazım Hikmet radyo programında Orhan Veli’nin dört şiirini okuyor, söyleşinin sonunda: “Bir tane daha okuyayım. Doyum olmuyor ki…” diyerek bir şiir daha okuyor. Usta Nazım haklı Veli’ye doyum olmuyor. İstanbul’un Nazım Planı’ndan notlar: 📕İstanbul: Oyuncaklar kenti… Her gidişinde oyuncaklar getirirdi babam. O yıllarda benim için koca bir oyuncakçı dükkanından başka bir şey değildi İstanbul. (Hepsi Bu Mu?) 📕Denizyoluyla gelen Avrupalılar için gizem dolu bir kent olan İstanbul düşüncelerde birçok soru işaretinin oluşmasına yol açar. (Hepsi Bu Mu?) 📕Seyyar berberlerde tıraşın yarım kalma tehlikesi her zaman vardı!... Uzaktan zabıta çavuşunun geldiğini gören berber, eşyalarını topladığı gibi kaçardı. “Tası tarağı toplamak” deyimi, seyyar berberlerden günümüze kalan mirastır. ( Berberistan) 📕Otomobillerin artmasıyla İstanbul sokakları, konser öncesi müzik aletlerinin akort edildiği bir orkestraya benzer. Her önüne gelen sıkıştığı an asılır otomobilinin kornasına… (Maalesef her şey öğrenildi de bunun gereksizliği öğrenilemedi.) (Elbirliğiyle Taksiye Binme) 📕Şairler insanlığın gerçek yasalarını koyarlar… Ve bu yasalardan oluşan bir Şiir Cumhuriyeti vardır. Ki, kürsüsü Kız Kulesi’dir!... (Kaz Tüyü)
İstanbul'un Nâzım Planı
İstanbul'un Nâzım PlanıSunay Akın · İş Bankası Kültür Yayınları · 20211,400 okunma
·
462 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.