Gönderi

536 syf.
·
Not rated
·
Read in 12 hours
Pek çok Gölge Avcıları Dünyası okuyucusu, Cehennem Makineleri serisinin Ölümcül Oyuncuklar serisinden daha iyi olduğunu söylüyor ve onlara hak veriyorum. Kesinlikle, Cehennem Makineleri'nin, Ölümcül Oyuncaklar serisinden daha ağır başlı ve daha güzel bir işleyişe sahip. Olay akışı ve karakterlerin kurguya yedirilmesi daha yoğundu, Ölümcül Oyuncaklar'ı ele geçiren Clary ergenliği olmayınca sanırım karakterler biraz daha ağır başlı geldi ve hepsinin toyluğu da en ağır başlılıkları kadar sevimliydi. Yani, Ölümcül Oyuncukları okurken en çok takıldığım şey karakterlerdi. Clary'i hiç sevmemiştim, Jace'e de ısınamamıştım çünkü etrafındaki herkesi sevip, onları sevdiğini göstermekten son derece acizdi ki, Cehennem Makineleri serisinde Will'le tanışınca anladım ki bütün Herondale'ler için söz konusu durum aynıymış... Galiba sadece Edmund Herondale bu zinciri kırmış olacak ki, o sevdiğini asla kimseden saklamakla uğraşmayacak kadar açık yürekli bir Herondale'di. Eh, hazır karakterlere değinmişken... Will'i de çok sevmediğimi sanırım itiraf etmeliyim. Ben naif erkekleri seviyorum, bad boy havalarına bürünmüş "Bütün kızlar bana tapar" düşüncesinde olan erkek karakterlerden bunalmışım artık... O yüzden Will'e ısınamadım ama onun arkasında çok gizemli bir hikâyenin yattığı düşüncesi kitabın içine serpiştirilmişti. Öte yandan Bane Günlükleri'nde tanıdığım Edmund Herondale yüzünden, Will'e ne olduğunu ve Galler'den neden kaçtığını merak ediyorum. Yani Will için aslında şu an için nötr'üm. Belki de Magnus gibi düşünüyorum... Will güzel, son derece yakışıklı ve dikkat çeken bir karakter. İnsanın kalbini çalıyor ama bütün o güzelliğin arkasında bir karanlık var ve insanın ona hayran olmasına engel oluyor. O yüzden arkadaşlar, benim bu kitaptaki favori shipim elbette ki Tessa ve Jem oldu! Ayrıca, Tessa son derece sevimli bir ana karakterdi. Clary'nin bencilliğinin emaresini bile azıcık gördüğümüz Tessa'nın kitap kurdu oluşu, meraklı oluşu ve etrafına yaydığı havayı çok sevdim ve onu okumak gerçekten keyifliydi. Diğer yandan Jem ile arasında gelişen o ılımlı havayı gerçekten sevdim ve çoğu Tessa&Jem sahnesinde, aklıma Will gelmedi bile. Will ve Tessa'nın ilişkisi bir tık zorlama gibi geldi, belki bu durum devam kitaplarında değişir bilemiyorum ama Tessa ve Jem shipini terk edecek gibi değilim. Çünkü Jem aşırı sevimli bir karakter. Çok güçlü, kimse onun ne kadar iradeli olduğunu göremese bile son derece irade sahibi bir karakter. Yaşadığı bütün o korkunç deneyimlere rağmen hâlâ ayakta durabiliyor ve savaşmaya devam edebiliyor. Böyle karakterleri takdir ederim o yüzden, benim gözümde bu kitabın kahramanı Jem oldu... Ve eklemek isterim ki... Sadece 3 bölüm kendini gösteren Magnus Bane, bütün kitaptan keyif almama sebep oldu. Açıkçası, adının geçmesi bile beni keyiflendiriyor ve ben bir karakteri neden bu kadar çok sevdiğime hâlâ anlam verebilmiş değilim. Yani, Ölümcül Oyuncaklar serisinde de o kadar ön planda olan bir karakter değildi ve minicik sahnelerinde bile hemen içim ısınıyordu. İtiraf etmeliyim ki, koskoca seriye sadece yan karakter olan Magnus Bane için başladım. :')
Mekanik Melek
Mekanik MelekCassandra Clare · Artemis Yayınları · 20121,465 okunma
·
557 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.