Gönderi

Birkaç ay önce eski bir arkadaşım sormuştu, “Sen bu adamı çok sevdin, neden?” diye. “Konuşabiliyoruz, dedim ve bu o kadar müthiş bir şey ki, hiç susmasın, hiç susmayayım istiyorum.” Anlatacak çok şeyimiz varmış birbirimize. Çok çay soğuttuk, çok geç kaldık, uykusuz kaldık, asansörün düğmesine basmayı çok unuttuk konuşacağız diye. Anlat, doğduğun günden itibaren anlat, diye oturtmuştum bir gün karşıma. Her şeyi dinledim. Çocukluğunu, gençliğini, okul anılarını, akrabalarını, aşklarını, kızgınlıklarını, kırgınlıklarını, hayallerini, pek çok şeyi. Kırklareli’ne gidince akrabaları kendilerini tanıttı ama zaten tanıyordum. Bana onu anlattılar, içimden hep “bunu dinlemiştim Nedim’den” dedim. “Açın ağzınızı, gönlünüzü, kalbinizi birbirinize, susmayın." Konuşabiliyor olmanın ne kadar kıymetli olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum. Yapılacak ve baş edilecek bir sürü işle bıraktı beni, şimdi sürekli “Nedim’e sorsam ne derdi, ne yapardı” diyorum ve hepsinin cevabı var. Demek ki konuşmuşuz, demek ki dinlemişim. Bu ramazanda bir yere iftara gittik. Yan masaya genç bir çift oturdu ve iftar boyunca hiç konuşmadılar. Genç adam bir kez “su koy” dedi ve kız ona su doldurdu, o kadar. O masadaki negatif enerji aktı durdu bizim masaya. Göz ucumuzla izledik. Ben bi ara “Hadi gel konuşalım onlarla, biz onlardan büyüğüz, ömürlerini böyle zayi etmesinler” dedim. “Bırak zamanla anlarlar” dedi. Keşke konuşsaydık, belki daha erken anlarlardı sohbetin kıymetini. Eğer gidip konuşsaydık derdim ki; “açın ağzınızı, gönlünüzü, kalbinizi birbirinize, susmayın.' "Allah muhabbetinizi artırsın dileğinde hem sohbetin, hem sevginin artması temennisi var." Eski dilde sevginin kelime karşılığı “muhabbet”; her iki anlamıyla da doğru. Allah muhabbetinizi artırsın dileğinde hem sohbetin, hem sevginin artması temennisi var. O olacak ki, bu da olsun...” Şanslıyım ki bu muhabbeti tatmış, kıymetini bilmişim; bugün hala sesi, sohbeti kulağımda. Yıllar önce öğrenmiştim; Mevlevilikte ölünmez, susulur derler. O yüzden mezarlıklarının girişine Hamuşân yazarlar; yani “susmuşlar...” Ben biliyorum sevgilim ölmedi, sustu; giderken de bana iç sesini bıraktı; yapmam gereken tek şey bundan sonra yüreğime konuşmak ve oradan gelecek sese kulak vermek şimdi. // Şermin Yaşar Arda
·
77 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.