Gönderi

624 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
AKDENİZ ÇEVRESİNDE BÜYÜYEN İMPARATORLUK
Roma İmparatorluğu, Akdeniz Coğrafyasına tamamen hükmetmiş bilinen tek imparatorluk olması ve bu konumlarını da uzun süre devam ettirebildikleri için öğrenilmesi gereken bir imparatorluktur. Bunu yaparken oluşturduğu kültürü de topraklarına yaymış ve hatta bazı etkilerini günümüze kadar görebildiğimiz için önemini bir kat daha arttırmaktadır. Tabi MÖ. 8. yüzyıla kadar geriye giden bu uygarlığın iki bin yıldan fazla süren etkinlikleri tek kitaba sığması beklenemeyeceği için, bu eser sadece ufak bir kısmını ele almış. Ufak dediğimde aslında çok ufak sayılmaz tabi ki ilk bin yılını. Eser, siyasi ve sosyal konuları ele alırken kronolojiden tamamen uzak bir tarz izlemesi, bazı okurların kafasını karıştırabilir. Bu kitap biraz daha Roma hakkında bilgi öğrenildikten sonra keyifle okunabilecek bir eser. Kimileri için mükemmelliği temsil eden bu uygarlığın, ne kadar manyaklaşabildiğine dair pasajları da bulabileceğiniz yapıt, akıcı diliyle okurlarını memnun edebilir. Bestseller olmuş bir eserin akıcı olması da gayet doğal tabi. Yazarın, Cicero'ya karşı özel sempatisi varmış gibi, onun etrafında çok fazla dolandığı yerler kitapta hacimli bir yer sağlamaktadır. Cicero'yu kitabın hemen hemen her yerinde görebilirsiniz. Tabi bu durum okurken canınızı biraz sıkabilir, yine mi Cicero diyebilirsiniz. Yine de Roma'yla ilgili keyifli bilgiler bulmanız kaçınılmaz olduğu için okunmaya değerli oluşu da ortadadır. Roma kuruluşundan, İskender dönemine kadar kendi içinde daha fazla zaman harcamış bir devlet olduğu hâlde, kitabın yazarının Roma'ya olan sempatisi yüzünden kitapta şöyle bir şeyle karşılaşma durumunuz da vardır, bu gibi durumlar için dikkatli okumanızı tavsiye ediyorum. O duruma gelirsek : '' Eğer İskender doğuya değil de batıya yönelseydi bu kadar başarılı şeyler yapamazdı çünkü Roma ona engel olurdu'' bu anlama gelen romantik bir yaklaşıma da yer yer denk geldiğimiz için, dikkatli okumakta yarar görmekteyim. Çünkü İskender gibi tarihin görmüş olduğu büyük askeri dehalardan biri tabi ki o dönemdeki Romayı'da çok rahat yenebilirdi. Roma devleti, ne zaman ki doğuya açılıp kendini oranın kültürleriyle de entegre ederek geliştirmeye çalışıp, büyüdüyse ve bu sayede büyük bir uygarlık oluşturduysa işte o zaman imparatorluk olmuştur. Bu uygarlığında tabi tabana kadar yayma çabası olmuştu ve sonucunda koca imparatorlukta batı yakasında Latince, doğu yakasında Antik Yunanca geçerli dil olmuş ve imparatorluk içinde bu iki dili bilen kişiler çok geniş topraklarda pek fazla sorun yaşamadan hayatlarını devam ettirebillirdi. Tabi ki Roma İmparatorluğu bu kadar toz pembe bir dönem değildi. Roma İmparatorluğunda zenginsen adalet vardı, hak vardı, hukuk vardı, güç vardı... Eğer fakirsen bir hiçtin. Zenginlerin ''cenneti'' denebilecek bir imparatorluktu demek yanlış olmaz. Tabi hangi devlet böyle değildi ki sorusu da ayrı bir konuşulması gereken konudur. Ama şurası da bir gerçektir ki, zamanla Roma şehri o kadar zenginleşmiştir ki, yapılan aşırılıklarını haddi hesabı yoktur. Senatus Populus Que Romulus olarak geçen bu imparatorluğun halk dediği kişi Roma vatandaşları tabi ki zenginler sınıfıydı. Sadece zenginliklerinin hiyerarşisi vardı, biri daha çok diğeri daha az zengindi. Roma vatandaşı olmak bir ayrıcalıktı. Kölelere her şey yapılabilirdi, bir değerleri yoktu ama bir Roma vatandaşına bir şey yapmanın cezası çok ağır olabilirdi. Tabi bazı dönemler bu vatandaşlık bazı gruplara verilmiştir ama genel olarak tüm imparatorluk içinde çok ufak bir kesim Roma vatandaşlığı statüsüne dahildi. Ataerkil bir toplum oldukları için tabi ki pek fazla kadınları sahne de göremezdik. Onları sadece entrikaların içinde bazen görürdük o kadar. Hiçbiri kolay kolay bir gücü ellerine alamamışlardır. O yüzden VII. Kleopatra yada daha çok sadece Kleopatra olarak bilinen Mısır hükümdarı Roma'ya gelince antipati toplamış olması da şaşırtıcı değildir. Aslında Mısır gelenekleri de buna uygun değildi fakat Kleopatra zekasıyla bunu elde edebilmişti. Roma, Augustus dönemiyle tam bir imparatorluk statüsüne kavuşmuş olup, en dikkat çeken ve güçlendiği dönem de MÖ. 1. yüzyıl dönemidir. Tabi benim de en fazla ilgilenmeye çalıştığım dönemde MÖ 1.yüzyıl- MS 3. yüzyıl dönemidir. Bu dönem özellikle Augustus ile başlayan çok dikkat çekici bir dönemdir. Bu dönemde Caligula, Nero, Commodus gibi çok nev-i şahsına münhasır karakterleri görebileceğimiz dönemdir. Roma'nın en renkli dönemidir. Bu dönemle ilgili söylentiler ve gerçekler o kadar birbirine karışmıştır ki hangisine inanılacağından çok olayların ilginçliği daha önplana çıkmıştır. Mesela Caligula, kız kardeşleriyle beraber olmuş, atını senato yapmış, yanındaki bir senatoya gülerek şu an seni öldürebilecek güce sahip olmam ne kadar komik diyebilecek bir karaktere sahipken, Nero'nun Roma yanarken saçını taradığı rivayet edilir, Commodus'un ise gladyatör savaşlarında savaştığı... Bu dönemleri biraz da olsun anlatan bir dizi vardır, onu da izlemenizi öneririm. Roman Empire. Unutmadan, Roma düşünce yapısı rekabetçi bir ortam yaratma düşüncesiyle hareket eder. Bu yüzden sürekli mücadeleler ve güç kavgası bu dönemde çok görülür ve desteklenirdi. Böylece en güçlünün ayakta kalacağı ve onun hükmedeceği düşünülürdü. Tabi bazen en zayıflar da başa geçerdi. Roma'yı ne kadar anlatsak eksik kalır, o yüzden incelemeye burada son veriyorum. Bu eseri okumak isteyenlere diyeceğim, önce başka bir eser okursanız bu dönemlerle ilgili, eserden daha fazla keyif alabilirsiniz.
Spqr Antik Roma Tarihi
Spqr Antik Roma TarihiMary Beard · Pegasus · 2018196 okunma
··
903 views
Bahri Doğukan Şahin okurunun profil resmi
Başlık dikkatimi çekince tüm incelemeyi okudum. Gerçekten de öyle, Anadolu topraklarının her karışında Roma izleri görüyoruz. Bu kadar antik kent şu an İtalya’da bile yok. Bu açıdan oldukça zengin bir coğrafyadayız. Derya deniz bir medeniyet Roma. Benim hayranlığım daha çok kültür sanat anlamında olsa da, birçok açıdan Yunanistan’la birlikte dünyayı en çok etkileyen medeniyetler arasında olduğunu söylemek mümkün. Bu büyük imparatorluk hakkında ne kadar okursak okuyalım az kalır. Yayınevini pek sevmesem de, bu kitabı da Roma’yla ilgili kaynak kitaplar arasına ekleyeceğim. Umarım bir gün okuyabilirim. Teşekkürler inceleme için. ^^
Thoth okurunun profil resmi
Rica ederim, bir faydası olduysa ne güzel, dediğiniz gibi derya deniz bir medeniyet olduğundan ne kadar bakarsak bakalım eksik kalacak. Ne kadar okursak faydadır yine de. Medeniyetlerin birbirini etkileme ve geliştirme durumları o kadar fazla ki, İran, Hint, Çİn medeniyetleri de çok köklü medeniyetler, çeşitler arttırılabilir tabi ki...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.