Çok sevdiğim bir yazar der ki bence kitaplarda tarz diye birşey yoktur, ve ekler dünya üzerinde ne kadar yazar varsa o kadar tarz vardır, her yazar ayrı bir tarzdır. İşte bugün sizlere tanıtacağım Afel tamda bu tanıma uygun. Hiçbir tarz kalıbının içine koyamazsınız onu okuduktan sonra. Polisiye desen değil, tarih desen değil, tasavvuf desen değil, araştırma desen değil, psikoloji desen değil. Ama bir o kadar da bunların hepsi. . Kısaca konusundan bahsedecek olursam ; peşpeşe işlenen cinayetlerin müsebbibi ülkenin önde gelen isimleri olunca Komiser Ayaz ve ekibi bu olayın diğer cinayetler gibi hemen çözülemeyecek olmasını anlaması uzun sürmez. Çünkü her maktülde Hayyam'dan bir not vardır. Medya bu kaosa Hayyam cinayetleri adını verirken, Ayaz'ın araştırma ve delil toplama konusunda önüne set konulur. Komiserlikten uzaklaştırma alan Ayaz, sevdiği beyazı İncisi ile kısa bir tatil yapmak ve onun ailesi ile tanışmak için Gemlik'e giderken onu hiç ummadığı bir aile karşılar. Hepsi mutlu, ama hepsi yaralı. Hepsi içten, ama herşey gizli. Cinayetlerde durum tavan yapınca İstanbul'a dönmek zorunda kalan komserimiz hiç beklemediği bir şokla yerle bir olacak, onu toplamaksa ailem dediği ekip arkadaşlarına kalacaktır. . Şimdi gelelim kitabın bende bıraktıklarına ; İtiraf edeyim uzun zamandır böyle etkileyici bir kurgu okumamıştım. Ve size neresini anlatsam diğer tarafı yarım kalacak kaygısını yaşıyorum şu an. Polisiye adı altında öyle derin ve öyle güzel konular işlenmiş ki hayran kalmamak elde değil. Yıllarca ülkemin üstüne sinen ayrıştırma sorunu ele alınmış mesela, Türk Kürt ayrımı. Kaybolup giden adına faili meçhul denilen ölümler anlatılmış inceden inceye. Gemlik'in tarihi ele alınırken ne Haçlı seferleri kalmış değinilmedik, ne Osmanlı ne de Mübadele dönemi. 6-7 Eylül olayları anlatılmış yüreğimizi yaka yaka. Mavi gözlü Dev anlatılmış mesela ; "Mağrur ve yakışıklı, tepeden tırnağa insan, Nazım Hikmet Ran." Sabetayistlik'e girilmiş ordan, araştıra araştıra okunması, öğrenilmesi gereken koskoca bir dünya. Siyonizm, Yahudilik, Ermeni sorunu, Abdulhamit dönemi, Jön Türkler, Mevlevilik ve Hayyam giriyor şu kısacık kitabın sayfalarına. . Ve öyle bir sonla bitiyor ki elinizden bıraktığınızda ben şimdi ne okudum diyor, böyle bir hayal gücünün mimarı ve kitabın baş kahramanı olan yazarı alkışlamaktan birşey kalmıyor geriye.

AfelNusret Kosova · Flora Kitap · 202013 okunma

·

121 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.