Gönderi

3-7 yaş arasındaki ilk heteroseksual, ilkel genital-phallik devreyi bir mitos simgelemektedir. Sözünü ettiğimiz yaş diliminde erkek çocuğun annesine karşı duymakta olduğu bu aşk nedeniyle babasının kendisini cezalandırıp kısırlaştıracağı korkusu içinde bulunduğu Oedipal devreyi simgeleyen trajik bir mitos vardır. İki bin sene evvelinin deterministik-fatalistik hayat görüşü, tanrıların lanetlemiş oldukları kişi veya soyun nasıl bir suç işleme girdabı içine girip bir türlü kurtulamadığını Oedipus’un öyküsüyle dile getirir. Oedipus, Thebai’nin lanetlenmiş kral soyundan gelir. Anası Iokaste’nin ona gebe iken gördüğü bir rüyanın tefsirine göre, doğacak çocuğunun kendi babasını öldüreceği ve annesi ile evleneceği anlaşılır. Bu korkunç kehanet karşısında lokaste ile kocası Laios’a, doğan çocuğu doğar doğmaz ortadan kaldırmaktan başka bir çare kalmaz. Çocuk kimsenin haberi olmadan emin bir kişiye teslim edilerek saraydan kaçırılır, ormanda ayağından iple bağlanarak bir dala asılır ve ölüme bırakılır... Ne var ki, bir müddet sonra oralardan geçen bir çoban, ayağından asılmış olduğu için ayağı şişmiş olan bu çocuğu bulurve onu Korinthos kralı Polybos’a teslim eder. Korinthos kralı da, ismini bilmediği bu çocuğa Oedipus-şiş ayaklı, (oedima-şişlik, pus-ayak) adını vererek, onu kendi oğlu gibi yetiştirir. Ancak, soy bir defa tanrılarca lanetlenmiştir ve bu lanet sonuna kadar gidecektir. Oedipus büyüyünce, etraftaki dedikodulardan, kendisinin bulunmuş bir çocuk olup Polybos ailesinin esas çocuğu olmadığını öğrenir. Hakikati öğrenebilmek için kâhinlerin memleketi Delphoi’ye gitmeye karar verir. Delphoi’de korkunç hakikati öğrenir: Kendisi lanetlenmiş bir kimsedir, babasını öldürüp anası ile evlenecektir. Ağır bir sıkıntı içinde Delphoi’den ayrıldığında yolda bir geçitten geçerken tanımadığı iki kişiye rastlar. Münakâşa sonunda çıkan kavgada bu iki kişiden birisini öldürür, diğeri ise kaçar. Sonunda, Oedipus tanımadığı bir şehre girer. fiehir matemdedir, şehrin kralı ölmüş, şehir idarecisiz, kraliçe ise kocasız kalmıştır... Etrafta bir hikâye dolaşmaktadır: Sphinx denilen canavar o şehre gelmiş ve önüne gelene iki zor bilmece sormaktadır. Kimse de bu bilmeceleri çözemediği için canavar, rastladığı kimseleri yüksek bir kayadan uçuruma yuvarlamaktadır. Bu duruma bir hal çaresi bulabilmek ümidi ile fikir almak için Delphoi’deki kâhinlere gitmekte olan kral ve nedimi dar bir geçitte genç bir adamla karşılaşmışlar ve çıkan kavgada, kral yabancı tarafından öldürülmüştür. Oedipus bunun üzerine Sphinx’e gider ve canavarın sorduğu iki güç bilmeceyi çözer. Sphinx, bilmecesinin çözüldüğünü öğrenince, şehri affeder ve kendisini uçurumdan atarak intihar eder. Başarılı bir şekilde şehre dönen Oedipus kurtarıcıkarşılanır, şehrin kralı ilân edilir ve eski kralın dul karısı ile evlenir. Bu evlilikten dört çocuk dünyaya gelir. ... Ve tanrıların lâneti, böylesine kahredici olayların sürmesine neden olur... Bir müddet sonra şehirde veba çıkar, felâket etrafta kol gezer. Delphoi’ye gidilerek felâketin nedeni sorulduğunda, öldürülen eski kral Laios’un katilinin cezalandırılmasının şart olduğu öğrenilir. Araştırmaları bizzat idare eden Oedipus, biraz sonra kendi araştırması sonunda korkunç gerçeği öğrenir. Anası Iokaste kendini öldürür; Oedipus da, annesinin iğnesi ile gözlerini kör eder. Oedipus’un kendisinin gözlerini kör etmiş olması nedeni ile, psikiyatride kişinin kendi gözlerini kendisinin tahrip etmesi hali için de Oedipism tabiri kullanılmaktadır.
77 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.