Ekim ayı içinde severek okuduğum, Modern Klasikler 176. kitap olan Tanrısız Gençlik'den bahsedeceğim kısaca. 1937 yılında yayımlanan roman, Nazi Almanyası'ndan izler taşıyor. Bir öğretmenin gözünden, öğrencilerini ve toplumu gözlemliyoruz. Tarih ve coğrafya öğretmeni olan kahramanımız, ailesi tarafından Tanrı sevgisi ile büyütülmüştür. Ancak gördüğü kötülükler ve acımasızlıklar, onun gerçeği adaleti sorgulamasına yol açar. Faşizmin etkisi altındaki çocukların, aile bireylerince desteklenmesi ve davranışlarının meşrulaştırılması öğretmeni âdeta hissiz kılar. İşini kaybetmemek adına, kendi doğrularını yüksek sesle söyleyemeyen birçok insan gibi o da bir süre sonra dayanamaz. Ailesine bakmak zorunda olması bile susturamaz artık onu. Paskalya tatilinde, öğrencileri ile birlikte bir kampa katılır. Burada atış eğitimi alacaktır öğrenciler aynı zamanda. İyi nişan alıp attığını vurmalıdır onlar çünkü Alman olmak bunu gerektirir! Ancak, kampta gerçekleşen bir olay tüm işleri, işleyişi değiştirir. Kendini bir cinayeti aydınlatabilecek kilit noktada bulur kahramanımız. Hem bir grupla hem de çocukların kendi aralarında oluşturdukları farklı bir dil ile karşı karşıyadır. Faşizmin, tüm toplumda yarattığı ve özellikle gençlerden başlayarak onların davranışlarını olumsuz yönde değiştirmesi kitapta en dikkat çeken detaydı. 1933 Almanyası'nda geçmesi itibari ile üstünlük konusunun işlenmesi, gençlerin zihinlerine yerleştirilen en büyük zehirlerden biriydi. Yazarın dili ve karakterin kendi ile olan yüzleşmesini okura yansıtması unutulmazdı. Hem iç sesiyle hem de verdiği cevaplar ile unutulmazlarım arasına girecek. Almanya ve savaş dönemine farklı bir açıdan bakmak isteyenlere mutlaka tavsiye ediyorum.

Tanrısız GençlikÖdön Von Horvath · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20213,126 okunma

··

1.286 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

fazi