Jane Eyre kitabını okudunuz mu ? Benim klasiklerle aram asla iyi olmadı özellikle İngiliz Edebiyatına ait olanlarla. Ama yine de üstünkörü bir şekilde bildiğim ve filmini izlediğim bir hikaye. Jane Eyre’den giriş yapmamın nedeni kitabımıza adını veren “Jane Steele” karakterinin en sevdiği defalarca okuduğu kitap Jane Eyre kitabı. Kendi hayatına ve düşüncelerine yön vermesini sağlayan bir hikaye karakterimiz hayatında. Bölüm başlarında “Jane Eyre” kitabından alıntılar karşılıyor bizi. Her ne kadar kitabın kapağında “Onu öldürdüm sevgili okurum.” yazısını bir spoiler gibi düşünsemde kitap ters köşelerle dolu olay örgüsü kusursuzca kurgulanmış bir şekilde yazılmıştı. Entrikaları, gizemleri, vahşetleri kesinlikle sizi tatmin eden sayfalarını yutarcasına çevireceğiniz bir kitap. Altı boş yorumlar yapmak huyum değildir. Bu yüzden eğer gizem kitaplarına biraz bile ilgi duyuyorsanız kesinlikle okumalısınız. Jane Eyre kitabını okumuş olanlarınız bile bu kitaba bir şans vermeli ve listenize eklemelisiniz. Jane Steele kitabımız; Jane karakterimizin yengesinin kindar öfkesi kuzeninin sapkın saldırıları arasında yetim kalıyor. Canı için mücadele etmek zorunda kaldığı yatılı okulda ise gördüğü zulmü ve zorbalığı arkasında kanlı izler bırakarak Londra’ya kaçmasıyla başlıyor hayatı. Ve bir gün yıllar sonra gazetede yengesinin öldüğü ve çocukluğunun geçtiği Highgate Malikanesi’nin yeni sahibinin mürebbiye arama ilanıyla karşılaşmasıyla kimliğini gizleyerek Malikanenin üzerinde hakkı olup olmadığını öğrenmek için mürebbiye olarak işe giriyor ve bu evin yeni garip ve gizemli sahipleriyle tanışıyor. Sadece atlardan bahseden küçük bir kız, elleri eldivenli ölülerle konuşan yakışıklı bir adam, keskin ve ölümcül bıçaklar taşıyan ve keşiş olan bir kahya. Garip ve gizemli. Jane karakteri benim için okuldaki hayatından itibaren gözümde canlandırabildiğim bir karakterdi. Gerçek bir karakter Jane, güçlü bir sağduyu ve anlayışa sahip. Zeki ve kelimelerle arası çok iyi olan bir yazar. Kitabımız Jane’nin tarafından “onun otobiyografisini” anlatılıyor. Yani kitabı yazan asıl kişi Jane Steele olarak düşünebiliriz. Kara bir mizaha ve kanınızı donduracak bir hayal gücüne sahip Jane Steele. Her karakter ölçülü ve oturaklıydı, sadece Jane değil diğer karakterlerin gerçekçi mücadeleleri sizi içine çekiyor. Hem romantik hem korkunç hem de kendine has alaycı kara mizahlı Gotik bir havaya, kurguya sahip. Olayların birbirine bağlanması aklınızda soru işareti bırakmıyor. Okurken sizin olaylara bakışınız ikinci planda kalan bir görüş değil çünkü bazı gizem kitaplarında karakter herşeyi bir anda gökten inmişçesine çözer ve siz “ha ne zaman oldu bu ? Ne ara çözdün ?” dersiniz. Ama Jane Steele sizi içine alıyor ve onunla birlikte çözümlemeye çalışıyorsunuz bütün gizemi. Onu yiyip bitiren sizide yiyip bitiriyor ve sayfaları çevirmeden duramıyorsunuz. Kitabın üzerindeki yorumlardan birinde “Bu hikaye Jane Eyre ile Dexter’ın birleşmesi gibi” diye yazıyor. Kesinlikle gizemli dedektif hikayelerini, karanlık geçmişi olan savaşçıları ve cinayet kitaplarını seviyorsanız, biraz bile ilginizi çektiyse yorumdan sonra pişman olmayacaksınız. Umarım keyifle okursunuz. :)

Jane SteeleLyndsay Faye · Yabancı Yayınları · 2019135 okunma

·

500 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Cansu G.