Gönderi

416 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Peyami Safa ve Yalnızız
Peyami Safa zaten çokça kitabını okuduğum, dilini, hikaye anlatışını, kullandığı kelimeleri sevdiğim bir yazar. Hatta elimdeki bazı kitapları eski basımlar ve dili haliyle bu yeni baskılara göre daha eski dilde. O baskılardan okuduğum o kitapları dil olarak daha hoşuma bile gitmişti Yalnızız özellikle hikaye anlatımı açısından bence Peyami Safa'nın ustalık eseri denebilir. Tabi bu aynı zamanda eğer bu anlatımı, bu hikayeleri sevmiyorsanız bu kitabı muhtemelen daha da sevmeyeceğiniz anlamına gelebilir. O değerlendirme size ait ama ben kitabı kötüler şekilde konuşamam ve ben gayet sevdim. Peyami Safa, klasik dönem hikayesi yazar, zaten bir iki kitabını okuduysanız diğerlerinin de benzer olacağını bilirsiniz. İki veya üç (ama temelde yine iki) ahlak, bakış açısı, dünya görüşü adına ne derseniz deyin şeyi kitaplarında çarpıştırır. Elbette kendisine ait bir düşüncesi olsa ve onu kitabın sonunda bence kazandırsa da diğerini yok eden bir anlatımı olduğunu düşünmüyorum. Aksine iki düşüncenin birbirlerine karşı güçleri ve zaafları olduğunu, bu yüzden insanı ikiye ayırabileceğini, taraflardan birinde olmayı başarmış insanların hangi tarafta olurlarsa olsunlar bu yüzden rahat olduklarını anladım ben Peyami Safa kitaplarından. Ama buna rağmen iki taraf da rahat olsa bile yine biri muhtemelen üstündür. Kitaplarda elbette yazarın önde tuttuğu olur bu ama okuyucuya aksini düşünme imkanı verdiğini düşünüyorum. Ayrıca Peyami Safa yine kendi klasik yazımı olarak ruh betimlemeleri, analiz paragrafları yazan biri. Bu konuda da gayet başarılı zaten. Bu analiz veya betimlemeleri çeşitli şekillerde görebiliyoruz, bazen 2li diyaloglarda bölünmüş şekilde, bazen bir kişi diğerine kendisini anlatırken (anlam ayrımını bilerek belli etmedim dinleyiciyi dinleyiciye anlattığı da olabilir, konuşanı dinleyiciye anlattığı da), bazen kişi kendi kendisi üzerine yalnız başına kaldığı yerde düşünürken... Ama bu karakter analizleri kitap boyunca oluyor. Bunlar bana göre kitabın üstün yönleri Sona erdirirken kitabın sevmediğim bir iki yönünü de yazayım. İlki bazı yerlerde aslında kitaba dahil olmasına rağmen, kitapta geçen bir kitaba veya karaktere ait olmasına rağmen bence asıl hikayeyi etkilemeyen bu yüzden de can sıkan açıklamalar. Direkt açıklama, teknik konuda bir metin gibi düşünebilirsiniz az çok. Notre Dame'ın Kamburu'ndaki Paris anlatımı gibi kitabı bölmüyor. Ama yine de ben hızlı hızlı okuyarak geçtim oraları. İkinci bir hoşuma gitmeyen tarafı hikayeye dair. Normalde bir kitap bir kişi veya grubun hikayesini anlatır. Bu kitapta olana da aslında grup anlatımı denebilir. Ama kitabın başındaki hikaye ve kitabın sonundaki hikaye birbirine bağlı olsa da ayrık. E biz X karakterinin olaylarını okumuyor muyduk ne oldu da Y yi okumaya başladık diyebilirsiniz. Açıkçası ben dedim. Geçiş var mı evet var. Ama bir başrol değişimini kabullendirecek gibi olduğunu yine de düşünmüyorum. Kitabın ilk çeyreğinde bir kere bu var sonra aslında bir kere daha var ama buradaki ikinci geçiş bence daha yumuşak. Oradaki ikinci geçiş beni rahatsız etmedi. Tabi bu kopukluklar ve birden önem kazanıp yitiren karakterler kitabın Yalnızız ismi ve aslında konusu içinde özel değerlendirilebilir. Ama buna girmeyeceğim Peyami Safa kitapları derine inilebilecek kitaplar olsa da ben burada hiçbir kitabı derini ile anlatmayı tercih etmiyorum Kitaptaki fikri değil kitabı konuşmayı tercih ettiğim ve bunu bu şekilde yapabileceğimi düşündüğümden böyle yapıyorum. Üstte zaten iyi ve kötü gördüğüm taraflarıyla açıklama yaptım oradan kendinize göre değerlendirmeniz daha doğru Ama yine de benim yargımı merak eden varsa Ben okumanızı öneririm
Yalnızız
YalnızızPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 201921,9bin okunma
·
57 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.