Gönderi

2021 Ekim Ayı Öykü Etkinliği kapsamında; #139967416 ------------------------------------------------------------------- Guz-El ------------------------------------------------------------------- İnsanları anlamıyor olması yeni değildi. Herkes uyumdan, güzellikten, sevgiden bahsetmişti. Bunların ne anlama geldiğini düşündü. Bulamadı. Peki, ne olmadıklarını düşündü, tersinden düşünmek en çok sevdiği rutiniydi. Bulduğunu düşündü. Örneğin, ölüm güzel değil denirdi. Hangi ölüm. Güzeli de var mıydı ki. Hayırlısı varken güzeli neden olmasın. Allah iyi ölüm versin mi. Vermese olmaz mı. Vermezse güzel olmaz mı demişlerdi. O halde vermesi güzel miydi. Yani ölmek güzeldi. Yine başa döndü. Alnını dışarıdaki soğuktan ve içerideki bunaltıcı sıcaktan dolayı terlemiş olan cama dayadı. İnsanları anlamıyor olması yenilenmişti. Hayır, her zaman böyle değildi. Başarılı bir öğrenciydi, sürekli birinciydi. Tebrik almaktan sıkılacak kadar. İnsanları anlıyor olması gerekmez miydi artık. Elinden geleni yapmamış mıydı. Herkes aslında bir hayvan değil miydi. İstedikleri şey biraz yiyecek, biraz barınak ve biraz da üremek değil miydi. Böyle öğretilmişti. İnsanların neyle övündüklerine bakmıştı. Bugün de karnımız doydu, ne güzel yemeklerdi bunlar. Sıcacık yuvamız oldu, insanın evi gibisi yoktular. En büyük gurur kaynakları ise, torun vermekte başarılı olan özel sigortalı çocuklar. Herkes uyumdan, güzellikten, sevgiden bahsetmişti. Televizyondaki yayından medet umdu. Belki burada görebilirdi vaatleri. Yayıncılar güzel olanı vermeliydi değil mi. Çünkü insanlar güzeli severdi. Silah gördü. Önündeki yere kapaklanmış sabık canlıyı işaret eden bir silah. Kederden duman tüttürüyordu, biraz da barut izi saçmıştı boşalarak. Sabık canlı mutluydu, sevdiğine kavuşmuştu; kavuşturan da mutluydu, namusuna doymuştu; izleyenler de mutluydu, sonunda şeytan ölmüştü, başka bir şeytan yaratılarak. Çok güzel bir görüntü olmalıydı bu. Hemen kağıdını çıkarıp not aldı. Not 1: Güzel olan ölür. İnternete girdi. Güzelliğin başka örnekleri buralarda dolaşıyor olmalıydı. Güzellik yazdı ve kendini şanslı hissetti. Binlercesi önüne düştü. Güzellik denince kadınların ortaya çıkması anlamlıydı. Zaten öldürülmekteydiler değil mi, her akşam haberlerde, lafın gelişi, dinliyordu. Resimlerinin en güzel özelliği, ışığı, makyajı, çözünürlüğü değildi. Onlar nefes almıyordu, güzel olmanın bir tanımı da buydu. Yazdığı not uyumlu göründü. Sayfalar boyu devam eden yaşı büyümüş ama yüzü hala yeterince keder emmemiş bebeklerden sıkıldı. Tekrar tuşlara dokundu ve manzara görmek istediğini düşünerek vurdu yedi defa. Tuşların altındaki devreler bir kez daha elektrikli sandalyede titredi ve durdu. Yeni düşenlere göz attı. İşte bunlar daha güzeldi. İnsanların en çok tıkladığı resme göz gezdirdi. Güzel olmasının gereği, milyonlarca kere haz vermişti. Yayıncısı bir milyon kere reklam primi almıştı. Gördüğü bir kumsaldı. Sıcak değil serin gibiydi, ölüm soğukluğu onu güzel göstermiş olmalıydı. Arka planda deniz vardı, iki karış dalgalarını etrafa kusan. Bunlar temizlenmiş olmalı diye düşündü, resim için, dalganın doğal görevi denizi temizlemek değil miydi. Görmezden gelip odağı aradı. Odaktaki nesne güzellik eseriydi. Büyüklü küçüklü deniz salyangozları ve bir de deniz yıldızı. Deniz, deniz, deniz. Onların doğal yaşam alanının deniz olduğunu öğretmişlerdi, karada ise ölüm bölgeleri idi. Belki de cennetleri. İnsanları anlamıyor olması yeni değildi. Güzellik dediklerinin iki ortak özelliği vardı bu resimde. Bir, kumsalda olmaları. İki, ölmüş olmaları. Düşündü. Kumsal da zaten ölülerin mekanı olmalıydı, ot büyümez, çiçek yetişmezdi. Reklamları süslemesinin sebebi bu olmalıydı. Ölü sezonu canlandırırdı. Uyandığında yine alnı cama yapışmıştı. Güneş, bedenindeki tüm suyu buharlaştırmak niyetinde olmalıydı. Oysa oldukça sulu biriydi. Nefes verdi. Kendini tanıyamadı. İnsanları anlamıyor olması yeni değildi. -------------------------------------------------- Referans resim: hdfreewallpaper.net/wp-content/uplo... --------------------------------------------------
inaktif
inaktif
··
1,163 views
Bu yorum görüntülenemiyor
Mehmet Emin Alperen Kılıç okurunun profil resmi
"Sayfalar boyu devam eden yaşı büyümüş ama yüzü hala yeterince keder emmemiş bebeklerden sıkıldı." #188229027
Mehmet Emin Alperen Kılıç okurunun profil resmi
''Anlattığınız her şeyde, bir çeşit... horgörü var sanki.'' #99036092
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.